Cizre'deki tarihi Kırmızı Medrese, Hayrat Vakfına verildi
Tarihi Kırmızı Medrese, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen üç yıllık restorasyonun ardından Hayrat Vakfına verildi. Vakıf, tarihi mekanı çocuklara yönelik dini eğitim için kullanacak.
Fotoğraf: Evrensel
Birhat DENİZ
Şırnak
Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan tarihi Kırmızı Medrese, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen üç yıllık restorasyonun ardından Hayrat Vakfına verildi. Söz konusu vakıf, tarihi mekanı, çocuklara yönelik dini eğitim için kullanacak. İktidarın siyasal İslamcı politikasını işaret eden Yeşil Sol Parti Milletvekili Zeki İrmez, “Aynı vakıf Afrin’de de Türkçe ve Arapça ders veriyor. İktidar asimilasyon politikasının bir aracı olarak kullanıyor” dedi. İktidar ve cemaatlerin yoksulluğu kullandığına dikkat çeken Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul da bilimsel ve kamusal eğitimin ihtiyaç olduğunu vurguladı.
14. yüzyılda Cizre Beyi Han Şeref tarafından yapılan Kırmızı Medrese, 2020 yılında "İnanç Parkı" projesi kapsamında Cizre’deki diğer tarihi alanlarla beraber restore edilemeye başlandı. Üç yıl süren restorasyon süreci boyunca ziyaretçilere kapanan tarihi medrese, mart ayında Hayrat Vakfına tahsis edilerek açıldı. Hayrat Vakfı burayı küçük çocuklara dini eğitim veren bir merkeze dönüştürdü. Konuyı Yeşil Sol Parti Şırnak Milletvekili Zeki İrmez ve Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul’la konuştuk.
"MEDRESE KÜRT EDEBİYATI İÇİN ÖNEMLİ"
Eğitim Sen Şırnak Şube Başkanlığı yapan Yeşil Sol Parti Milletvekili Zeki İrmez, tarihi medresenin dini eğitim için vakfa verilmesini art niyet olarak değerlendirdi. Kürt edebiyatçıları ve bilim insanlarından Melaye Ciziri, Ahmed-i Hani, Ebu’l iz El Cezeri ve Feqiyê Teyran’ın Kırmızı Medrese’den eğitim alıp çalışmalar yaptığını hatırlatan İrmez, tarihi medresenin Kürt edebiyatı ve bilimi için önemli bir merkez olduğunu vurguladı.
Burada iktidarın politik dindar bir nesil yetiştirmek istediğini söyleyen İrmez, “Aynı vakıf Afrin’de de Türkçe ve Arapça ders veriyor. İktidar asimilasyon politikasının bir aracı olarak kullanıyor. Bölgemizde de aynısı yapılıyor. Neye hizmet ettikleri belli, siyasal İslam’ın bölgeye hakim olması için yapılıyor” şeklinde konuştu.
Kürtlere yönelik asimilasyon politikalarının devam ettiğini söyleyen İrmez, “Eskiden devlet bu politikalarını okullar üzerinden yapıyordu. Şimdi ise Kur’an kursları ve medreseler üzerinden cemaat ve tarikat eliyle yapıyor. Bu cemaat ve tarikatların yurtları ile eğitim merkezlerinin, politik din üzerinden eğitim verdiklerine zaman zaman şahit olduk” şeklinde konuştu.
BİLİMSEL VE KAMUSAL EĞİTİM İHTİYAÇ!
Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul; Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesinin yanı sıra tarikat ve cemaatlerle yapılan diğer protokollere dikkat çekti.
Yoksulluğu işaret eden ve bunun iktidar ve cemaatler tarafından kullandığına dikkat çeken Kurul, çocukların yoksulluğunun insanlığın en büyük sorunlarından birisi olduğunu belirtti. Enes Kara’nın söz hakkı tanınmayan bu çocuklardan birisi olduğunu ve yaşamına son verdiğini hatırlatan Kurul, çocukların, ne anne ve babanın ne devletin ne de baskı gruplarının mülkü olduğunu söyledi. Kurul, onların hakları ve kişiliği olan bireyler olduğunu vurguladı.
Devlet ve onunla özdeşleşmiş AKP ve MHP iktidarı için derin yoksulluğa boyun eğdirmenin, rıza üretmemin ve bağımlı kılmanın aracı olduğunu ifade eden Kurul, okullarda iktidarın ifadesiyle “dindar ve kindar nesil yetiştirmenin” de bu amaca hizmet ettiğini söyledi.
“Yoksul aileler inancını yaşayabilirler ancak çocukların bilimsel ve kamusal bir eğitime gereksinimleri var” diyen Kurul, yoksul ailelerin nitelikli, çoğul zengin bir kültürel birikime sahip bir eğitim için, çocukları için mücadele etmesi gerektiğini belirtti.
Okullar ve üniversitelerin dinci siyaset ve dinci ticaretin kuşatması altında olduğunu belirten Kurul; kamusal, bilimsel, laik, demokratik, cinsiyet eşitlikçi, ana dilinde, ekolojik bir eğitimin savunulması gerektiğini vurguladı.