Akbelen için BM'ye başvuru
Türkiye’nin Akbelen’de suç işlediğini belirten ekolojist Deniz Gümüşel, BM Çevre Özel Raportörü’ne durumu anlatan bir başvuru yaptıklarını aktardı.
Fotoğdaf: Abidin Çınar/Evrensel
Tolga GÜNEY
Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı'nda kömür ocağı için yapılan ağaç kesimi ve talana karşı mücadele sürüyor. 24 Temmuz sabahından itibaren Akbelen için yollara düşen yüzlerce yurttaş alanda fiili bir mücadele yürütürken, diğer yandan hukuki süreç devam ediyor. İlk olarak açılan yürütmenin durdurulması davası Muğla 1'inci İdare Mahkemesi tarafından reddedilirken, uluslararası düzeyde girişimler yapılıyor.
Birleşmiş Milletler’e (BM) yapılan başvuruda Akbelen Ormanı'nın kesimi sırasında yaşananlar Çevre Özel Raportörü ’ne bildirildi. Köylülerin mülksüzleştirilmesi, insan hakları ihlalleri, çevreye karşı işlenen suçlar ve ağaç kesimi sırasında yaşam savunucularına yönelik uygulamalara yer verilen başvuruyla Türkiye'nin işlediği suçların görülmesi istendi.
“TÜRKİYE SUÇ İŞLİYOR”
Yapılan başvuruya dair bilgi veren ekolojist Deniz Gümüşel, Türkiye'nin 2022 yılında yapılan taraflar konferansında ormanların korunmasına dair uluslararası bir sözleşme imzaladığını anımsattı. Bu sözleşmenin atmosferdeki karbon yutak alanlarının korunmasını amaçladığını kaydeden Gümüşel, "Protokolle, madencilik, kentleşme ve endüstriyel tarım faaliyetleri gibi ağaçsızlaştırmayı hedefleyen faaliyetlerin durdurulması ve ormanların rehabilitasyonu hedefleniyor. Şu an da Türkiye imzaladığı bu tür uluslararası sözleşmelere karşı bir suç işliyor" dedi.
BM ÇEVRE ÖZEL RAPORTÖRÜ’NE BAŞVURU
Buna karşı BM İnsan Hakları ve Çevre Özel Raportörü’ne durumu anlatan bir başvuru yaptıklarını aktaran Gümüşel, şöyle devam etti: "İklim değişikliği için kritik olan orman yutak alanlarımızın nasıl tahrip edildiğini anlattık. Türkiye'nin Paris Anlaşması’nda ve Ormanları Koruma Protokolü ile ilgili olarak verdiği sözleri tutmadığını anlattık. Yurtdışından da baskı gelmesi için zorluyoruz. Ama yerelde ki insanlar kendi topraklarını korumadığı sürece hükümetlere yapılabilecek daha büyük bir baskı yok. Esas olan halkın mücadelesidir. Biz çadır alanını boşaltmayacağız, ormana iş makinalarını sokmayacağız. Milas ilçesinden daha fazla insanın buraya destek olması için mücadele edeceğiz. Çok büyük bir kaybımız var. Ama mücadeleden vazgeçecek bir noktada değiliz." (Muğla/MA)