09 Ağustos 2023 03:45

Simitçi Cengiz Karaman: Günlük kazancım bir ayakkabı parası etmiyor

Diyarbakır'da simit satan Cengiz Karaman, art arda gelen zamlarla birlikte iş yapamaz duruma geldi. Terlikle çalışan Karaman, “Günde bir ayakkabı parasını bile kazanamıyorum” diyor.

Fotoğraf: Berfin Güler/Evrensel

Paylaş

Berfin GÜLER
Diyarbakır

Diyarbakır'da hava sıcaklığının en yüksek ve bunaltıcı olduğu saatlerde Çiftkapı tarafında gölge bir alanda kurulmuş simitçi tezgahını görüyorum. Diyarbakır surlarının hemen yanında. Zaten ismini de “Surlardaki Çiftkapı”dan almış tezgah. Tezgahta simit dışında ayran ve soğuk meşrubatlar da var. Tezgahın etrafına konulmuş küçük tabureler de… Tezgahın başında bulunanla konuşmak için gidiyorum. Cengiz Karaman, 54 yaşında. Üç çocuğu var. Bir çocuğu öğretmen, diğeri esnaf, en küçük çocuğu ise lise öğrencisi. Sabah gelip akşam saatlerine kadar burada satış yapmak için beklediğini söylüyor Cengiz Karaman. 

"SATIŞLAR ÇOK DÜŞTÜ"

“Gelen zamlardan sonra satışlar nasıl gidiyor” soruma yanıtı şöyle oluyor Karaman’ın: “Nasıl olsun, eskisi gibi değil tabii. Susama zam gelince simit fiyatı da arttı. 5 TL’ye satıyordum şimdi mecbur 7,5 TL’ye satıyorum. Ben de 4 TL’ye alıyorum, 3,5 TL kâr edebiliyorum sadece simit başı. Bazen otuz, bazen kırk, bazen yüz ama bazen de hiç satamıyorum. Biraz daha ucuzken alınıyordu ama insanların alım gücü düştü. Çocuklar geliyor cebinde 5 TL…” 

"EMEKLİ OLAMADIM"

Uzun süre sebze halinde komisyonculuk yapan Karaman, sağlık problemlerinden dolayı ve yorucu olduğu için sebze halindeki işini de bırakmak zorunda kalmış. Emekli olamadığı gibi BAĞ-KUR için yatırdığı ücretler de içeride kalmış. “Çocukken bir kaza geçirdim, diz kapağım yok. Esnaflığı bırakınca BAĞ-KUR’um da donduruldu. 4500 gün ödemiştim. İçerideki günümü almaya kalksam 500 bin-600 bin TL ödemem lazım. O da imkansız” diyor. 

Evi kira olan Karaman, emekli olmadığı için tüm geçimi simit tezgahından kazandığı para ile sağlamaya çalışıyor. Durumuna dair sorumuzu da şu ifadelerle yanıtlıyor:

“İnan ay sonunu ucu ucuna denk getiriyoruz. Doğal gazlı da değil. Odun kömür fiyatları da ortada, bu kış ne yapacağım, nasıl alacağım bilmiyorum. Etin kilosu 120 TL iken alıyordum ayda bir de olsa, şimdi etin yüzünü bile görmüyoruz inan. Kazandığımla kendime bir ayakkabı bile alamıyorum. En son 3 ay önce bir mağazaya gittim, en ucuz ayakkabıyı aldım 300 TL’ye. O da yırtıldı, tamire verdim. Terlikle çalışıyorum. Bir tane daha ayakkabı alamam. En kötü ayakkabı artık 800 TL. Günde bir ayakkabı parasını bile kazanamıyorum.”

ALMADAN UZAKLAŞIYORLAR

Biz sohbete devam ederken bir çocuk, annesi ve kardeşleriyle simit tezgahına yaklaşıyor. “Ağabey, simit ne kadar” diye soruyor. Karaman, “7,5 TL” yanıtını veriyor. Fiyatı duyan çocuk, annesine bakıyor, suratı düşüyor. Tam ilerlerken Karaman, çocuğun annesine sesleniyor: “Abla size 5 TL olur.”  Ama ne fayda. Almadan uzaklaşıyorlar. 

Art arda gelen zamlarla birlikte bundan sonrasının nasıl olacağını sorduğum Karaman, “İnanın bilmiyorum. Yaptığı zamları geri çeken bir hükümet ben hiç görmedim, Cumhuriyet tarihinde de görülmedi. Belki emeklilerin, memurların maaşları biraz artarsa, iyileşirse alım gücü artar insanların. Böyle devam ederse biz de iş yapamayız. Anne babalar bir simit bile alamıyor çocuklarına” yanıtını veriyor.

ÖNCEKİ HABER

Aram Tigran mezarı başında anıldı

SONRAKİ HABER

Ukrayna: Pokrovsk kentine Rusya'nın füze saldırısında ölenlerin sayısı 7'ye yükseldi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa