28 Temmuz 2023 15:07

Bakan Göktaş’ın nafaka açıklaması tepki çekti: Haklarımıza dokundurtmayacağız

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın nafaka ile ilgili söyleminin kadın haklarını hedefine aldığını belirten kadın avukatlar; “Haklarımıza dokundurtmayacağız” diye tepki gösterdi.

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın Ankara’da gazeteciler ile yaptığı toplantıda süresiz nafaka uygulamasına yönelik gelen bir soruya verdiği “Süresiz nafaka bence adil bir durum değil. Mağdur olan erkeklerimiz varsa onun da yanındayız” yanıtı kadınların tepkisine neden oldu.

Son yıllarda nafaka hakkı kadın haklarıyla sık sık hedefe konulurken; kadınların mücadelesiyle kazanılan 6284 sayılı Kanun sürekli tartışmaya açılırken Göktaş aynı toplantıda 6284 sayılı Kanun hakkında ise “Bu yasa bizim için önemli. Kadına şiddet en hassas olduğumuz konu. Bu yasa kaldırılamaz, tartışılması bile söz konusu olamaz” ifadelerini kullandı.

6284 sayılı Kanun’un özellikle karakollarda kadın lehine işletilmediğini ifade eden avukatlar, son birkaç ayda kanunun sık sık Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR başta olmak üzere Cumhur İttifakı tarafından hedef gösterildiğini hatırlatıyor.

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü Birsen Baş Topaloğlu ve Avukat İlke Işık, bakanın açıklamalarını, 6284’e dair girişimleri ve kadın haklarına yönelik saldırıları gazetemize değerlendirdi.

“KADINLAR HAKLARINDAN VAZGEÇMEK ZORUNDA KALIYOR”

Aile Bakanı Mahinur Göktaş’ın söylemlerini değerlendiren Topaloğlu, “Söz konusu olan nafakalar aslında mahkeme kararında ‘çekişmeli’ dediğimiz ve yargıda bağlanan yoksulluk nafakaları. Yoksa protokollerde kabul edilen nafakalar zaten anlaşmayla tarafların karşılıklı kabul ettikleri, uzlaşmaya vardıkları nafaka miktarı. Devletin bağladığı nafaka miktarları zaten çok düşük ve kadınlar nafakalarını tahsil edemiyorlar. Çoğu zaman boşanma davası sürecinin uzunluğu, çocuğun velayeti ve şiddet riski nedeniyle kadınlar nafakalarından vazgeçiyorlar” dedi.

“YOKSULLAŞTIRIP NAFAKAYA GÖZ DİKİYORLAR”

Nafakanın çoğunlukla ya çocuk 18 yaşına girene kadar bağlanan iştirak nafakası ya da kadına bağlanan yoksulluk nafakası olduğunu ifade eden Topaloğlu “Burada sanki çocuğa bağlanan nafaka üzerinden kadın gelir elde ediyor gibi düşünülüyor. Oysa çocuğun barınma, giyinme, yiyecek, eğitim gibi tüm zorunlu ve sosyal giderleri bu nafakanın içinde. Verilen nafaka miktarıyla kıyaslarsanız bunların karşılanması da mümkün değil. Burada devletin asıl yapması gereken kadın yoksulluğunu ortadan kaldırmaktır. Çalışma hayatında kadının istihdamını arttırmaktır. Kadın yoksulluğunu ortadan kaldırırsanız kadının yoksulluk nafakasına ihtiyacı kalmaz” diye konuştu.

Kadının istihdamdan uzaklaştırıldığını, yoksullaştırıldığını, ekonomik olarak bağımlı hale getirildiğini vurgulayan Topaloğlu “Kadını yoksullaştıracaksınız, evin ve kendinizin her türlü bakımını yaptıracaksınız, anne-babanıza, çocuğa baktırıp eve bağlayacaksınız, gerek kıskançlığınızda gerek ‘erkek kimliğinizden’ dolayı kadını çalıştırmayacaksınız ama boşanma durumunda da yoksulluğa düşecek kadına ödenecek nafakayı sorun edeceksiniz” diyerek mevcut tabloya tepki gösterdi.

