31 Temmuz 2023 04:10

"Çarparsan ölürüm!" | Bisikletli ölümlerde en önemli faktör yüksek hız

EGM'nin karayolu trafik kaza istatistikleri raporuna göre 2023 yılının ilk 6 ayında 1029 bisikletli, ölümlü yaralanmalı trafik kazasına karıştı. Bisikletli kazalar yaz mevsiminde zirveye çıkıyor.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Metin TAŞKIRAN
İstanbul

Son günlerde bisikletli ölümleri sıklıkla gündem oldu. 18 Temmuz’da Bostancı sahil yolunda polis kontrolünden kaçan Otomobil Sürücüsü Temel Ünlü’nün çarparak ölümüne neden olduğu bisikletli Doğanay Güzelgün’ün yaşamını yitirmesi bisikletli ölümlerindeki ihmalleri yeniden gündeme taşıdı. Doğanay Güzelgün’e çarparak ölümüne neden olan ve ardından kaçarak kayıplara karışan Otomobil Sürücüsü Temel Ünlü hâlâ yakalanmadı. Güzelgün’ün ölümünün ardından yüzlerce bisikletli, kazanın yaşandığı yere çiçek bırakarak can kayıplarının son bulması için gerekli önlemlerin alınmasını istedi.

Güzelgün, bisikletli trafik kazalarında yaşamını yitiren ne ilk ne de son sporcu. Güzelgün’ün ölümünden birkaç gün sonra Zonguldak Spor Basket 67 Takımı Oyuncusu Mihrace Yasemin Buğdaycı da memleketi Diyarbakır’da bisiklet sürerken otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Gözaltına alınan sürücü sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince adli kontrol hükümlerince serbest bırakıldı.

YAZ AYLARINDA KAZALAR ARTIYOR

TÜİK’in 2022 yılı verilerine göre ölümlü yaralanmalı trafik kazasına karışan 321 bin 485 taşıtın yaklaşık 8 bin 680’ini bisikletliler oluşturuyor. Emniyet Genel Müdürlüğünün her ay yayımladığı karayolu trafik kaza istatistikleri raporuna göre ise 2023 yılının ilk 6 ayında 1029 bisikletli, ölümlü yaralanmalı trafik kazasına karıştı. Havaların ısınmasına paralel olarak artan bisikletli kazalar yaz mevsiminde zirveye çıkıyor.

90 KENT ARASINDA İSTANBUL 74'ÜNCÜ SIRADA

Almanya merkezli yeni nesil sigorta ve güvenlik teknolojileri firması Luko’nun küresel bisiklet şehirleri endeksine göre İstanbul, 90 kent arasında 74’üncü sırada. Öte yandan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 30 Haziran’da gazetecilere yaptığı açıklamada Türkiye genelinde 1643 kilometre bisiklet yolu ve 373 kilometre yeşil yürüyüş yolunu tamamladıklarını bildirdi. Ancak bakanın açıkladığı 2 bin kilometrelik bisiklet yolu yeterli olmadığı gibi ölümlü bisiklet kazalarını da azaltmıyor.

Son günlerde art arda gelen ölüm haberlerini ve bisikletli kazalarındaki artışı Bisikletli Ulaşımı Geliştirme Derneği Başkanı ve Bisikletli Yaşam Platformu Sözcüsü Mustafa Karakuş ve Don Kişot Bisiklet Kolektifinden Umur Dağlı ile konuştuk.

EN ÖNEMLİ SEBEP HIZ FAKTÖRÜ

Ölümlerin temel sebebinin hız faktörü olduğunu vurgulayan Karakuş, “Bizim takıldığımız konu hızın yüksek olması. Bisikletlinin ölmesine sebep olan konu şu; 30 kilometre hızla, 40 kilometre hızla çarpınca yaralanıyor bisikletli, 50 kilometrede hızda daha ağır yaralanıyor ama 70’le ve üzeriyle çarpma yaşarsa, bu istatistiklerde de kanıtlanmış bir şey, kurtulma şansı yok. Dolayısıyla buradaki en önemli faktör hız. Hızın denetlenmiyor olması, yaptırımların çok zayıf olması ölümlü kazaları artırıyor” diye konuştu.

Mustafa Karakuş

BİSİKLETİN GÖRÜNMEZLİK SORUNU

Bisikletin kırılgan bir ulaşım aracı olduğunu ve diğer ulaşım araçlarından kendilerini görmelerini beklediklerini söyleyen Karakuş, “Buradaki asıl problem ise bizim görünmez olmamız. Daha görünür olmamız lazım. Maalesef kapladığı yer itibarıyla insanlar bisikleti algılayamıyor. ‘Çarparsan ölürüm’ diye bir slogan oluşturmuştuk pandemi sürecinde. Bu kırılganlık meselesinden dolayı böyle oluyor, yaya gibi bisikletli de çarpıldığında çok büyük zarar görecek bir ulaşım aracı” ifadelerini kullandı.

"BİSİKLET BİR TAŞIT OLARAK GÖRÜLMELİ"

Yaşanan sorunlara ilişkin en önemli talebin bisikleti önceleyen bir trafik anlayışının kazanılması olduğunu vurgulayan Don Kişot Bisiklet Kolektifinden Umur Dağlı ise “Biz bisikletin bir spor veya çocuklar için bir eğlence aracı olarak değil her alanda bireysel bir taşıt olarak görülmesini sağlamak istiyoruz” dedi.

"HIZ LİMİTLERİ DÜŞÜRÜLMELİ"

Karakuş gibi Dağlı da hız limitlerine dikkat çekti: “Doğanay abinin arkadaşlarının da içerisinde bulunduğu bir inisiyatifimiz var. Orada konuştuğumuz temel konular; şehir içerisindeki hız limitlerinin düşürülmesi. Her bisikletli grubun savunduğu en elzem şey. Hatta ve hatta Kadıköy veya Beşiktaş çarşı gibi insanların çok yoğun olduğu, yollara taştığı noktalarda motorlu taşıtların çarşıların içerisine girmesinin engellenmesi de bir diğer talebimiz. Buraların tamamen bisiklet ve yaya dostu haline çevrilmesi çok önemli.”

"MAVİ ÇİZGİLER BENİ KORUMUYOR"

Bisikletlilerin paylaşımlı yol veya bisiklet yolu gibi talepleri olsa da Bisikletli Yaşam Platformu Sözcüsü Mustafa Karakuş en önemli noktanın ‘güvenli yol’ olduğunu vurguladı:

“Güvenli olmayan yollarda istedikleri kadar mavi çizgi çeksinler, yol belirlesinler bu mümkün olmuyor. Sen burada benim için güvenli bir aks oluşturmuyorsun dolayısıyla mavi çizgiden gitmiş olmamın bana bir faydası yok çünkü araçlar bana orada da aynı şekilde davranıyor, mavi çizgiler beni korumuyor orada. Buradaki mesele şu; daha güvenli akslar yaratılması gerek. İzmir’de belediye ile toplantı yapıyoruz, ‘Bisiklet yolu istiyoruz’ demiyoruz artık. Eskiden derdik bunu, artık söylemiyoruz. Biz diyoruz ki; bir yerden bir yere bizi güvenli şekilde götür, bunun anlamı şu; bana hız limitlerinin daha az olduğu, mesela 30’a indirdiğin, bol kasis koyduğun yollar yap, ben oradan giderim zaten. Karayolları Kanunu’na göre zaten benim normal yoldan gitme hakkım var. Dolayısıyla ben araçlarla bunu paylaşabilirim.”

PLAN ÇOK, İCRAAT YETERSİZ

Bisikletlilerin sorunlarına ilişkin planlanan projelere de değinen Karakuş, bu projelerin sahaya yansımasının yeterli olmadığını vurguladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Avrupa Birliğinin birlikte başlattığı ‘Sürdürülebilir kentsel hareketlilik planı’ndan örnek veren Karakuş, “Ne yapacaksınız diye soruyoruz, ‘Plan yapacağız’ diyorlar. Yahu biz 20 yıldan beri plan dinliyoruz. Ben hâlâ evden çıkarken eşimle helalleşiyorum, sen bunu sağlayamamışsın, plan yapsan ne olacak. Plan, plan, plan sürekli makro seviyede bir şey anlatıyorlar ama sahada yansımasını göremezsin. 3 milyon avro harcanıyor İzmir için, elde var sıfır. Çevre Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı proje yapıyor ama ortada bir sonuç yok” diyerek tepki gösterdi.

Bisiklet sürücülerinin gerçekleştirdiği protesto eyleminden fotoğraf.

"KİMSE KENDİSİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR"

Sorunların çözümü için ilgili bakanlıkların artık acilen harekete geçmesi gerektiğine dikkat çeken Karakuş, “Biz sesimizi çıkarmaya çalışıyoruz ama harekete geçecek taraf bakanlığın kendisi, yani kanun koyucular. Devletin bir kampanya yapması gerekiyor, olabilecek bir konu bence. Türkiye’de herkes bisiklet kullanabilir ama mevcut trafik yapısı buna izin vermiyor. Çünkü hiç kimse kendisini güvende hissetmiyor. Hadi ben 20 yıldır sürüyorum ve bir şekilde kontrolümü sağlıyorum ama normal bir vatandaş için güven sağlamak kolay değil” ifadelerini kullandı.

ADALET TALEPLERİ KARŞILIK BULMUYOR

Bisiklet sürücülerinin talep ettiği ‘güvenli ulaşım’ için kayda değer bir adım atılmazken, kazaların ardından açılan soruşturma ve davalar ise adalet talebini karşılamıyor.

