Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun; Muhalefetin yaşananları izleme lüksü yok
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, “İktidarın ekonomi politikalarının yarattığı mağduriyet karşısında muhalefetin, iktidarın ekonomi alanında atmakta olduğu adımları izleme lüksü yoktur" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile milletvekilleri, ağaç kıyımına karşı direnen Akbelen’i ziyaret etmişti. (Fotoğraf: MA)
Şerif KARATAŞ
İstanbul
Mayıs ayındaki seçimlerin yankıları bütün sıcaklığıyla sürüyor. Muhalefetin uzun süre kabuğuna çekildiğini ve kendisine gelemediğini belirten Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, “İktidarın ekonomi politikalarının yarattığı toplumsal mağduriyet karşısında muhalefetin, iktidarın ekonomi politikaları alanında atmakta olduğu adımları izleme lüksü yoktur” dedi.
14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından muhalefette başlayan tartışmalar sürüyor. Ana muhalefet partisi CHP’de “değişim” tartışması da devam ediyor. Muhalefetteki tartışmalar sürerken, zam furyası diğer yandan doğaya, yaşam alanlara yönelik şirketlerin çıkarlarını önceleyen politikaların örneği Akbelen’de yaşanıyor. Memleketin sıcak gündemlerine ilişkin muhalefetin tutumunu Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun ile konuştuk.
Muhalefet mayıs seçimlerinden sonra uzun bir süre kendine gelemedi, kabuğuna çekildiğini ifade eden Tosun, “Kazanacaklarını umdukları bir seçimde beklemedikleri bir mağlubiyet alınca uzun bir süre duygusal travma yaşadılar. Hatta, seçmenin karşısına çıkmayıp, içlerine kapandılar” dedi.
“AKBELEN’E ZİYARET ÖNEMLİ”
Hafta içinde zamlara karşı Meclisi çalıştırma arayışı bu kapanmadan çıkış anlamında ilk olumlu adım olarak görülebileceğini söyleyen Tosun, “Ardından CHP Genel Başkanı ve bazı parti yöneticilerinin Akbelen halkına destek vermek amacıyla bölgeye gitmesi yavaş yavaş muhalefet görevine dönmeye başladıkları izlenimi veriyor. CHP’li iki milletvekilinin Akbelen’deki göstericilere yönelik tavrı ise halen duygusal travmadan tam anlamıyla çıkılamadığının göstergesi” ifadesini kullandı. CHP’lilerin Akbelen halkının yanında olmasının önemli ve değerli olduğunu da vurgulayan Tosun, şu değerlendirmede bulundu: “CHP’li vekillere önümüzdeki süreçte bireysel bu tür tepkilerin yönelme olasılığı gözardı edilmemeli. CHP’lilere düşen görev, bu ekonomik koşullarda halkın tepkisini anlama, empati geliştirme ve sağduyulu olmaktır. Muhalefetin duygusal davranma lüksü yoktur. CHP dışındaki muhalefetin de kendi tabanıyla ilişkisinin seçimin ardından içe kapanmaları nedeniyle bir miktar aşındığı kanaatindeyim. Genel olarak muhalefetin seçmene yüzünü yeniden dönerek, iktidar karşısında temsilcisi ve sesleri olma dışında bir alternatif yoktur.”
“TOPLUMUN ÖRGÜTLÜ KESİMLERİYLE İŞ BİRLİĞİ YAPMALI”
İktidarın ekonomi ve siyasi politikaları geniş halk yığınlarını mağdur ediyor. Geniş halk kesimlerini mağdur eden politikaların engellenmesi karşısında muhalefetin rolüne ilişkin soruya Tosun, “İktidarın ekonomi politikalarının yarattığı toplumsal mağduriyet karşısında, muhalefetin iktidarın ekonomi politikaları alanında atmakta olduğu adımları izleme lüksü yoktur. Çünkü asıl sorun, yani muhalefet açığı muhalefetin izleyici muhalefet tarzına yönelmesi, bunun kurumsallaşması durumunda ortaya çıkar” yanıtını verdi. Muhalefetin rolüne işaret eden Tosun, şunları söyledi: “Şimdiye kadar iktidarın uyguladığı ekonomi politikalarının yol açtığı krizleri bıkıp usanmadan topluma anlatması, alternatifler politikalar önermesi, bunu da örgütlü toplum kesimleriyle diyaloğunu geliştirerek iş birliği halinde yapması gerekir. Başta işçi sendikaları olmak üzere, partilerin kendi örgütleriyle birlikte toplumun sesi olacak, onları yanlarına çekecek katılımcı, yaratıcı, demokratik muhalefet teknikleriyle, daralmış olan toplum-muhalefet partileri arasındaki kanalın açılması, temsiliyet ilişkisinin güçlendirilmesinin yolları aranmalıdır. Özellikle toplumun proaktif sözcülüğüne soyunmak yerel seçimlerde başarılı olmak için şarttır.”