Grevdeki İzmir Metro işçileri: Haklı taleplerimizin arkasındayız
TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıkan İzmir Metro işçileri, "Açlık ve yoksulluk sınırı ortada ve aldığımız maaşlarla geçinmemiz mümkün değil" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Eda AKTAŞ
İzmir
İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İzmir Metro AŞ'de çalışan 625 metro ve tramvay işçisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler bu sabah saat 05.00'te greve çıktı.
Metro ve tramvay duraklarına “Bu iş yerinde grev var” yazılı pankart asan işçiler, talepleri kabul edilene kadar greve devam edeceklerini söyledi. İşçiler ayrıca İzmir halkına ve kamuoyuna seslenerek, greve destek vermeye davet etti.
Geçinemediklerinin altını çizen İş Yeri Temsilcisi Hasan Özkul, “Artık teklif edilen ücretler geçinebileceğimiz bir ücret değil. Doğal olarak hepimiz geçinebileceğimiz ücretleri istiyoruz. Kötü toplu sözleşmelerin sonuçlarını biz yaşamak istemiyoruz. Hem İzmirliler mağdur oluyor hem de biz. Halk da bize destek oluyor. En kısa sürede bu grevin bitmesi gerekiyor. Bu eziyetin bir an önce son bulması gerekiyor. Tekrar görüşmeye başlanmalı ve en kısa sürede bitirmeliyiz” dedi.
“BU ŞEKİLDE GEÇİNMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Metroda 10 yıllık vatman olarak çalıştığını söyleyen İş Yeri Temsilcisi Serhat Sönmez, “Taleplerimiz bu enflasyonist ortamda ailemizi geçindirebilecek, bizleri ezdirmeyecek bir ücret ancak verilen tekliflerde bir yere varamadık. Aynı teklifler gelip durdu. Herhangi bir adım atılmadı. Dolayısıyla greve gitmek durumunda kaldık” diye konuştu.
Şu anda asgari ücret seviyesinde ücretler aldıklarını ifade eden Sönmez, “Tabi ki bu ortamda bu rakamlar yetmiyor. 10 bin TL’den aşağı bir kira yok. Arkadaşlarımızın çoğu kiracı bu şekilde geçinmek mümkün değil. İşveren kendince bize verilen rakamların çok iyi noktaya getirildiğini düşünüyor ya da ona inanıyor. Şu anda sosyal medyada 30-40 bin aldığımızı söyleyen yorumlar okuyorum. ‘Atın bunları işten’ diyorlar. Gelsinler bordrolarımızı görsünler. Bir tane 30 bin lira alan varsa ben istifa ederim. Hepimiz asgari ücret seviyesindeyiz” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
“AİLEMİZİ GEÇİNDİREBİLECEK BİR ÜCRET İSTİYORUZ”
10 yıllık İzmir Metro işçisi Bilal Kahraman ise, “TİS sürecinde aldığımız maaşları devamlı gündeme getirmekteyiz. Neticede bu duruma gelmeyi biz istemezdik ama 7 aylık mücadelemizde maalesef bir sonuç alamadık. Alamadığımız için greve çıkmak zorunda kaldık. İzmir halkını mağdur etmiş olabiliriz ama biz hakkımızı savunuyoruz. Bir an önce bu sorunun çözüme kavuşmasını ve bu komik rakamlardan kurtulmak istiyoruz” şekilde konuştu.
Tramvay sürücüsü İlker Vatansever de “Tramvaylar açıldığı günden beri buradayız. Sadece ailemizi geçindirebilecek bir ücret istiyoruz. Temmuz 2022’den beri zam almadık. Asgari ücrete zam geldikçe maaşımız arttı. Biz 10 bin 500 TL alıyoruz. Geçinebilecek bir para istiyoruz” dedi. “İzmirliler bize destek olmalı. Biliyoruz bir mağduriyet yaşanıyor ve bundan dolayı özür diliyoruz. Artık yasal sürecin sonuna geldik. Greve çıkmasak hiç zam alamayacaktık. Bizler hakkımızı istiyoruz” diyen Vatansever, taleplerinin arkasında olduklarını söyledi.
“ASGARİ ÜCRET KADAR ALIYORUZ VE GEÇİNEMİYORUZ”
Karşıyaka tramvayda bakım biriminde çalışan bir işçi ise bu ekonomik koşullarda SODEMSEN’in sunduğu teklifle geçinebilmelerinin mümkün olmadığını ifade etti. Biri 9 biri 14 yaşında iki çocuğu olduğunu söyleyen işçi, “Onların birçok masrafı oluyor. Enflasyona yenildik. Hep eksi bakiyelerdeyiz. Asgari ücret kadar alıyoruz ve geçinemiyoruz” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
“ENFLASYONUN SORUMLUSU BELEDİYE DEĞİL AMA BİZ DE KURBANI DEĞİLİZ”
Karşıyaka tramvayda bakım biriminde çalışan başka bir işçi de “12 yıldır çalışıyorum. Biz 1 yıldır şu an belirlenen asgari ücretin altınsda maaş alıyoruz. Bu ay bekar bir teknisyenin aldığı maaş 9 bin 100 liraydı. Biz bir yıldır zam almadan çalışıyoruz, bu sürece içinde asgari ücrete yüzde 170 kadar zam geldi ama bize teklif ettikleri rakam düşük ve bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Açlık ve yoksulluk sınırı ortada ve aldığımız maaşlarla geçinmemiz mümkün değil. Bizi greve çıkmaya mecbur bıraktılar” ifadelerini kullandı.
“İzmir halkı bizi suçlamasın. Herhangi bir metro ya da Karşıyaka veya Konak tramvay duraklarından birine gitsinler oradaki çalışan arkadaşların bordrolarına bakabilirler. Biz öyle düşündükleri gibi afaki rakamlara çalışmıyoruz. Hepimizin çocuğu ve ailesi var. Bu kira şartlarında 9 bin lira ile geçinmek mümkün mü? Bugün faturalar, çocuk masrafı falan dediğiniz zaman en kötü 5-6 bin lira gidiyor. Enflasyonun sorumlusu belediye değil tabi ki ama biz de bunun kurbanı değiliz. İzmir halkı bizim yanımızda olsun” dedi.
“HAYATIMIZI DEVAM ETTİREBİLECEĞİMİZ RAKAMLAR İSTİYORUZ”
2012 yılından beri elektrik teknisyeni olarak çalışan Ramazan Altuntaş ise, “Metro çalışanları olarak kök ücretlerimiz asgari ücret seviyesinde. Bizim bu sözleşmede kök ücretlerimiz de iyi bir iyileşme ve asgari ücrete karşı kendimizi korumak istiyoruz. En önemlisi bu sözleşme için. Bize dayatılan enflasyon rakamlarını herkes biliyor ki gerçek rakamlar değil. Mazota her gün gelen zam her şeye zam demek. Biz çalışanlar olarak ek hesaplarımız eksilerde borç içindeyiz, geçinebilmek için ülke şartlarında resmen savaşıyoruz. Bizler İzmir halkının mağdur olması için bu grevi yapmıyoruz. Hayatımızı devam ettirebileceğimiz rakamlar istiyoruz” diye konuştu.