Temmuz 2020’de Ankara’da Çağdaş Şenyüz yönetimindeki otomobilin çarptığı 19 yaşındaki Umut Gündüz isimli genç sporcunun yaşamını yitirmesinin ardından açılan davada, ailenin adalet talebi sonuçsuz kalmıştı. Bir yılı aşkın süren davanın ardından fail Şenyüz, 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Hakkında ‘iyi hal indirimi’ uygulanan Şenyüz, 4 aylık tutukluluk süresi göz önüne alınarak cezaevine girmemişti. Ancak süreç bununla da sınırlı kalmamış adalet isteyen aileye ayrı ayrı davalar açılmıştı. Anne Asuman Gündüz’e sosyal medyada fail Şenyüz’ün fotoğrafını paylaştığı için dava açılırken, baba Menderes Gündüz’e ‘iyi hal’ indirimine tepki gösterdiği için ‘kamu görevlisine hakaret’ iddiasıyla 8 bin 840 lira adli para cezası verilmişti.

ÖDÜL GİBİ CEZAYA TAKSİT İMKANI!

Adalet talebinin karşılıksız kaldığı bir diğer örneğin adresi ise Antalya Kemer. Geçen yıl 28 Mayıs’ta Göynük Mahallesi Bülent Ecevit Caddesi’nde meydana gelen kazada Mustafa Nagnalo yönetimindeki otomobil, 9 yaşındaki bisikletli Yelkan Göktuğ Demirsöz’e çarptı. Kazada ağır yaralanan Demirsöz, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kaza sonrası gözaltına alınıp tutuklanan Nagnalo, 27 gün sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mustafa Nagnalo hakkında ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan Kemer 2. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davanın karar duruşmasında sanık için ‘Basit taksirle ölüme neden olma’ suçundan ‘takdiri indirimi’ de uygulanarak 1 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Bununla da yetinmeyen mahkeme cezayı 12 bin 100 lira para cezasına çevirerek 24 ay taksite böldü.

Karara itiraz edeceklerini açıklayan Demirsöz ailesi ise “Yelkan için adalet istiyoruz” diyerek imza kampanyası başlattı.

"VİCDANİ SÜREÇLER YIPRANIYOR"

Yaşanan ölümlere ilişkin yargı aşamasındaki cezasızlığa tepki gösteren Umur Dağlı, yasal süreçlerdeki problemlere değindi. Bisikletli ölümlerinin kaza olarak görüldüğünü belirten Dağlı, “Asliye mahkemelerinde açılıyor davalar, taksirle ölümden yargılanıyorlar. Menderes Gündüz’ün bir lafı var ‘Türkiye’de birisini öldürmek istiyorsanız arabayla çarpın’ diye. Çünkü o zaman taksirle ölüme neden olmaktan yargılanırsınız. Böyle bir durum varken bizim o yasayı düzenlememiz lazım. Mesela Temel Ünlü şu anda kaçak, çünkü vücudunda uyuşturucu bulunma şüphesi var. Saatte 50 kilometre hızla gidilmesi gereken yolda 120 kilometre hızla gidiyor. 3 polis çevirmesinden geçiyor ve kaza sonrası olay yerinden kaçıyor. Ancak bu arkadaş büyük ihtimalle asli cezada yargılanacak. Bu yasal süreçlerin yanında vicdani süreçlerin de yıprandığını gösteriyor” diyerek cezasızlığa karşı yasal düzenleme istedi.

"BAŞKALARI ÖLMESİN DİYE MÜCADELE EDECEĞİZ"

Dağlı’nın cezasızlık karşısında yapılması gerektiğini ifade ettiği diğer adımlar ise şunlar:

“Bizim gibi sivil toplum örgütlerine, siyasi parti temsilcilerine, bu alanda inisiyatif alan arkadaşlara görev düşüyor. Yılmadan, usanmadan direneceğiz ve istediğimizi alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Yoksa bunların üstesinden gelmemiz imkansız. Bisikletliye saygı göstermeyenler yayaya da saygı göstermiyor. Bisikletlinin korunması insanların araç sürüş algısını da değiştirecek, bu farkındalık oluşmadığı sürece Umut Gündüz gibi, Doğanay Güzelgün gibi bir sürü güzel insan hayatını kaybetmeye devam edecek. Biz bu işin takipçisiyiz, sadece Doğanay abi, Umut Gündüz değil. Adını hatırlayamadığımız tüm arkadaşlarımızın süreçlerini takip edeceğiz. Hem insanlara merhem olmaya çalışacağız hem gelecekteki kazaların önlenmesi için elimizden geleni yapacağız.”

ÖNCEKİ HABER

"Gazeteciler için uzun tutukluluk bir cezalandırma aracı"

SONRAKİ HABER

Edremit'te zamlara ve doğa talanına karşı kitlesel eylem

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa