Emekçilerden ekonomi tepkisi: Rezil bir hayat yaşıyoruz

Rukiye ADIGÜZEL
Ferdi BAYRAM

Artan enflasyon ve eriyen ücretlerle emekçilerin alım gücü düşerken, yoksulluk derinleşiyor. Temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan emekçiler, yıl içerisinde iki defa yapılan asgari ücret zamlarının da çare olmadığını söylüyor. İstanbul’da Eminönü, Kadıköy ve Esenyurt'ta yaşayan yurttaşlar yaşadıkları geçim sıkıntısının ciddi boyutta olduğunu anlattı. Yurttaşlar temel tüketim maddelerine yapılan zamların durdurulmasını istedi.

"DAHA DA FAKİRLEŞİYORUZ"

Geçimini simit satarak sağlayan Mevlüt Doger, insanların artık simit dahi almakta zorlandığını, bir simidin hesabını yaptıklarını anlattı. Kendisinin de 8 bin 500 TL ev kirası verdiğini ve çocuğunun okul masraflarını dahi karşılayamadığını belirten Doger, “Devletin bu konuya bir el atması lazım. Şu an Türkiye’de rakamlar bir şey ifade etmiyor. Gün geçtikçe açlık sınırının altına düşüyoruz” dedi.

Mert Tokgöz isimli yurttaş, “Para değer kaybettikçe fakirleşiyoruz. Hiçbir şey iyi gitmiyor. Geçen sene 5 bin TL olan kira, şu an 15-20 bin TL. Her şey zam geliyor. Zam yapılmasın, enflasyon düşürülsün” dedi.

Emeklilerin ekonomik krizden çok etkilendiğini söyleyen emekli Cemile Civan geçinemediklerini vurguladı.

"YUMURTA, ET LÜKS OLMUŞ"

İnşaat işçisi Mekin Sevinçler de “Memlekete gitmek istesen bir bilet bin TL. Çok acayip bir şey. Bir tane tişörtü 300-400 TL’ye alıyorsun. Paranın değeri kalmamış. Rezil bir hayat yaşıyoruz. Türkiye’nin her yerini de sattılar” diye konuştu.

Asgari ücretle geçinemediğini belirten Murat İmeç de şunları söyledi: “Eskiden bir gün gezmek istesem sabahtan akşama kadar 200 TL gidiyordu. Şimdi hiçbir yere gidemiyorum. Bugün izin günümdeyim. Hiçbir şey yapmamama rağmen 200 TL gitti. Zaten günlüğüm 380 TL’ye geliyor. Hiçbir şey yapamıyorum. Bir elbise alayım mı, almayayım mı diye düşünüyorum. Bir pantolon 700 TL olmuş. Yumurta, et lüks olmuş.”

"ÜLKEYİ YÖNETEN SENSİN!"

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere iktidar yetkililerinin tüm bu ekonomik sorunlar karşısında emekçilere “Sabredin” dediğini hatırlatan İmeç, “Bizim Başkan dünyanın parasını alıyor ama bana gelmiş ‘Şükret’ diyor. İlk başta sen şükretmeyi bileceksin. Arabaların sayısını düşür, şoförlerini kaldır. Bakanlar, milletvekilleri özel arabaya binmesin, tasarruf etsin. Bütün sülale bedava yaşıyorlar. Ben seni niye seçtim? Bana refah sağlayabilesin diye. Ama her sene geri gidiyoruz. Ben geri gidiyorsam, sende sıkıntı var. Çünkü ülkeyi yöneten sensin. Erdoğan’a 10 bin TL verelim. Para harcamayı öğrensin. Hayat nasıl, gerçekleri görsün” dedi.

EMEKLİ ÇALIŞMAK ZORUNDA

Bir otelin yemekhanesinde günde ayda 8 bin liraya çalıştığını belirten Havva Çimur da “Biz Erdoğan’a yıllardır oy veriyoruz. Bu sefer de seçimleri aldı. Ancak her gün yeni zamlarla kalkıyoruz. Market fiyatları her gün değişiyor. Biz hep inandık. Ne oldu, zenginler işini yürütüyor. Bizim gibi çalışanlar ise sabah 05.00’te çıkar, akşam 17.00’de döner. Erdoğan kendi maaşını artırıyor, her şeyi alabiliyor ama biz bir şey almıyoruz” dedi.

Emekli olduğunu söyleyen Nihat Osmanoğlu da “Ekmeğin 10 lira olduğu bir dönemde, 7 bin 500 lira alan bir emekli nasıl geçinecek” diye sordu. Emekli olmasına rağmen çalışmak zorunda kaldığını belirten Osmanoğlu, “O da karın tokluğuna” dedi. (MA)