02 Ağustos 2023 04:41

Prof. Dr. Doğan Yaşar: Yer altı kaynaklarından sağlanan su gelecek açısından tehlikeli

Prof. Dr. Doğan Yaşar, yer altı suyunun kullanılmasının gelecek açısından sorunlara neden olacağını uyarısında bulundu: "Yer altı suları rezerv olarak saklanmalıdır."

Fotoğraf: İzmir Büyükşehir Belediyesi

Paylaş

Ramis SAĞLAM
İzmir

Susuzluk ve kuraklık sorunu dünyayı yakın gelecekte bekleyen en hayati sorunlardan biri. Araştırmalara göre Türkiye 2040’ta kuraklık riski sıralamasında ikinci en yüksek risk barındıran ülkeler kategorisinde. Dahası her geçen yıl önceki yıllara göre daha sıcak ve kurak geçiyor. Geçen yıl Türkiye’de aralık ayı son 52 senenin en sıcak aralık ayıydı. Kış bitti ama Türkiye’nin önemli bölümünde olması gerektiği kadar kar ve yağmur yağmadı.

Kuraklığı ve su kullanımındaki sorunları konuştuğumuz Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanlığından Prof. Dr. Doğan Yaşar, 2022 ekim ayında başlayan aşırı kuraklığın 2023 nisan ayına kadar devam ettiğini, dünyada ve Batı Anadolu’da son 60 yılın en kurak dönemlerinden birinin yaşandığına dikkat çekti.

SU KULLANIM SORUNU ÇOK BÜYÜK

Kuraklık şiddetinin İzmir’in ana su kaynağı olan Tahtalı Barajının aktif doluluk oranlarından anlaşılabileceğini ifade eden Yaşar, “2021 kasım ayı başında yüzde 50 olan Tahtalı’nın aktif doluluk oranı 2022 mart ayında yüzde 70’lere çıkmıştır. Çünkü barajları dolduran yağışlar genelde kasım ile mart ayları arası gerçekleşen yağışlardır. Ancak 2022 kasım ayında yüzde 39’lara düşen doluluk oranı yükselmesi gereken dönemde, aşırı kuraklık nedeni ile, ancak yüzde 41’e çıkabilmiştir” dedi. “Bugün itibarıyla Tahtalı Barajı yüzde 38 doluluk oranı ile yaklaşık 110 milyon metreküp suya sahiptir” diyen Yaşar sözlerini şöyle sürdürdü: “İZSU yetkilileri de verdikleri demeçte İzmir’in 300 günlük suyu olduğunu belirtmişlerdir. Özetle geçmiş yıllara kıyasla günümüzde oldukça düşük bir doluluk oranına sahip olmasına karşın, İzmir hâlâ daha ciddi sayılabilecek bir su rezervine sahiptir. Örneğin bugün itibarıyla 110 milyon metreküp aktif su hacmine sahip olan Tahtalı Barajından günde ortalama 300 bin metreküp su çekilse dahi neredeyse bir yıllık su mevcuttur. Şimdilik İzmir’de kullanma suyu sorunu yoktur ama su kullanımı sorunu çok büyüktür.”

"YÜZEY SULARI KULLANILMALI"

Son aylarda İzmir’in ana barajı olan Tahtalı Barajından su çekiminin 140 bin metreküplere kadar düşürülerek yer altından daha çok su çekilmeye başlandığını vurgulayan Yaşar, bu durumun gelecekte büyük sorunlara neden olacağını dile getirdi.   

Yaşar, “Bu azaltmanın nedeni uzun bir aradan sonra Gördes ve Balçova Barajlarından da su çekilmeye başlanması olabilir. Ama öncelikli olarak hep yüzey suları kullanılmalı ve yer altı suları rezerv olarak saklanmalıdır. Yani şu an konuşulması gereken gerçek sorun, barajlarda su olmasına karşın yer altından aşırı su kullanılmasıdır” dedi.   

"TARIMA ZARAR VERİYOR"

Yaşar, sözlerini şöyle tamamladı: “İzmir’in ve Manisa’nın yer altı kaynaklarından sağlanan bu suyun miktarı günde ortalama 550 bin metreküp gibi çok büyük miktarlarda olup geleceğimiz açısından bizleri çok kötü yılların beklediğinin göstergeleridir. Çünkü her gün sürekli yer altından çekilen 550 bin metreküp su nedeni ile yer altı su kaynaklarını besleyen başta Gölmarmara gibi göller ve sulak alanlar kurumaya başladı. Tarım alanları ciddi zararlar görüyor. Önce ki yıllar 40 metrelerden çekilen sular bugün 400 metrelerden çekilmeye başlandı. Yüzey suyunda sorun çıktığı zaman, rezerv olarak tutulan yer altı kaynağına başvuruluyor. Dünyada gelişmiş ülkelerde yer altı suları son derece sıkı kanunlarla korunuyor. Çünkü yer altı suları tüm ülkenin ortak malıdır ve kaçak olarak kullanılamaz, tüm gelişmiş ülkelerde bu kanunlar geçerlidir.”

ÖNCEKİ HABER

İngiltere'nin yüzen mülteci hapishanesine yangın engeli

SONRAKİ HABER

Voleybolcu Hande Baladın'ı tehdit eden şüpheli tutuklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa