İSDEMİR’de A kadrosu eşit işe eşit ücret istiyor

Halil İMREK

Hatay

İSDEMİR’de A kadrosu kapsamında çalışanların ücretlerine yüzde 25’lik zam yapılmasını ve çalışanların tepkisini içeren haberimizden sonra gazetemize ulaşan teknik öğretmenler her geçen yıl ücretlerinin eridiğini belirtti. Eşit işe eşit ücret talep ettiklerini söyleyen teknik öğretmenler, bunun yoksulluk sınırının üzerinde olmasını istediklerini aktardı.

Daha önce işe ilk başladıklarında asgari ücretin 3-4 katı kadar ücret aldıklarını hatırlatan teknik öğretmenler, bugün 35-40 bin lira civarında maaş almaları gerekirken, 20 bin lira civarında aldıklarını söyledi.

İSDEMİR’de 2013 yılında yaşanan grevin uzlaşılamayan maddelerinden biri de postabaşıların idari kadroya alınması ve sendikasızlaştırılmasıydı. Postabaşı uygulamasının kalkması sonucunda hem sendika güç kaybetti hem de sendikasız ve idari personel (A kadro) olarak çalışana teknik öğretmenler, vardiya amiri ve amir yardımcıları birçok haktan mahrum bırakıldılar. Vardiya amir yardımcısı olarak işe alınan teknik öğretmenlerin ücretleri seneler içinde düşürüldü.

‘ASGARİ ÜCRETİN 3 KATI ALIYORDUK’

10 yıl önce İSDEMİR’de işe başladığını söyleyen teknik öğretmenlerden biri, “O zaman asgari ücret 978 liraydı, ben 2 bin 900 TL alıyordum. Gelinen noktada ben 20 bin lira maaş alıyorum. 10 yıl önce kamudaki teknik öğretmenler 2 bin 400 TL maaş alıyordu şimdi 8 bin lira ilave ödeme yaptılar, ek ders saatleri ile birlikte 30 bin lira civarında alıyorlar. Yani benden 10 bin lira kadar fazla alıyor” dedi.

Başka bir teknik öğretmen de işe başladıklarında vardiya amirlerinin asgari ücretin 4.4 katı kadar ücret aldığını, vardiya amir yardımcılarının ise ortalama 3.3 katı kadar ücret aldığını hatırlatarak, “Şimdi asgari ücretin 2 katı alıyorum. Normalde şu an 33-34 bin lira almalıydım” dedi.

‘ÖNEMLİ OLAN ÜRETİMİN DEVAMLILIĞI’

Sendikasız olduklarını ifade eden bir teknik öğretmen de “Bu sebeple ağır ve tehlikeli işlerden kaçınamıyoruz. Gazlı ortam var. Sıvı çeliğin taşındığı lokomotif bölümü gibi çok sayıda işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından riskli bölümler var. İşçiler toplu sözleşmelerine dayanarak riskli işlerde kaçınma hakkını kullanabilir ama bizim böyle bir hakkımız yok. Vardiya amiri veya başmühendis yapacaksınız diyor, yapmak zorunda kalıyoruz” ifadelerini kullandı.

Başka bir teknik öğretmen de şunları söyledi: “İSDEMİR’de işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin eğitim verilir, açıklamalar yapılır. Bunu genel müdüründen en aşağıdaki yöneticiye kadar her kes söyler. Ama üretimi aksatacak, üretimi etkileyecek bir durum oldu mu her şey unutulur. İşçi sağlığı ve iş güvenliği üretimin devam etmesinden daha önemli değil. Asıl olan üretimin devamlılığıdır.”

BÜYÜK SİRKÜLASYON KAPIDA

İSDEMİR’de bir taraftan işçi alımı sürerken, diğer taraftan mühendis, teknik öğretmen veya işçiler işten çıkıyor. Özellikle teknik öğretmen ve mühendisler yurt dışına gitmek için uğraşıyor, daha iyi yaşam ve çalışma koşulları için Almanya, Amerika, Kanada gibi ülkelere gitmek istiyor. Ayrıca uzak illerden gelerek İSDEMİR’de çalışmaya başlayan ve buraya yerleşenlerin de ayrılmak istediğini ifade eden bir öğretmen. “Mesela Karadeniz’den, Ankara’dan, İstanbul’dan gelmiş. İskenderun bölgesi daha ucuz, maaşı da o sıralar daha iyi. Şimdi depremden sonra kiminin kaldığı ev yıkılmış, hasar görmüş. Konteynerde kalmaktansa, yükselen kiralar ve gerileyen maaşını da hesaba katarak fabrikadan ayrılmayı, memleketine yeniden dönmeyi planlıyorlar. ‘Memleketimde asgari ücretle çalışsam en azından evimde kalır, asgari ücret de alsam buradakinden kötü olmaz’ diye düşünüyorlar” dedi.