31 Temmuz 2023 14:13

Akbelen’de direnişin 8. günü: Ağaçlarımız gitmiş olabilir ancak topraklarımızı madene vermeyeceğiz

Valiliğin Akbelen’de ağaç kesiminin bittiği yönündeki açıklamasına tepki gösteren İkizköylüler, “Ağaçlarımız gitmiş olabilir ancak topraklarımızı madene vermeyeceğiz, direnmeye devam edeceğiz” dedi.

Fotoğraf: Abidin Çınar/Evrensel

Reklam

Abidin ÇINAR
Muğla

Muğla Milas’a bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda Limak ve IC Holdingin ağaçları katletmesine karşı köylülerin, bölge halkının ve desteğe gelen yurttaşların direnişi sekizinci gününde sürüyor.

Muğla Valiliği yaptığı açıklamada, Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine kömür temini için başlatılan ağaç keziminin sona erdiğini duyurdu. Ormanın çoğunun kesildikten sonra bu kararın alınmasına tepki gösteren köylüler ise, “Ağaçlarımız gitmiş olabilir ancak topraklarımızı madene vermeyeceğiz. Direnmeye devam edeceğiz” dedi.

Valiliğin açıklamasını eleştiren İkizköylü Nejla Işık, “Arık madene başlanacak bittikten sonrada orada ağaçlandırma yapılacak deniyor. Buradan valiye şunu söylüyoruz; şirket 2014 yılından bu yana maden ocağına dönüştürdüğü, cehennem çukuruna dönüştürdüğü kaç yere açıklamadaki gibi ağaçlandırma yapılmış gelin yerinde görün, sonra bu şirket adına konuşun, açıklama yapın. Hiçbir yerer ağaçlandırma yaptıkları yok anca halkın hakkına tecavüz ediyorlar. Gelin alanı gezelim sizinle nereye ağaçlandırma yapılmış görelim. Burayı madene vermeyeceğiz. Gözümüzün içine baka baka kestiler ama vermeyeceğiz” dedi.

“BURAYI KÖMÜRE VERMEYECEĞİZ”

İki gündür gelen heyetlerle ormana girme şansı bulduğunu aktaran Işık, “Çok büyük bir alan kesilmiş, yüzde 90 gitmiş durumda. Akbelen üstündeki dağ madende bizim buraya kadar bitmiş durumda. Sadece nöbet alanında çevresinde ağaçlar kaldı. Ama toprağımız çok kıymetli ve madene vermeyeceğiz. Mücadeleyi bitirmeye çalışıyorlar. Şu an kesim yok ama koruduğumuz nöbet alanımız var. Akbelen’in sadece çamları bitti. Geriye kalan çalıları, bebek fidanları duruyor. Onları koruyacağız. Burada işimiz bitmedi yeni başladık. Kömüre burayı vermeyeceğiz. Herkes desteğe gelsin” diye konuştu.  

“VALİLİĞİN AÇIKLAMASI TAMAMEN DEZENFORMASYON”

Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği vekili Av. İsmail Hakkı Atal ise, “Valiliğin açıklaması her şeyden önce yanlış bilgilendirme, dezenformasyon. Zira burada şirketin rehabilite ettiği tek bir dönem alan bile yok. Birkaç dönümlük rehabilite adı altında gösterilen bir alan var fakat o alanda özelleştirmeden önce bu iki termik santral Türkiye Cumhuriyeti Kömür İşletmelerindeyken yapılan çalışma. Zaten bilimsel olarak her bir santimetresi 100 yıl ila bin yıl arasında oluşan, burada söktükleri toprağın tekrar oluşabilmesi için 300 bin yıl geçmesi gerekirken bir alanı rehabilite etmeleri mümkün değil. Bu tamamen dezenformasyon” dedi.

MUĞLA VALİLİĞİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Dezenformasyon açıklaması üzerine bugün Muğla Valisini İçişleri Bakanlığına şikayet ettiklerini söyleyen Atal, “İl İdaresi Kanunu’na göre mahalin ilin en büyük mülki amiri validir ve burada anayasal halk ve yurttaşlık görevini yerine getiren sivillere müdahale emrini verende vali. Dolayısıyla biz İl İdaresi Kanunu’na göre kamu düzenini sağlamakla görevli olan vali hakkında Anayasal suç işlenmesine aracılık ettiği ve Anayasa’nın 169’uncu maddesi ihlal edilerek görevini kötüye kullandığı gerekçelerle şikayet ettik. Zira Anayasa’nın 169’uncu maddesi hiçbir istisna tanımıyor; ‘Ormanlara zarar verilecek hiçbir eyleme müsaade edilemez’ diyor. Burada yurttaşlara yapılan müdahalede tamamen hukuksuz ve bundan da vali sorumlu. Valiliğin hakkında soruşturma açılmasını ve Yargıtay ilgili ceza dairesinde dava açılamasını talep ettik” diye konuştu.  

“O İZNİ VERENLER ANAYASAL SUÇ İŞLEMİŞTİR”

Tarım ve Orman Bakanlığı imzalı, “28 Kasım 2020 tarihinde 780 bin 639 metrekarelik ormanlık alanda Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ adına tesis edilen orman kesim izni 28 Aralık 2021 tarihinde bitti” şekilde dolaşan belge hakkında da açıklama yapan Atal şunları söyledi; “Orman kesim izinin olup olmaması aslında hukuken önemli değil. Burasıyla ilgili tüm izinler hukuken yok hükmünde. Çünkü Anayasa’nın 169’uncu maddesi çok açık. Burada bir orman kesim izni veya maden ruhsatı veremezsiniz diyor. Madde ayrıca orman suçlarına hiçbir şekilde afta getirilemeyeceğini söylüyor. Ama Türkiye’de sürekli Anayasal suç işleniyor. Anayasa’nın 169’uncu maddesi varken o izin zaten hukuken geçersizdir, yok hükmümdedir. O izni veren suç işlemektedir, o iznin altına imza koyan suç işlemektedir.”

TBB’DEN İKİZKÖYLÜLERE DESTEK ZİYARETİ

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ve beraberindeki heyet, Milas Akbelen Ormanı'nda kömür ocağına karşı mücadele eden İkizköylüleri ziyaret etti. Sağkan'a Ankara, Muğla, Denizli, İzmir barolarının temsilcileri eşlik etti.

Köylüleri dinledikten sonra söz alan TBB Başkanı Erinç Sağkan, 81 baro ve 180 bin avukatın Akbelen'de verilen mücadelenin farkında söyleyerek, “Zannetmeyin ki burada verdiğiniz mücadelenin bir sonucu olmadı, kaybettiniz. İnanın bu ülkenin toprağını, havasını, suyunu yaşatmak için mücadele verenler kazanacaklar. Bundan sonra bu mücadelede gereken ne varsa yapmaktan bir adım geri durmayacağız” dedi.

“MÜCADELEYİ DEVAM ETTİRMEK ZORUNDAYIZ”

Akbelen mücadelesinin hukuksal ayağının da kazanılacağını dile getiren Sağkan, “Valiliğin yaptığı açıklama ile ağaç kesiminin son bulduğu iddia ediliyor. Birçok bilim insanı bölgenin halen orman toprağı olarak kalması durumunda ekolojik sisteme yeniden kazandırılabileceğini söylüyor. Ancak kesilen alana maden sahası açılmaya başlandığı andan itibaren geri dönülemez yol başlamış olacak. O sebeple bu mücadeleyi devam ettirmek zorundayız” diye konuştu.

CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yarımcısı Semre Dinçer ve Sağlık ve Sosyal Politikalar Genel Başkan Yardımcısı Aylin Yaman ile kadın Milletvekilleri de direnişi ziyaret etti.

 

Akbelen'de ağaç katliamının olduğu yerleri gezen köylüler ve yaşam savunucuları, kesilmeden ayakta kalan birkaç genç fidanın kesilmesine tepki gösterdi. 

JANDARMA KÖYLÜLERİN ÖNÜNÜ KESTİ

Ağaçların kesildiği alanda işlem yapıldığı gören köylüler ve desteğe gelenler alana gitti. Jandarmanın engel olması üzerine bilgi almak istediklerini söyleyen köylüler ve desteğe gelenlere sadece budama işlemlerinin yapıldığı şekilde açıklama yapıldı.

HATAY DİKMECE'DE TOKİ'YE KARŞI DİRENEN KÖYLÜLER'DEN AKBELEN'E SELAM

Hatay’ın Dikmece köyünde tarım alanlarındaki TOKİ inşaatına karşı direnişini sürdüren köylüler, Akbelen’de ağaç katliamına karşı direnen köylülere destek mesjı gönderdi.

Dikmece köylüleri, destek mesajlarında şu ifadeleri kullandı:

“6 Şubat depremi sonrası her adımda şirketleri besleyenler; Antakya'nın her köşesini moloz yığınına çevirenler, suyumuzu, toprağımızı, denizimizi zehirleyenler şimdi de onbinlerce zeytin ağacını kesip TOKİ inşa etmeye çalışıyor. 'Acil Kamulaştırma' denilerek zaten her şeyimizi kaybettiğimiz bir şehirden bizi çıkmaya zorluyorlar. Henüz bizlerin barınma, geçim, hijyen sorunlarımıza herhangi bir çözüm üretmeyip yaşamımızı daha da zorlaştırmaya çalışıyorlar.

Yağma ve rant üzerine kurulu bu düzene karşı Akbelen'de de, Dikmece'de de, Cudi'de de yaşam alanlarımızı savunmaya devam edeceğiz!

Bu ülkenin her karış toprağı bizim emeğimiz, tarihimiz ile inşa edildi. Bize yaşam alanı dahi bırakmayarak her şeyi şirketlere peşkeş çekenler, buradan sizleri gönderene kadar mücadeleye devam edeceğiz!

Dikmece'den Akbelen'e selam olsun!”

Reklam