EMEP Milletvekili Karaca: Çöğürlü halkının taş ocağının kaldırılması talebiyle topladıkları imzalar şirkete neden verildi?
EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Çöğürlü halkının taş ocağının kaldırılması talebiyle topladığı imzaların taş ocağı sahibi şirkete nasıl ve neden verildiğini Bakan Mehmet Özhaseki'ye sordu.
Fotoğraf: TBMM
Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Hatay’ın Samandağ ilçesinde bağlı Çöğürlü köyündeki taş ocağını Meclis gündemine taşıdı. Çöğürlü halkının taş ocağının kaldırılması talebiyle topladığı imzaların taş ocağı sahibi şirkete nasıl ve neden verildiğini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'ye soran Karaca; “Taş ocağının çevreye verdiği zarar, patlatmaya bağlı gürültü, yaşamı zorlaştıran ve üretimi verimsizleştiren toz, mahalle içinden 24 saat kesintisiz geçen kamyonların ev ve bahçe duvarlarına verdiği zarar, taş ocağına ait iş makineleri nedeniyle başta çocuklar olmak üzere mahalle halkının maruz kaldıkları kazalar nedeniyle zarar görmektedir” dedi.
Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Hatay’ın Samandağ ilçesinde bulunan Çöğürlü Mahallesi'nin, 3 bin 500’ün üzerinde nüfusa sahip olduğunu aktararak mahallenin en önemli geçim kaynağının tarımsal üretim olduğunu ifade etti. Karaca, “20 yıldır faaliyette bulunan taş ocağı nedeniyle; taş ocağının çevreye verdiği zarar, patlatmaya bağlı gürültü, yaşamı zorlaştıran ve üretimi verimsizleştiren toz, mahalle içinden 24 saat kesintisiz geçen kamyonların ev ve bahçe duvarlarına verdiği zarar, taş ocağına ait iş makineleri nedeniyle başta çocuklar olmak üzere mahalle halkının maruz kaldıkları kazalar nedeniyle zarar görmektedir” dedi.
Mahalle halkının, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Samandağ Belediyesi, Jandarma Komutanlığı ve Samandağ Kaymakamlığına çeşitli zamanlarda şikayette bulunduğunu belirten Karaca, “Ayrıca taş ocağı istemediklerine dair topladıkları önce 150 sonra 200’e yakın imzayı adı geçen yerlere ve Hatay Valiliğine teslim etmişlerdir. Topladıkları imzaları teslim ettikleri Valilik özel kaleminin evrak kayıt numarası vermediği gibi 'Valiliğe neden geliyorsunuz, gidin Samandağ Belediyesi önünde eylem yapın' diyerek geri çevirdiğini söylemektedirler” diye konuştu.
“MAHALLELİ TEŞHİR EDİLDİ”
Mahalle halkı tarafından teslim edilen imzaların bir nüshasının taş ocağı idari binasının camında asılı olduğunu kaydeden Karaca, taş ocağı istemeyen köylülerin bu şekilde teşhir edilmek suretiyle korkutulmak ve sindirilmek istendiğini belirtti.
Mahalle içinden geçen kamyonların üzerinden dökülen malzeme ve yoldan kalkan tozların etkisini azaltmak adına günde 3 defa sulama yapılmasına karar verildiğini fakat kararın uygulanmadığını belirten Karaca, “Kararının yerine getirilmemesi sebebiyle gerekli önlemin alınması için Jandarma’ya başvuran mahalleli, görevlilerinden 'Tozdan şikayetçiyseniz daha temiz bir mahalleye taşının' yanıtını aldıklarını belirtmektedirler” dedi.
“TAŞ OCAĞININ FAALİYETLERİ NEDEN DURDURULMUYOR”
Karaca'nın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'nin yanıtlamasını istediği sorular şöyle:
- Çöğürlü Mahallesi halkının şikayet ve taleplerini belirtmek üzere toplayarak yetkili makamlara teslim ettikleri imzaların şikayet edilen şirket yetkililerinin eline geçmesi nasıl mümkün olmuştur?
- Her ne sebeple olursa olsun Valilik makamına teslim edilen imzaların başkalarıyla paylaşılması Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında suç değil midir? Bu konuda gerek şirket yetkilileri gerekse belgeyi paylaşan kamu görevlileri hakkında idari ve cezai soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa akıbeti nedir?
- İmza ve isimlerin cama asmak suretiyle köylülerin teşhir edilmesinin amacı nedir? Bu uygulamanın önüne geçilmesi için ne yapılacaktır?
- Şikayet konusu şirketin sahibi ve çalışanları ile imza veren mahalle halkı arasında husumet yaşanmasını engellemek üzere neler yapılacaktır?
- 3 bin 500 kişinin doğrudan etkilendiği taş ocağının faaliyetlerinin durdurulması neden sağlanmamaktadır? Taş ocağını sahibi şirketin maddi çıkarları, neden mahalle halkının insanca yaşamasından üstün tutulmaktadır?
- Tozdan kapı ve penceresini açamayan, gürültüden uyuyamayan halkın yaşam hakkı başta olmak üzere diğer temel hak ve özgürlüklerinin korunması nasıl sağlanacaktır?” (Ankara/EVRENSEL)