10 kilometre uzaktaki deniz tarım işçisi için imkansız
Adana’nın güneyinde tarlada çalışan gençler denize yalnızca 10 kilometre uzakta olmalarına rağmen çalıştıkları için denize gidemiyor.
Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel
Volkan PEKAL
Adana
Adana’da sıcaklığın 40 derecenin üzerine çıktığı günlerde imkanları olanlar deniz ve yaylalara akın etti. Adana’nın güneyinde tarlada çalışan gençler ise denize yalnızca 10 kilometre uzakta olmalarına rağmen çalıştıkları için denize gidemiyor. Bu işçilerden Abdullah Bucak, “Biz de isterdik deniz kenarında keyif yapmayı ama yağa, şekere gelen zamlara yetiştiremiyoruz” diyor.
Adana’da tarım işçileri için yaklaşık 3 hafta önce günlük ücret 400 lira olarak belirlendi. Artan enflasyon ile birlikte temel tüketim maddelerine gelen zamla birlikte geçinmek de daha zor hale geldi. Bu şartlarda geçimini sağlamaya çalışan ailelerde tek ücret yetmediği için çocuklar da çalışmaya başlıyor. Çocukların çoğu yılın büyük bölümünü aileleri ile birlikte tarlada işçilik yaparak geçirdikleri için okulu bırakmak zorunda kalıyor. Tuzla civarında tarlalarda konuştuğumuz 3 gencin hikayesi neredeyse birbiri ile aynı. Çukurova’da tarım işçiliği ile geçimini sağlamaya çalışan aileleri işsizlik nedeni ile Urfa’dan gelmiş, çalışmak zorunda oldukları için okulu bırakmak zorunda kalmışlar.
"BABAM BİZİ BIRAKTI, İKİ KARDEŞ AİLEYİ GEÇİNDİRİYORUZ"
Çavuşlu civarında bir biber tarlasında saat 15.00’e gelirken iş bitmek üzere. Kavurucu sıcağa yüksek nem oranı da eklenince nefes almak dahi zorlaşıyor. İşi bir an önce bitirip evde biraz nefes alma telaşı ile öğle yemeğine bile oturulmamış. İş bitince konuşmaya başlayabiliyoruz. Tarla ve okul arasında geçen eğitim hayatını 7’inci sınıfta bitirmek zorunda kalan Abdullah Bucak (18), “Okulu bıraktım. Çünkü maddi durumumuz yok. Çalışmam gerekiyordu. 8 kardeşiz ama evli olanlar var. Bir tanesi kendine çalışıyor, bir tanesinin kendine hayrı yok. Babam iki kere evlendi. Bizi bıraktı gitti. Evde 5 kişiyiz. Ben ve kardeşim çalışıyoruz, ailemizi geçindiriyoruz” dedi.
"MOTOKURYELİK YAPARKEN MOTOSİKLETİM ÇALINDI"
Bucak, talihini döndüreceğini düşünerek biriktirdiği para ile motosiklet alarak motokuryelik yapmaya başlamış. Ancak bir süre çalıştıktan sonra motosikleti çalınınca yeniden tarlaya dönmek zorunda kalmış. İşe gitmek için her sabah 5’te uyandığını söyleyen Bucak, “6’da çalışmaya başladık. 9’da kahvaltı için mola verdik. Kamyonu doldurunca iş biteceği için öğle yemeğine dahi oturmadık. Buz yok, sıcak su içiyoruz. Şimdi doldurduk direkt eve gideceğim” dedi.
"BİZ DE DENİZ KENARINDA EĞLENMEYİ BİLİRDİK AMA YETİŞTİREMİYORUZ"
Bu zahmete günlük 400 lira için katlandıklarını anlatan Bucak, “400 lira para alıyoruz ama her şeye zam geliyor. Sabah ekmek alıyoruz, sigaramız var. Her şeye zam gelmiş, geçinemiyoruz. Paraya ihtiyacımız var. Bir ton borcumuz var. Biz de isterdik deniz kenarında keyif yapmayı ama paramız yok. Gideceğimiz yol da yok. Bir çıkmaz sokaktayız. Biz nasıl yaşıyoruz biliyor musun? Hep uçurumun kenarında yaşıyoruz. Bugün sıcak. Ben de zengin olmak, villada yaşamak isterdim ama güneşin altında çalışıyoruz. Ücretler yetmiyor. Yetiştiremiyoruz. Şekere, yağa, ekmeğe zam geldi. Ailemizi geçindiriyoruz” dedi.
"KARDEŞLERİMİ OKUTUYORUM"
Ali Yüksel’in (18) ailesi de Abdullah’ınki gibi Urfa’dan Adana’ya tarım işçisi olarak gelip giderken Adana’ya yerleşmiş. 18 yıllık hayatının 10 yılını tarım işçiliği yaparak geçiren Yüksel, 2’inci sınıfta bırakmak zorunda kalmış. Üniversite öğrencisi bir ağabeyi ve 3 küçük kardeşi eğitime devam eden Yüksel, kardeşlerinin okula devam etmesi ve ailenin borçlarını ödemek için çalıştığını dile getirdi. Bu yüzden kazandığı parayı annesine verdiğini dile getiren Yüksel, “O da ancak masraflara gidiyor. Evde 3 kişi çalışıyoruz. Su, elektrik, yeme içme, hepsinin fiyatı arttı. Kazandığımızın ancak yüzde 10’u elimizde kalıyor” dedi.
"GEÇİNEBİLMEK İÇİN GÜNLÜK ÜCRET 600-700 LİRA OLMALI"
Ücretlere zam gelmesine rağmen geçinmekte zorlandıklarını anlatan Mehmet (18) “Bir çuval şeker (50 kg) 1000 lira olmuş. 400 lira yetmiyor. Ailem Urfa’dan geldi. 20 yıldır buradalar. Çadırda kalıyoruz. 5’e kadar okudum. Çalıştığım için 5’ten sonra bıraktım. Çalışırken okumak zor oluyordu. Paramı babama veriyorum. Onun dışında Adana’ya Taşköprü’ye gidip geziyorum. Sonra geri geliyorum. Ücretler bu şekilde yetmiyor. Geçinebilmek için 650-700 lira olması gerekir” dedi.