Darbedilerek gözaltına alınan gazetecilere dava açıldı
Tutuklanan meslektaşları için açıklama yapmaya hazırlanırken polis tarafından gözaltına alınan gazeteciler hakkında “toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet” suçlamasıyla dava açıldı.
Fotoğraf: Evrensel
İstanbul Kadıköy’de darbedilerek gözaltına alınan aralarında Evrensel muhabiri Eylem Nazlıer’in de bulunduğu 5 gazeteci hakkında dava açıldı.
“Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla açılan dava 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek.
Tutuklanan meslektaşları için eylem yaptıkları sırada gözaltına alınan gazeteciler Evrensel’e konuştu. Gazeteciler “Ne pahasına olursa olsun gerçekleri yazmaya, tutuklanan meslektaşlarımızla dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz” dedi.
DARBEDİLEREK GÖZALTINA ALINDILAR
Diyarbakır ve Ankara merkezli soruşturmalarda gözaltına alınıp tutuklanan meslektaşları için 29 Nisan 2023 günü Kadıköy Süreyya Operası önünde açıklama yapmak isteyen gazeteciler, henüz eyleme başlamadan ablukaya alınmıştı.
Gazeteciler Eylem Nazlıer, Pınar Gayıp, Esra Soybir, Zeynep Kuray, Serpil Ünal ve Yadigar Aygün darbedilerek gözaltına alınmış, 5 gazeteci aynı gün emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılmıştı.
Gazeteciler hakkında “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla dava açıldı.
"İDDİNAME DELİLDEN YOKSUN"
Hazırlanan iddianameye ilişkin konuşan Eylem Nazlıer, “Tamamen delilden yoksun” dedi.
O gün çekilen görüntülerde de maruz bırakıldıkları şiddetin ortada olduğunu anlatan Nazlıer, 29 Nisan’da yaşadıklarını şöyle aktardı:
“18.30 gibi polisle müzakere yapmaya gittik, Valilik ve Kaymakamlık tarafından yasak kararı olmadığı söylendi. Bizim eylem saatimiz 19.00’du. Son dakika ‘Eyleminiz yasak’ dediler. Biz de kendi aramızda konuşacağımızı söyledik, ona göre karar alacaktık. İddianameyi hazırlayan savcı görüntüyü incelese bunu görecekti. Aramızda istişare yaparken polis ablukasına alındık. Eylem başlamamıştı, ne yapacağımıza karar vermemiştik, ‘Yaptığınız eylem kanunsuzdur, dağılın anonsu’ yaptılar, çünkü o anonsun görüntülere yansımasını istediler. Ama bu anons yapılırken etrafımız polis kalkanlarıyla çevrildi. Ve darbedilerek gözaltına alındık.”
Anayasal haklarını kullanmak isterken polisin şiddetine maruz kaldıklarını söyleyen Nazlıer, “Düşünün, tutuklanan gazeteciler için eylem yapan gazetecileri de gözaltına aldılar. Yetmedi, darbediliyoruz -ki bunu verdiğimiz ifade de belirttik- buna karşılık bize dava açıldı. Bu davalarla ne meslektaşlarımızı savunmaktan ne de mesleğimizi yapmaktan bir adım geri atacağız” dedi.
ÖNCE "YASAK YOK" DEDİLER
Etkin Haber Ajansı (ETHA) Editörü Pınar Gayıp, “Hazırlanan iddianame aslında bizim haklılığımızı gözler önüne serdi” diyerek sözlerine başladı ve Diyarbakır’da tutuklanan gazetecilerle dayanışmak için Süreyya Operası önünde açıklama yapmak istediklerini ve gün boyu Kaymakamlık ve Valilik sitesine baktığında yasak olmadığını belirtti.
Gayıp alanda yaşananları şöyle anlattı:
“Alanda olağanüstü polis ablukasını görünce bizzat gidip amirle görüştüm ve eyleme daha bir saat olduğunu yasak varsa iptal edeceğimizi söyledim. ‘Yok’ denildi. Eylem saatine 4 dakika kala, dövizleri dağıttıktan sonra yasak kararını gösterdiler. İstişare yapacağımızı belirtim, kaldırımda ‘Ne yapalım’ diye kendi aramızda konuşurken ‘Yolu trafiğe kapatıyorsunuz’ diyerek müdahale ettiler ve darp, küfür ve hakaretlerle gözaltına alındık. Darp ve kötü muamele araçta da sürdü. Keyfi olarak süreyi uzattılar.”
"ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ"
O gün hiçbir kural ve kanun çiğnenmediği halde gazetecilere dava açıldığına işaret eden Gayıp, “Şaşırtmasın, bu ülkede gerçekleri haberleştirdiği için gazeteciler öldürüldü, tutsak edildi. Bizler de özgür basın geleneğini sürdürme iddiasında olan gazeteciler olarak, mesleğin onurunu savunarak gerçekleri haberleştirmekten geri adım atmayacağız” dedi.
"KEYFİ BİR DAVA"
Gazeteci Yadigar Aygün de “İlk sorduğumuzda bir yasak olmadığını belirten polis, basın açıklamasına başlayacağımı esnada yasak kararını tebliğ etti. Daha kendi aramızda karar almaya çalışırken bir anda etrafımız abluka altına alındı. Darp ve şiddet ile keyfi bir şekilde gözaltına alındık. Polis tarafından tacize maruz bırakıldım. Dokunmaması gereken özel bölgelerime dokunuldu. Yüzüme tokat atıldı” diyerek yaşananları anlattı.
Gazetecilerin her gün keyfi polis uygulamalarıyla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Yadigar Aygün “Sahada çalışmamız engelleniyor. En demokratik hak olan basın açıklamasına bile izin verilmiyor. Toplumun haber alma hakkı engelleniyor” diyerek yaşananlara tepki gösterdi.
Aygün şöyle devam etti: “Ne pahasına olursun bizler işimizi yapmaya, gerçekleri yazmaya devam edeceğiz. Tutuklu meslektaşlarımız için de mücadelemiz her zaman devam edecek. Bizlere keyfi bir dava açıldı. Ne pahasına olursa olsun gerçekleri yazmaya devam edeceğiz.”
SAVCI OLAY TARİHİNİ YANLIŞ YAZDI
TUTUKLU gazeteciler için açıklama yapmak isterken gözaltına alınan gazeteciler hakkında açılan davada, savcı olay tarihini yanlış yazdı. Gazeteciler 29 Nisan 2023 tarihinde açıklama yapmak istemiş ancak polisler tarafından darbedilerek gözaltına alınmıştı. Ancak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Anadolu Asliye Ceza Mahkemesine verilen iddianamede olay tarihi 07.07.2023 olarak görüldü. Soruşturma evrakında ise 29.04.2023 tarihi doğru verildi. (İstanbul/EVRENSEL)