Üniversiteliler için barınma krizi kapıda, yandaşın çözümü ise cemaat yurtları
Yandaş medya, üniversitelilerin her geçen yıl daha da büyüyen barınma sorununa çözüm olarak cemaat ve özel yurtları gösteriyor. Eğitimciler ise çözümün yeni KYK yurtları inşa etmek olduğunu söylüyor.
Arşiv fotoğraf: DHA
Nisa Sude DEMİREL
İstanbul
Son birkaç yıldır her eğitim öğretim yılının başında üniversite öğrencileri barınma sorunu yaşıyor. Artan enflasyonla birlikte yükselen ev kiraları ve yetersiz kalan devlet yurdu kapasitesi nedeniyle barınma krizi yine kapıda. Geçtiğimiz yıl barınacak yurt ya da ev bulamayan öğrenciler, park ve bahçelerde yatmak zorunda kalmıştı. Geçen yıl öğrencilerin yaşadığı soruna karşı Eski Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu “Binlerce yurt inşaatımız devam ediyor. Dünyanın en ünlü otel zincirleriyle rekabet ediyoruz” demişti.
İktidara yakın Yeni Şafak gazetesi yaşanacak sorunu önceden görerek iktidarın sorunu çözmek için attığı adımları manşetine taşıdı. Habere göre Gençlik ve Spor Bakanlığı “fahiş kiralar nedeniyle yurtlara talep artacağını hesaplayarak” yurt ve yatak sayısını çoğaltmak için özel yurtlarla, hemşehri dernekleri ve vakıflarla bünyelerindeki yurtlarla ilgili iş birliği yapılması gibi planlamalar yapıyor.
KYK KAPASİTESİ ÖĞRENCİ SAYISININ 8’DE BİRİ
Ancak Yeni Şafak haberinde Eski Bakanın “Binlerce yurt inşaatımız devam ediyor” dediği yurtlardan ise ses yok. YÖK’ün verilerine göre 2022-2023 eğitim öğretim yılında devlet ve vakıf üniversitelerine kayıtlı 6 milyon 401 bin 149 öğrenci var. Eski Bakan Kasapoğlu’nun 2022’nin ağustos ayındaki açıklamasına göre ise 800 bin kişilik KYK yurdu kapasitesi var.
"KAPIDAKİ KRİZİN ÖNÜNÜ ALMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Eğitim Sen İstanbul Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın, Yeni Şafak’ın haberi için “Yandaş medya daha kriz gündeme gelmeden bu işleri iktidarın ve bakanlığın çözeceğine, çözüm yolları aradığına yönelik bir algı oluşturmak istiyor” ifadelerini kullandı. Haberde vakıflarla, derneklerle iş birliği yapılarak cemaatlere ve vakıflara kaynak aktarılarak öğrencilerin buralara mahkum edilmesinin önünün daha açılmak istendiğine dikkati çeken Sayın “Dernek ve vakıflarla, özel yurtlarla iş birliği yaparak buralara para aktarmak bir servet transferidir. Kamu eliyle vakıf ve cemaatler beslenecek. Ayrıca öğrenciler ve veliler bu yurtlara yönlendirilecek. Asıl meseleyi çözmesi gereken devlet tabiri caizse kulağının üzerine yatarak bu meseleyi öteliyor ve günü kurtarmak için uğraşıyor” dedi.
"BU ÇÖZÜMLER SORUNU KATMERLEŞTİRİR"
Bu tarz çözümleri ‘pansuman çözüm’ olarak nitelendiren Sayın, bu uygulamanın nasıl bir zarara neden olacağını şu sözlerle anlattı: “Örneğin bir binanız var burayı yurda çeviriyorsunuz, daha sonra da devlete kiraya veriyorsunuz yani aslında o binanın bütün finansmanını devletten karşılıyorsunuz. Yani dolayısıyla hem siz mülk sahibi oluyorsunuz hem para kazanıyorsunuz hem de burada bir servet transferi var. Dolayısıyla bu sorunu çözmez, çözmediği gibi de sorunun derinleşmesine ve bu katmerleşmesine vesile olur.” Geçen senelerde de yaşanan ve her yıl giderek artan bir barınma kriziyle karşı karşıya kalındığını hatırlatan Sayın, “Geçen yıl barınma sorunu nedeniyle kayıt olduğu okulu donduran, eğitimlerine ara veren çok sayıda öğrenci vardı. Bu sene ekonomik kriz geçen seneye göre daha ağır. Bu da bu yıl daha yakıcı ve ağır sorunlarla karşı karşıya kalacağımızı gösteriyor” diye konuştu.
"BÜTÇE KİME HARCANACAK?"
Sayın, geçen sene KYK yurtlarına yatak ekleyerek kapasitenin artırıldığını hatırlatarak bu sorunu gören devletin yurt kapasitesini artırmak için yeni yurtlar inşa ederek sorunu çözmesi gerektiğini söyledi. Ama yandaş basının verdiği bilgiye göre yeni yurt yapmak yerine mevcut vakıf ve derneklerin yurtlarını kiralayarak ya da onlara para transferi yaparak yurt sorununu çözmeye çalıştıklarının anlaşıldığını dile getiren Sayın, “Çocuklarımızı, öğrencilerimizi cemaat ve vakıfların yurtlarına mahkum ediyorlar” tepkisini gösterdi. Sayın, öğrencilerin barınma sorununun çok kısa sürede çözülebileceğini belirterek “Ama önemli olan kaynakların nasıl harcandığı. Bütçe vakıf ve cemaatlerin lehine mi yoksa işçinin, emekçinin çocuklarının lehine mi kullanılacak?” diye sorarak geçen yıldan bu yana istense yüzde 100 artırılabilecek yurt kapasitesi yerine yine yandaşa, cemaatlere, vakıflara servet aktarmayı tercih eden bir siyasal iktidarla karşı karşıya olunduğumuza dikkat çekti.