“BU TUTUMU KABUL ETMİYORUZ”

Süresiz nafakanın hayat boyu devam ediyor gibi yansıtılmasının da yanlışlığına dikkat çeken Topaloğlu, nafakanın azaltılmasının ve kaldırılmasının da yasalarda düzenlendiğini hatırlatarak “Şu an mevcut yasal düzenlemede nafaka süresiz verilse dahi eğer kadın yeniden evlenmişse kendiliğinden kalkar, evlenmemiş ama evli gibi başka biriyle yaşıyorsa veya kadının yoksulluğu ortadan kalmışsa yani kadın çalışmaya başlamış geliri var veya kendisine miras kalmış veya herhangi bir şekilde yoksulluğunu ortadan kaldıracak gelir veya mal edinmişse mahkemeye müracaat edilmesi halinde yine nafaka kaldırılabilecek veya nafaka ödeyen kişinin gelir durumunda ciddi bir azalma olmuşsa nafaka azaltılabilecektir” dedi.

‘Erkek mağduriyeti’ni önleyecek yasal düzenlemelerin zaten olduğunu ifade eden Topaloğlu “Kadını iyileştirici herhangi bir sosyal düzenleme yokken, kadın yoksulluğunu kaldırmak, tahsil edilemeyen nafakaları tahsil etmek üzere çözüm yolları aranmazken nafakanın süreli hale getirilmesi konuşuluyor” dedi.

Bunun bakan tarafından bu şekilde tartışma konusu edilmesinin düşündürücü olduğunu ifade eden Topaloğlu, ortada bu ‘mağduriyete’ dair herhangi bir istatistiki veri olmadığına dikkat çekti. Birkaç sosyal medya paylaşımı üzerinden bu tip söylemlerin yasal değişikliğe gerekçe yapılmasının doğru olmadığını vurgulayan Topaloğlu kadın haklarını hedef alan bu tip gündemlerin öne sürülmesini Kadın Hakları Merkezi olarak kabul etmediklerini ifade etti.

“NAFAKA VE 6284 BİRBİRİNDEN AYRI DÜŞÜNÜLEMEZ”

 

6284 sayılı Kanun’un hedef gösterildiği açıklamalardan sonra bazı karakolların, polis merkezlerinin ‘6284 Kaldırıldı’ gibi yanlış yönlendirmelerine tanık olduklarını anlatan Avukat İlke Işık, “Bunu herkes hatırlar, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışla birlikte eş zamanlı oluştu diyebiliriz. Nafaka karşıtlığı ve süresiz nafakanın erkekler için bir zulüm olduğu tartışması aslında benzeri zamanlara, eş zamanlara denk geliyor” dedi.

Bu uygulamaların ortak noktasının bu ülkede hani kadın cinayetleri gerçeğinin var olmasına ve bu gerçeğin değiştirilmesi için yapılması gerekenlerin inatla yapılmadığına işaret ettiğini ifade eden Işık, “Şiddetin her gün devam ettiği ve bunun AKP uygulamalarının yarattığı politik etkiyle yerleşmiş olduğu bu ülkede 6284 sayılı Yasa tartışma konusu yapılamaz, evet. Fakat öncesine gidelim, İstanbul Sözleşmesi’nden de çıkamazsınız” diye konuştu.

“BU SÖYLEM BİZİ RAHATLATMIYOR, GÖZÜMÜZ ÜSTLERİNDE”

Göktaş’ın söylemlerinin aksine 6284’ün en çok AKP ve müttefikleri tarafından hedef gösterildiğinin altını çizen Işık, süresiz nafakayı erkekler için bir zulüm olarak bulan bir bakanın “6284’e dokunmayız” demesinin hiçbir kadını rahatlatmayacağını vurguladı. Bakanın süresiz nafakayı ‘mağduriyet’ olarak nitelendirerek 6284’e dokunulmayacağını ifade etmesinin mümkün olmadığını ifade eden Işık, “Yoksulluğun gelmiş olduğu şu ortamda kadınların alacağı üç kuruş nafakanın hâlâ tartışılıyor olması, ‘Nafakaya dokunuruz ama 6284’e dokunmayız merak etmeyin’ gibi söylemler kabul edilemez. Her ikisi de kadınlar açısından bağlantılıdır” dedi.

Hem bakanın nafaka tartışmasını sürdürüyor olmasının, hem Meclisteki yeni bileşimin, hem de 6284 sayılı Kanun’un etkili uygulanması için hiçbir işlem yapılmıyor oluşunun endişe verici olduğunu vurgulayan Işık “6284 kadın hareketinin çok önemli bir kazanımıdır, 6284’le ilgili gözümüz onlarda. Takip ediyoruz, takip edeceğiz ve asla aksi bir girişime izin vermeyeceğiz” diyerek kazanımlarının peşinden gideceklerini ifade etti.

ÖNCEKİ HABER

RTÜK'ün dijital platformlardaki 2 yapıma verdiği cezalara CHP’li üyeler de katıldı

SONRAKİ HABER

Amasra’da madenci annesinin maaşında kesinti: ‘İki kaybın var’ zulmü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa