Fazla mesailer hem sağlığından hem işinden etti
MAN fabrikasında 6.5 yıldır boyacı olarak çalışan Ramazan Gündür, yaptığı iş nedeniyle kan değerlerinde nitrik asidin fazla çıktığını belirtti.
Fotoğraf: Evrensel
Damla KIRMIZITAŞ
Özgür KAYA
Ankara
MAN fabrikasında 6.5 yıldır boyacı olarak çalışan Ramazan Gündür, fazla mesailerle hem sağlığını hem işini kaybetti. Meslek hastalığına yakalandıktan sonra bölümünün değiştiğini ama işten çıkmak zorunda kaldığını anlatan Gündür, işten çıkarken ise ailesini geçindirmek için ara bulucuda bazı haklarından vazgeçmek zorunda kaldığını dile getirdi. Gündür, fabrikada işe çağrılmadıkları günlerde ödenen ücretler için parasız mesaiye kalmayı kabul etmediğini söyledi.
MAN fabrikasında 6.5 yıldır boyacı olarak çalışan Ramazan Gündür, yaptığı iş nedeniyle kan değerlerinde nitrik asidin fazla çıktığını belirtti. Gündür, 5 yılın sonunda meslek hastalıkları hastanesine gönderildiğini ifade etti. Bu süreçte birkaç kez hastaneye gittiğini söyleyen Gündüz, “Kan değerlerim altüst olmuş. Çalışıyorum ama kafam bir tarafa gidiyor, vücut bir tarafa gidiyor. Meslek hastalığı nedeniyle hastaneye giden kişileri hastaneye çağırıp yatış veriyorlar normalde. Beni çağırmadılar. Böyle olunca bölümümü değiştirmeleri gerekti. Boyahaneden elektriğe verdiler. 3-4 gün sonra da mekanik montaj bölümüne geçtim. O zaman da düşük olan değerlerimi kendi çabamla yükseltmeye çalıştım” dedi.
"SİPARİŞİN OLMAMASI BİZİM SUÇUMUZ MU?"
Hastalığı nedeniyle fazla mesaiye kalamayacağını söylediğini aktaran Gündür, “Zaten aile içinde de sorunlar yaşamaya başlamıştım; işten geç geliyoruz, yorgun argın, kimseyle de ilgilenemiyoruz. Ne kendime ne aile faydam dokunuyor bu kadar mesaili çalışınca. Ben de mesaiye kalmamaya karar verdim. Mesaiye kalmıyorum diye söyleyince tabii usta bu durumdan çok hoşlanmadı. ‘Niye kalmıyorsun? Bak senden örnek alıp millet de kalamayacağız diyor’ diye beni mesaiye kalmaya zorladı. Fabrika sipariş bulamadı, bizi eve gönderdi, sonra da kafasına göre çalıştıracağım diyor. Bizim suçumuz mu sipariş bulamadıysanız?” dedi.
"PARASINI ALMADIĞIM MESAİYE KALMAK İSTEMİYORUM"
Daha önce işe çağrılmadıkları günlerin karşılığında şimdi parasız çalıştırıldıklarını anlatan Gündür, aylık çalışma saatini doldurduğunu ama “Bant yürüyüşüne kal” dendiğini söyledi. Gündür, “Hafta içi bant yürüyüşü, cumartesi bant yürüyüşü, pazar mesai... Mesai ücretleri de yok çünkü fabrikaya ‘borç’ ödüyoruz. Ben de parasını almadığım mesaiye kalmak istemiyorum doğal olarak” dedi.
Karşı karşıya kaldığı sorunlar sonrasında Gündür sendikacılarla konuşarak sorununu çözmek istemiş: “Sendikanın (Türk Metal) iş yeri temsilcisiyle konuştum. Boşanacağımı söyledim. ‘Buradan alacağım tazminatla da dükkan açacağım, çocuklarıma bakacağım’ dedim. Bu çalışma koşullarında ben çocuklara bakamıyorum. Küçük kızları oğlanla okula gönderiyorum ama oğlan da ortaokul öğrencisi, kendine bakamıyor. Temsilci ise fabrikanın iş çıkışı vermediğini, hatta yeni işçi alımları yaptığını anlattı. Fakat benden sonra çıkış isteyen yeni bir işçiyi çok beklemeden çıkardılar. 120 bin lira para verdiler. İhbarını da kıdemini de ikramiyesini de verdiler. Ben ise uzun süre iş çıkışımı bekledim” dedi. Sendikacılar ile arasını iyi tutanların işlerinin fabrikada rahat yürüdüğünü anlatan Gündür, üyelere eşit davranılmadığını dile getirdi.
"HAKKIMI NEDEN BIRAKAYIM?"
Ramazan Gündür, iş çıkışının yapılması için gittiğinde, iş yeri temsilcisine, ‘Abi ne alıyoruz’ diye sorunca, sadece kıdem tazminatını alacağını öğrenmiş. Başka işçilerde olduğu gibi ihbar ve ikramiye alamadığını anlatan Gündür, “Bunu alabildik diyor bir de! Ben zaten 1998 sigorta girişliyim, istesem kıdem tazminatımı kendim de alırım ama sendika bana lütuf gösteriyor zaten kazanılmış hakkımı. Sonra evrak imzalamaya ara bulucuya götürdüler beni. Dava açmayalım sonrasında diye, işlemler biter bitmez ara bulucuya götürüyorlar. Ara bulucuda bütün haklarımı aldığımı beyan ettiğim bir evrak imzalattılar. Ben hakkımı neden bırakayım? Hiçbir şey vermiyorlar, niye imzalayayım diye düşündüm. İmzalamak istemedim ama çocuklar aklıma gelince imzaladım. Mahkemeler uzar, şimdi tazminatı da alamayız, çocuklara nasıl bakacağız?” diye konuştu.
"MAN ESKİSİ GİBİ DEĞİL"
Gündür, MAN fabrikasının eskisi gibi olmadığını anlattı: “Eskiden memur maaşı kadar maaş veriliyordu, çalışma koşulları daha iyiydi. Millet çıkmak istemiyordu. MAN’da kalayım, çalışayım diyordu. Ama son yıllarda bir şeyi kalmadı. MAN’a girdiğim zamanlarda, ‘TAİ’de izin almak zor, baskı var, gitme oraya’ demişlerdi. Şimdi herkes buradan çıkıp TAİ’ye gitmeye çalışıyor” dedi.