09 Ağustos 2023 04:32

Birleşik mücadeleyi örgütlemek şart

İZENERJİ işçisi: Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinden bu yana döviz kurlarındaki artış nedeniyle ücretlerimiz de yüzde 40-50’ye yakın eridi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde bekleyen işçiler, Ağustos 2023 | Fotoğraf: Eda Aktaş

Reklam

Bayram KESGİN
İZENERJİ işçisi

İşçi sınıfı, emekçiler ve yoksul halk, tarihin en karanlık ekonomik saldırısıyla karşı karşıya. Bir yandan nerdeyse saat başı yaşamsal ve zaruri ihtiyaçlarımıza zam üstün zam gelirken diğer yandan KDV, vergi ve özel tüketim vergilerinin anormal seviyede katlanarak artışlarıyla işçilerin, emekçilerin elinde avucunda ve geleceğine dair ne varsa el konulmuş durumda.

Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinden bu yana döviz kurlarındaki artış nedeniyle ücretlerimiz de yüzde 40-50’ye yakın eridi.

2023 yılının 6. ayında TÜİK’in gerçekle alakası olamayan ve çarpıtarak açıkladığı, ücretlerimize yansıyacak olan enflasyon farkı, daha ücretlerimiz cebimize girmeden gelen zamlarla fazlasıyla geri alındı.

Ülkedeki AKP iktidarının ekonomik politik tercihi nedeniyle sermaye sahipleri ve iktidar yandaşı patronlar servetlerine servet katarken işçilerin, emekçilerin yaşamı zulme dönüşmüş durumda.

Güçlerimizi birleştirerek kesintisiz bir mücadeleyi örgütlemezsek AKP iktidarı sermaye sahiplerini ve yandaşlarını daha çok zenginleştirecek. Biz işçiler, emekçiler olarak daha çok yoksullaşacağız. Her günümüzü borçla yaşamaya devam edeceğiz!

SÜREÇ REKABET SÜRECİ DEĞİL!

İzmir’de sendikalı ya da sendikasız işçiler ve özellikle akar yakıt zamlarından canı yanan kamyoncular çok fazla kamuoyu oluşturmasa da tepkilerini dile getirdiler. Bu önemli olmakla beraber yetersizdir. Emeğiyle geçinenler için her şeyin alt üst olduğu bu süreçte şaşaalı törenlerle imzalanan toplu sözleşmelerin kıymeti kalmadığı gibi sözleşmeden doğan geriye dönük işçi alacakları da zamanında yatmaması nedeniyle işçinin cebine girmeden pula döndü. Böylesi bir durum dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşansa kıyametin kopması anlamına gelir.

Bu duruma en fazla itiraz etmesi gereken kurumların başında, kuşkusuz sendikalar gelir. Sendikaların tepesindekiler ise derin bir uykuya dalmış, olup biteni sadece seyretmekle kalmayıp iş yerlerindeki tepkiyi bastırmak için mesai saatleri dışında 50-60 kişiyle basın açıklaması yapıyorlar veya yakıcı sorunla ilgili değil de başka bir gündemle eylem ve basın açıklaması yapıyorlar. Bu durumu eleştirmekle beraber önemli bulduğumuz gibi işçiler de itibar edip katılım sağlamıyor.

Kumu emekçileri, belediye şirket işçileri, taşeron şirketlerde çalışanlar olmak üzere yaklaşık 30 bin işçinin çalıştığı ve birden fazla sendikanın örgütlü olduğu İzmir Büyükşehir Belediyesinde kimi sendika şubesi daha önce yaptığı toplu iş sözleşmesinin geriye dönük alacakları için kimi sendika ek protokol talebiyle yine zamlara karşı az sayıda işçi katılımıyla basın açıklamaları düzenlediler.

Aynı iş yerinde çalışan binlerce işçi aynı sorunla karşı karşıyayken sendikaların ayrı ayrı bir birileriyle rekabet halinde açıklamalar yapmaları samimi olmadığı gibi meselenin inandırıcılığı da kalmıyor.

Sendikaların bu davranışlarına karşı işçilerin güveni her geçen gün azalırken yine toplu sözleşme ile kazanılmış haklar eridiği gibi geriye dönük alacaklar zamanında ödenmemesi nedeniyle gelir gideri karşılamıyor. Açık her geçen gün artıyor.

"AYRIM YAPMADAN BİRLEŞMELİYİZ"

DİSK Yönetim Kurulu da 25, 26, ve 27 Temmuz 2023 tarihleri arasında bir dizi eylem ve basın açıklaması kararı aldı. Bu karar geç alınmasına rağmen önemliydi.

Açıkçası bu karar, İzmir’de iş yerlerinde asgari düzeyde karşılık bulurken, 27 Temmuz 2023 tarihinde ise DİSK Ege Bölge Temsilciliğinin almış olduğu karar doğrultusunda, saat 16.00’da çok az sayıda bir katılımla Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde zamlara karşı basın açıklaması düzenlendi. Ve işçinin katılmadığı, bir kısım iş yeri temsilcisi ve sendika yöneticilerinin katıldığı basın açıklamasında genel grev uyarısı yapıldı. Peki bu tabloda bu uyarının ‘hoş bir seda’dan öteye geçip, sonraki günlerde hayat bulabileceği söylenebilir mi?

Aynı süreçlerde metro ve tramvay işçileri insanca yaşam talebi karşılık bulmayınca haklı olarak greve çıktılar. Yine İZELMAN ve İZENERJİ işçileri toplu sözleşmeden doğan geriye dönük alacakları ödenmediği için 28 Temmuz 2023 tarihinde yarım gün, yine 1 Ağustos 2023 tarihinde tam gün iş bıraktı.

Aynı tarihte sağlık emekçileri ücret ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için eylem yaptı.

Bizler farklı sendikalarda örgütlü olsak da yaşadığımız sorunlar karşısında birleşik mücadeleyi örgütlemek zorundayız. Sendika farkı, sendika tabelasına bakmazsın önümüzdeki süreçte mücadeleyi birlikte örgütlemeliyiz...

Reklam