Malatya'da hasarlı su boruları onarılmadı: Geçim kaynağımız elimizden alınıyor
Malatya’da depremden önce zaten hasarlı olan ve onarılmayan su borularının depremle zarar görmesinin ardından üretici köylüler geçim kaynaklarından olma noktasında.
Fotoğraf: Berfin Güler/Evrensel
Berfin GÜLER
Malatya
Maraş merkezli depremlerde yıkımların en fazla yaşandığı Akçadağ ve Doğanşehir’in merkezinde ve köylerinde yaşayan üretici köylülerin sorunlarına bir yenisi daha eklendi. Deprem sonrası sulama kanalları zarar gördüğü için mahsullerini sulayamayan üretici köylüler, ”Depremin üzerinden 6 ay geçti, hâlâ sulama kanalları onarılmış değil. Depremde evlerimiz yıkıldı, şimdi de sulama kanalları onarılmadığı için geçim kaynağımız elimizden gidiyor” diyerek sitem ettiler.
"SULAMA KANALLARI DEPREM ÖNCESİ DE HASARLIYDI"
Kenan Korkmaz depremde evi yıkılan üreticilerden. 2 çocuğu var. Konteynerde kalıyor. Geçimini kayısı üreticiliği ile sağlayan Korkmaz, sulama kanallarının deprem öncesi de hasarlı olduğunu söyledi. Korkmaz, "Ağaçlarımız su almadığı için meyve gözelerimiz oluşmadı. Meyve gözeleri oluşmazsa, seneye mahsul de alamayız. Ne yapacağız inanın bilmiyorum. İki çocuğum var öğrenci. Onların masrafları var, evim yıkıldı tekrardan bir düzen kurmam gerekiyor. Bir de tek geçim kaynağım olan kayısı bahçelerim zarar gördü susuz kaldığı için. Devletin bir an önce bu durumu çözmesi gerekiyor” dedi.
"DEVLETİN İZLEDİĞİ TARIM POLİTİKALARI TARIMI TASFİYE ETMEYE YÖNELİK"
Arif Kalı’nın da depremde evi hasar almış. Evinden alabildiği birkaç parça eşyasını çadıra taşımış ve çadırda yaşamını sürdürüyor. Devletin izlediği politikanın tarımı tasfiye etmeye yönelik olduğunu belirten Kalı şunları söyledi: "Bizim temmuz ayında çoktan ikinci sulamayı yapmış olmamız gerekiyordu. Hayvancılık bitti. Buğday, şeker pancarı, mercimek üretimi bitti. Şimdi ise sıra meyvede. 6 aydır sulama kanalları nasıl tamir edilemez? Devletin bu sorunu çözebilecek gücü ve olanağı var. Yıllardır sulama kanallarının bakımı yapılmadı deprem de üzerine tuzu biberi oldu. Artık suyun gelmesinin de bir önemi kalmadı iş işten geçmiş olacak. Malatya’nın tek geçim kaynağı olan kayısı da bitmiş durumda.”
"MAZOTA, İLACA, GÜBREYE SÜREKLİ ZAM GELİYOR"
Hayri Yıldırım ise "Nasıl olsa çiftçilerden ses çıkmaz diye düşünüyorlar. Bu nasıl vurdum duymazlık? Temmuz sonuna geliyoruz ikinci sulama yapmamız gerekirken, daha bir kere bile sulama yapamadık, suyun ne zaman geleceği de belirsiz. Zaten çok zor şartlar altında üretim yapıyoruz. Mazota, ilaca, gübreye sürekli zam üstüne zam geliyor. Gelecek sene mahsul alamazsak neyle geçineceğiz” diyerek tepki gösterdi.
"5 BÖLGENİN ARIZA ONARIMI AYNI MÜTEAHHİDE VERİLMİŞ"
Tüm Üretici Köylüler Sendikası (TÜMKÖY SEN) Şube Başkanı Ali Gürel ise, yaşanan sorunu Devlet Su İşlerine (DSİ) taşıdıklarını ve bir dönüş alamadıklarını söyledi. Depremin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen sulama kanallarının onarımının yapılmadığını ifade eden Gürel, şunları aktardı: "Bakım ilkbahar ya da sonbaharda yapılır. Depremde zarar gören kanallar öncesinde onarılmış olsaydı sorun şu an bu kadar büyük olmayacaktı. Temmuz ayına geldik Doğanşehir bölgesinden Akçadağ bölgesine kadar üreticilere su verilmiş durumda değil. Nedenini sorduğumuzda su birliği DSİ’ye DSİ ise müteahhidin bu sorunla ilgilendiğini söylüyor. Yani net bir cevap asla alamıyoruz. Müteahhit ile de görüşüyoruz sonuç alamıyoruz. 5 bölgenin onarımı aynı müteahhide verilmiş. Bir müteahhit 5 bölümde yaşanan arızaya yetişemiyorsa, neden aynı kişiye veriliyor?” dedi.
"ÜRETİCİLER SEBZE BİLE EKEMEDİ"
Üreticilerin bu sene bahçesine sebze bile ekemediğini ifade eden Gürel, “Derelerde de sular kurudu. Bu sene hiçbir üretici sulamayı geçin, sebze bile ekemedi bahçesine. Devlet Su İşleri ile konuyu tartıştığımızda sorunun temmuz ayının 16’sında en geç çözüleceği söylendi ama gelinen noktada bir aşama kaydedilmiş değil. Yağmurun yağmasından kaynaklı ağaçlar şu an iyi durumda ama sıcaklıklar arttı ve ağaçların kuruma ihtimali var. Ağustos ayında çiçek tomurcuğu açması beklenen ağaçlar su almazsa çiçek açmayacak ve mahsule dönüşmeyecek. Üretici köylü hiç rahat değil. DSİ 9. Bölgenin bir an önce bu sorunu çözüp bölgeye suyu vermesi ve sonbahara kadar sulamaların yapılması gerekiyor. Yoksa gelecek yıla üreticileri büyük bir felaket bekliyor” dedi.