MMO: Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallarının durdurulması elektrik üretimini etkilemez
Makina Mühendisleri Odası'nın Akbelen’deki ağaç katliamı ile ilgili açıklamasında; “Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallarının durdurulması elektrik üretimini etkilemez” denildi.

Fotoğraf: Övgü Yıldız/Evrensel
Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener Akbelen’deki ağaç katliamı ile ilgili bir açıklama yaptı.
“BU ‘MADENCİLİK’ ANLAYIŞI, TAM BİR DOĞA SÖMÜRÜSÜ VE HALK DÜŞMANLIĞIDIR”
Ormanlara, yaşam alanlarına ve halka yönelik saldırıları kınadıklarını belitren Yener; “Doğayı, ormanı, yaşam alanlarını savunmak için iki yıldır nöbet tutarak direnen İkizköylüler ile Karacahisar ve Çamköylüler başta olmak üzere yöre halkına biber gazı, tazyikli su, cop ve TOMA’larla yapılan jandarma ve polis zulmü ile Akbelen Ormanı’nın yok edilmesi aralıksız şekilde sürüyor” dedi.
Termik santraller için açılan kömür madenleri nedeniyle bölgede 12 yerleşim alanıının ortadan kaldırıldığını ve maden ruhsatı verilen alanlarda artık ürün ekilemez, ağaç dikilemez, arıcılık yapılamaz, hayvan beslenemez hale gelindiğini belirten Yener; “Bu ‘madencilik’ anlayışı, tam bir doğa sömürüsü ve halk düşmanlığıdır” dedi.
“YATAĞAN, YENİKÖY VE KEMERKÖY TERMİK SANTRALLARININ DURDURULMASI ELEKTRİK ÜRETİMİNİ ETKİLEMEZ”
Muğla’daki özelleştirilmiş linyit yakıtlı üç eski kamu santralının yeni sahipleri olan şirketlerin yıllardır karbon salımları ve açık maden işletmeciliği ile çevreye verdikleri zararı gizlemek ve rant kârlarını katlayarak sürdürmek için, kömüre dayalı elektrik üretimine gerçek bir alternatif olan yenilenebilir enerji kullanımına karşı bilim dışı iddialar ileri sürdüğünün altını çizen Yener şu ifadeleri kullandı; “Oysa, temel çalışma alanlarından biri olan enerji ve elektrik enerjisi üzerine Odamız ve Elektrik Mühendisleri Odamızın Enerji Çalışma Grup ve Komisyonları tarafından birlikte hazırlanıp geçen yıl açıklanan “Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan Termik Termik Santrallarının Ülke Geneli ve Ege Bölgesi Açısından Elektrik Üretimdeki ve Enterkonnekte Sistem İçindeki Yerleri” başlıklı raporun sonuç bölümünde gerçekler şöyle ifade edilmiştir: ‘Ülkemizde elektrik üretim ve iletim alt yapısı güçlüdür. Kurulu kapasite anlık azami ihtiyacı rahatlıkla karşılayabilecek düzeydedir. Santralların yıllık üretim kapasiteleri de gerçekleşen yıllık tüketimin çok üzerindedir. Ege Bölgesinde de, ülkemize benzer olarak arz (üretim) kapasitesi, gerçekleşen talepten (tüketim) fazladır.” Yine aynı raporda; “Bu çalışmada yer alan bilgi ve veriler, Muğla’da bulunan Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallarının elektrik üretimini durdurmaları veya sona erdirmeleri halinde, durumun, gerek yıllık toplam tüketim, gerek anlık ihtiyaç (puant talep) ve gerekse elektrik şebekesi sisteminin işlerliği açısından, Muğla İlini, Ege Bölgesini ve Türkiye enterkonnekte sistemini olumsuz etkilemeyeceğine işaret etmektedir” denilmiştir. Gerçek budur.”
“ENERJİ ÜRETİMİ VE DAĞITIMI İLE HALKIN ORTAK DEĞERLERİ OLAN MADENLER KAMULAŞTIRILMALIDIR”
Diğer yandan hakim olan rant politikalarının çevre tahribatını had safhaya ulaştırdığı, onun sonucu olan iklim değişikliklerinin doğal çevreyi, doğal yaşamı, tarımsal üretimi, tüm toplumsal yaşamı ve ekolojik geleceği tehdit edici boyutlara ulaştığıının başka bir gerçeklik olduğunu ifade eden Yener; “Akbelen’den Kaz Dağları’na, Cerattepe’ye kadar ülke genelindeki halk direnişleri bu nedenledir. Kamu yararı ve kamusal denetimin sermaye güçleri lehine tasfiye edilmesi doğa katliamına, halkın geleneksel üretim ve yaşamının yok edilmesine ve ekolojik dengeyi sağlayan diğer canlı türlerinin yok edilmesine yol açmaktadır. Bu tahribatı durdurmak için doğal bir tekel olan enerji üretimi ve dağıtımı ile halkın ortak değerleri olan madenler kamulaştırılmalıdır” dedi.
“DİRENEN HALKIN YANINDA OLACAĞIZ”
Sanayi, enerji, maden, tarım, sulama ve diğer alanlara yönelik politikaların çevre politikası ile bir bütünlük içinde ele alınmadan doğayı ve insanı bir bütün olarak gözeten bir ekolojiye ulaşılamayacağını vurgulayan Yener şunları söyledi; “Odamız bu çerçevede ve kamusal sorumlulukla sanayi, enerji, çevre konulu kongre, sempozyum, rapor vb. etkinlikler aracılığıyla toplumsal bilinçlenmeye katkı koymayı sürdürecek, doğal çevrelerinin ve üretim alanlarının talan ve tahribatına direnen halkın yanında olacaktır.” (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et