26 Temmuz 2023 14:23

Fırat Can Arslan'ın avukatı Özdoğan: Gazetecileri cezalandırma amaçlı özel bir çaba var

Gazetecilere "terör" iddianamesi hazırlayan savcı ile hakim eşinin Resmi Gazete'de yayımlanan tayin haberini paylaştığı için tutuklanan Fırat Can Arslan'ın avukatı Nuray Özdoğan, Evrensel'e konuştu.

Soldan sağa: Sibel Yükler, Fırat Can Arslan, Delal Akyüz, Evrim Kepenek, Evrim Deniz | Fotoğraflar: MA, Bianet, @_evrimdnz/Twitter

Paylaş

Gözde TÜZER
İstanbul

Diyarbakır’da görevli evli hakim ve savcının görev yeri değişikliğiyle ilgi paylaşım yapmaları nedeniyle başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 5 gazeteciden Fırat Can Arslan tutuklandı. Gazeteciler Delal Akyüz, Sibel Yükler, Evrim Deniz ve Evrim Kepenek ise adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı.

Fırat Can Arslan’ın avukatı Nuray Özdoğan, Evrensel'e konuştu. Hakimlerin açık faaliyet yürüttüğünü, şeffaflık ve hukukun temel ilkeleri gereği açıklık olması gerektiğini belirten Özdoğan, “Rahatsız oldukları haberden gazetecileri cezalandırma amaçlı özle bir çaba olduğu açık” dedi.

Arslan’ın “kaçma şüphesi” iddiasıyla tutuklandığını belirten Özdoğan, Arslan’ın başka bir soruşturma nedeniyle haftada iki gün karakola imza verme şartı olduğu bilgisini paylaştı ve “Zaten başka bir adli kontrol uygulanan ve haftada iki gün denetim altında olan birinin nasıl bir kaçma şüphesi olabilir” diye sordu.

KAMUYA AÇIK BİLGİ PAYLAŞMAK "SUÇ" SAYILDI

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında dün Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Delal Akyüz ve Fırat Can Arslan ile T24 editörü Sibel Yükler, Bianet editörü Evrim Kepenek ve gazeteci Evrim Deniz gözaltına alındı. Gazeteciler, Diyarbakır’da yargılanan 18 gazetecinin iddianamesini hazırlayan savcı ile davaya bakan heyet üyesi eşinin görev yerlerinin değiştirilmesine dair Resmi Gazete'de yayımlanan bilgiyi Twitter hesapları üzerinden paylaştıkları için gözaltına alındı. Gazetecilere, "terörle mücadelede görev alan kamu görevlisini hedef gösterme" suçlaması yöneltildi. 

Fırat Can Arslan, dün tutukanırken gazeteciler Sibel Yükler, Delal Akyüz ve Evrim Deniz aynı gün adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı.  Evrim Kepenek de bir gece karakolda tutulmasının ardından bugün adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı.

Ankara’da gözaltına alınan Fırat Can Arslan, ifadesinde suçlamaları kabul etmediğini belirterek “Ben sadece HSK kararnamesini paylaştım. Hedef gösterme gibi bir niyetim yoktu” dedi. Mahkeme, Arslan’ın "kaçma ihtimali" bulunduğunu iddia ederek tutuklanmasına karar verdi.

"BU HABERİ YAPMAK DA SUÇ DEĞİLDİR"

Arslan’ın avukatı Nuray Özdoğan, sorguda sadece, Diyarbakır’da 18 gazetecinin iddianamesini hazırlayan savcı ile davaya bakan heyet üyesi eşinin görev yeri değişikliğinin Twitter'dan paylaşmasının sorulduğunu söyledi.

Diğer gazetecilere de bu sorunun sorulduğunu belirten Özdoğan, Fırat Can Arslan’ın kollukta söylediği ve savcılıkta da tekrarladığı ifadelerini şöyle aktardı: “Fırat ‘Ben HSK kararnamesini paylaştım. Ben gazeteciyim. Kamuya açık olan HSK kararnamesini de habercilik nedeniyle kamuoyuyla paylaştım. Bu haberin paylaşımında basın özgürlüğü ve kamu yararı vardır. Bu haberi yapmak da suç değildir ve açık bir haber bu. Bu, resmi gazetede yayımlanan bir kararname.”  

"EVRAKLARI GÖRME ŞANSIMIZ BİLE OLMADI"

SEGBİS ile Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından alınan ifadeler sonrası Fırat Can Arslan’ın “suçun işlendiğine dair yoğun şüphe" ve "kaçma şüphesi” iddiasıyla tutuklandığını belirten Özdoğan “Evrakları görme şansımız bile olmadı. Dosyalar Ankara’da yoktu. Kollukta ve Sulh Ceza Hakimliğinde ‘terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme’ diyor ama bize hangi fıkraya dayandığı açıklanmadı. Hangi maddenin alt ve üst sınırını ele alıyorlar, onu bile bilmiyoruz. Bu 1 yıldan 3 yıla kadar ceza öngören bir madde” ifadelerini kullandı. 

DENETİM ALTINDA KAÇMA ŞÜPHESİ OLABİLİR Mİ?

Avukat Özdoğan ayrıca “kaçma şüphesi” ifadesinin oldukça sorunlu olduğunu belirterek Arslan’ın geçtiğimiz haziran ayında başlatılan başka bir soruşturma kapsamında gözaltına alındığı ve haftada iki gün karakola imza verme şartıyla serbest bırakıldığı bilgisini paylaştı. Özdoğan, “Zaten başka bir adli kontrol uygulanan ve haftada iki gün denetim altında olan birinin nasıl bir kaçma şüphesi olabilir” diye sordu.

YARGILAMALAR KAMUYA AÇIKTIR

"Savcı ve eşinin ismi, görev yeri ve hüviyeti yayımlandığı” gerekçesiyle Arslan’ın tutuklandığını aktaran Özdoğan, “Hakimler açık faaliyet yürütür. Yargılamalar ve dava dosyaları da kamuya açıktır. Şeffaflık gereği, hukukun temel ilkeleri gereği tüm bunlar şeffaf ve açık yürütülür. Hakim ve savcıların ismi açıktır ve bu yüzden Resmi Gazete’de yayımlanır. Hüviyetin açıklanmasının suç olması madde gereği de mümkün değildir” dedi. 

"TÜM BASINA MESAJ VERİLMEK İSTENİYOR"

Avukat Nuray Özdoğan şöyle devam etti:

“Burada ilgili savcı ve hakimin özel bir çabası olduğu görünüyor. Rahatsız oldukları haberden gazetecileri cezalandırma amaçlı özel bir çaba olduğu açık. Benim bunu söylemem bile suç kabul edilebilir bu durumda. Gazetecilerin hiçbir haber yapamaması gerekir. Bugün Türkiye’deki haberlerin yoğunluğu zaten yargı mekanizmasıyla ilgili. Bu tutuklamanın amacı sindirme ve baskıdır. Tüm basına mesaj verilmek isteniyor. ‘Siz bizimle ilgili haber yapıp eleştirirseniz, hukuka aykırı gördüğünüz işleri sosyal medyada paylaşırsanız ceza alırsınız’ denilmek isteniyor.”  

“Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçunu oluşturan 6. maddenin yargı tarafından basın üzerinde bir "sopa" amacıyla kullanıldığını vurgulayan Av. Özdoğan, “Yargı mekanizmaları kişisel hırsların tatmin edileceği yerler değildir. Basın mensuplarına karşı bir baskı oluşturulamaz. 6. maddeyi basın üzerinde ‘sopa’ olarak kullanma amacı var” ifadelerini kullandı.  

"GAZETECİLERİN YALNIZ BIRAKILMAMASI GEREKİYOR"

Meslektaşlarının gözaltına alınması ve tutuklanmasına tepkili olan gazeteciler, muhalefetin “Hesap soracağız” şeklindeki açıklamalarıyla durumun değişmediğini ve “etkili çarelerin” bulunması gerektiğini söyledi.

UYDURMA GEREKÇELER

Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, gazetecilerin kamuoyunu bilgilendirme görevi olduğunu vurgulayarak “Gazetecilerin bir haberi paylaşması en doğal en sıradan görevidir. Böyle bir şeyin gözaltı gerekçesi yapılması tuhaftır” ifadelerini kullandı.

Polat, iktidarın baskılarla varlığını devam ettirmeye çalıştığının altını çizdi ve şunları kaydetti: “Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar uydurma gerekçelerle gözaltına alınamaz. Bu aynı zamanda şu anda Türkiye’deki bütün gazetecilere de bir gözdağıdır. İktidar, devamlılığını yargı üzerinden korkuyla yapmaya çalışıyor. Bütün meslek örgütlerinin ve demokrasiden yana olanların onların yanında olması gerekir. Meslektaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Gazetecilerin yalnız bırakılmaması gerekiyor. Herkes halkın haber alma hakkına ve gazetecilere sahip çıkmalıdır.”

"KAMPANYALAR YAPMALI VE KATILMALI"

Gazeteci Ali Duran Topuz, iktidarın kendisine uygun, kendisine itiraz edemeyecek, aslında çoğu zaman uyum içerisinde olacak bir muhalefet yaratma amacı içinde olduğunu vurgulayarak, "İktidarın hedefi şu anda yerel seçimleri almak. Bütün bu hazırlıklar bunun için yapılıyor” ifadelerini kullandı.

Topuz ciddi bir medya varlığını arzulayan ve buna ihtiyaç olduğunu bilen herkesin bu operasyonlara yoğun bir biçimde karşı çıkması gerektiğini belirterek, “İçerideki arkadaşlarımızın bırakılması için kampanyalar yapmalı ve katılmalı, operasyonların büyümemesi için engellemeler yapmalı. Ama ne yazık ki şu anda muhalif medyanın önemli bir kısmı burada olup bitenin pek farkında değil” dedi.

YILDIZ: ENGELLER RUTİNLEŞTİ

Gerçek gazetecilerin mesleğinin önüne konan engellerin rutinleştiğini ifade eden T24 editörü Candan Yıldız, “Her gün bir meslektaşımız ya gözaltına alınıyor ya da hakkında dava açılıyor. İktidarın siyasetini teşhir eden her haber rahatsızlık konusudur. Muhalefet ise hem suskun hem de küçük iktidar dünyasına gönülmüş durumda” dedi.

Yıldız, meslek örgütleri güçlü ses vermediği sürece de yaşananların böyle devam edeceğini ifade ederek, gazetecilere ve basın kurumlarına sahip çıkmanın herkesin sorumluluğu olduğunu söyledi.

ÖNCEKİ HABER

ÇÖED, “Akbelen direnişinin yanındayız”

SONRAKİ HABER

İzBB işçileri geri dönük ödemeleri için eylem yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa