Merzifon Demokrasi Platformu: Geçinemiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz, zamlar geri alınsın!
Merzifon Demokrasi Platformu iktidarın IMF reçetesinden beter ekonomik programla halkın cebine göz diktiğini belirterek; “Geçinemiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz, zamlar geri alınsın" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Merzifon Demokrasi Platformu yaptığı açıklama ile seçim sonrası art arda gelen zamlar ve iktidarın ekonomik politikasını protesto etti. Platform adına basın açıklamasını SES Temsilcisi Recep Karabek okudu.
İktidarın seçim sonrasında hazırda beklettiği ekonomik saldırı dalgasını başlattığını belirten Karabek; “Ardı arkası kesilmeyen zam işçileri, emekçileri, emeklileri, kadınları canından bezdirdi. Ülkemizde insanca yaşamak bir yana hayatta kalmak bile her gün zorlaşıyor.
MF reçetelerinden de beter bir programla bir kez daha ezilenlerin, yoksulların ceplerine göz dikiliyor. "Mali disiplin", "bütçe açığını azaltma", "vergiyi tabana yayma" gibi adlar altında torba yasalarla vergi yükü işçilerin, emekçilerin, emeklilerin omuzlarına yıkılıyor.
İktidarın soyup soğana çevirdiği hazineyi doldurmak adına uygulanan politika bizleri, işçileri, emekçileri, kamu emekçilerini, mühendisleri, mimarları, hekimleri, avukatları, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, gençleri, kadınları, emeklileri, emekli dahi olamayanları ezdikçe eziyor, emeğimizi her gün biraz daha değersizleştiriyor” dedi.
“YAPILAN ZAMLAR GERİ ALINSIN”
Halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, artan borçlarla mücadele ederken AKP iktidarının hâlâ bir avuç patrona ve yandaş zümreye yeni ayrıcalıklar tanıdığı, muafiyetler getirdiğine işaret eden Karabek şöyle devam etti; “Bu nedenle nüfusun yüzde 1'ini oluşturan ama ulusal servetin yüzde 54'ünü elinde tutan dolar milyarderleri büyüdükçe büyüyor.
Ücretlerimizin belirlenmesinde temel alınan ekonomik veriler TÜİK eliyle düşük gösterilirken vergi ve harçlar astronomik düzeyde artırılıyor. Emeği ile geçinen bizlerin maaşlarından peşinen gelir vergisi kesilirken tüketirken de ayrıca vergi vermek zorunda bırakılıyoruz.
Bizler zam sağanağı altında inim inim inlerken tek sesli medyanın propagandasıyla yaşananların zorunluluktan kaynaklandığı, zamlarla ekonominin toparlanacağı, enflasyonun frenleneceği yalanı dolaşıma sokuluyor!”
“ÇAMBÜKÜ KAZANDI AKBELEN'DE KAZANACAK”
Sermaye düzeni ve AKP hükümetinin sadece yaptığı zamlar ile değil doğayı katlederek de yaşam alanlarına saldırdığı vurgulayan Karabek; “Hemen yanı başımızda Taşova Çambükü köyü arazisine Organize Sanayi bölgesi yapmak için köy halkının ekili arazisini kepçelerle, dozerlerle yerle bir edenler, ekili ağaçları sökenler bu günde Muğla'da AKBELEN'de kömür temini için orman katliamı yapıyor. LIMAK holding ve IC holding ortaklığı olan YK Enerji şirketi kendisini ait Yeni köy ve Kemer Köy termik santrallerine düşük maliyetli kömür temini için binlerce canlıya ev olan armanı devletin kolluk gücü eşliğinde yok ediyor.
Dün nasıl Çambükü köylüleri Kuvayi Milliye ruhuyla topraklarını savundular ve kazandılarsa bu günde AKBELEN halkı ve çevre dostları sermayenin kar hırsına karşı ağaçlarını ve doğasını savunacak ve mutlaka kazanacak.
Gerçeği haykırmaya çalışan çığlıklar baskı, şiddet ile; özgür basın ise sansür ve zor ile bastırılmak isteniyor.
Öte yandan toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayan, ayrımcı ve cinsiyetçi uygulamalarla kadın emekçiler işsiz bırakılırken, çalışmaya devam inadı baskı, taciz ve mobbing ile her geçen gün artarak kırılmaya çalışılıyor.
Halkın ezici çoğunluğunu yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, borçluluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden bu politikalar sadece bizlerin değil Türkiye'nin sırtında bir yüktür” dedi.
“AKP ELİNİ CEBİMİZDEN ÇEK”
Karabek platformun şu taleplerini dile getirdi
- Yoksullukta, sefalette eşitlenmek değil hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz.
- Başta temel tüketim maddeleri olmak üzere yapılan zamlar geri alınmalıdır!
- Temel ücretler yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmalı, en düşük emekli maaşı Temmuz 2023 itibariyle net 15 bin TL'ye çıkarılmalıdır.
- Ücretler toplu sözleşmelerle belirlenmeli, her üç ayda bir yoksulluk sınırında yaşanan artışa göre güncellenmeli, üzerine her çeyrekte yaşanan büyüme rakamları refah payı olarak eklenmelidir.
- Yüksek enflasyon döneminde asgari ücret de yılda dört kez belirlenmelidir. Vergide adalet sağlanmalı, az kazanandan az, çok kazandan çok verginin alındığı. artan oranlı servet vergisinin uygulandığı bir vergi düzeni getirilmelidir.
- Sendikalaşma ve grevli gerçek toplu iş sözleşmesi önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
“Bizlere her geçen gün daha fazla yoksulluk, sefalet, güvencesizlik dayatılan bu pespaye sistemi değiştirmek ve dönüştürmek elimizde!” diyen Karabek “Daha fazla bedel ödemek istemiyorsanız; sendikalı sendikasız, çalışan-emekli, gelin hep birlikte haklarımız için omuz omuza verelim. Üretimden gelen gücümüzle haklarımıza sahip çıkalım” diyerek açıklamayı sonlandırdı. (HABER MERKEZİ)