Konteyner kentlerde sorunlar bitmiyor: Klima yok, tesisatlar bozuk, içecek su yok…
Malatya Samanköy’de konteyner kentte kalan depremzede yurttaşların hijyen, sağlığa erişim gibi sorunları hâlâ çözülmüş değil.
Fotoğraflar: Evrensel
Berfin GÜLER
Malatya
Depremin üzerinden altı ay geçmesine rağmen, konteyner kentlerdeki sorunlar gitgide artmaya devam ediyor. Malatya Samanköy’de bulunan “Samanköy Yeni Hayat Konteynerleri”nde kalan depremzede yurttaşların hijyen, sağlığa erişim gibi sorunları hâlâ çözülmüş değil. Yurttaşlar, “Hava çok sıcak, bir klima istedik ama vermiyorlar. Çöpler toplanmıyor. Musluklar bozuk, tuvaletin yanındaki musluktan su içmek zorunda kalıyoruz” diyerek sitem etti.
"SICAKTAN ÇOCUKLAR GÜNDE 3-4 DEFA DUŞ ALIYOR"
Depremzede Mehmet Sancak işsiz. İki çocuğu ve eşi ile konteynerde kalıyor. Kaldıkları konteynerin koşullarını sorduğumuzda Sancak şu ifadelerle yanıtlıyor: “Nasıl olsun, anahtarı elimize verdiler, gerisi size kalmış başınızın çaresine bakın dediler. İçinde bir çekyat, dört plastik sandalye, bir de elektrikli ocak var. Diğer konteynerlerde klima olduğunu duyduk. Yetkililere sordum ‘Onlar zenginlerin kurduğu konteyner kentler. Burası devletin’ dedi. Ben de ‘Devlet bize bunu mu layık görüyor?’ diye sordum, cevap vermediler. Tamam çok lüks şeyler beklemiyoruz ama gün içinde konteynerler çok sıcak oluyor. Ne içerisinde ne dışında duruluyor. Benim klima alacak gücüm yok, en azından klima konulabilir. En azından temel yaşam şartlarımız asgari düzeyde olabilir. Çocuklarım günde 3-4 defa duş alıyor, yine de fayda etmiyor.”
"GÜN İÇİNDE SÜREKLİ SU KESİNTİSİ YAŞANIYOR"
Konteyner kentte su kesintisi olup olmadığına dair soruya Sancak, “Bir haftadır su sıkıntısı da yaşıyoruz. Gündüz çamaşır makinesini çalıştıracak kadar bile su olmuyor. Geceleri de sürekli su kesintisi oluyor. Altyapı sıkıntısı var. Su tesisatı açık durumda. Kışın buzlanma olduğunda donma olacak, tesisat parçalanacak, daha büyük sorunlar yaşanacak” yanıtını veriyor.
"YAKINIMIZDA MARKET, FIRIN YOK"
Konteyner kentin yakınlarında market fırın yok. Temel ihtiyaçlarını karşılamak için 4-5 kilometre uzaklıktaki yerlere gitmek için yol parası ödediklerini söyleyen Sancak, “Eşim tekstil fabrikasında çalışıyor. Aldığı maaşın dörtte birini de market fırın olmadığı için temel ihtiyaçlarımızı almak için ulaşıma harcıyoruz. Çünkü hava çok sıcak ve yürümek olanaksız” diyor.
"KLİMA İSTEDİM AMA VERMEDİLER"
Mehmet isimli depremzede, eşiyle birlikte konteynerde kalıyor. Kendisi engelli, eşi ise şeker hastası. Engelli maaşı ile geçindiğini ifade eden Mehmet, şunları söylüyor: “İhtiyaçlarımızı karşılamıyor AFAD. Ben bir aydır konteyner kentteyim daha yeni küçük bir gıda kolisi verdiler. Konteynerin içi çok sıcak, dışarısı ise toz duman. Ne yapacağımızı bilmiyorum. Bir tane klima istedim, yazdılar çizdiler ama ne gelen var ne giden. Bir klima versinler en azından bize.”
"TUVALETİN YANINDAKİ MUSLUKTAN SU İÇİYORUZ"
Depremzede Sinan ise aldığı sosyal destekle geçiniyor. Ara sıra yevmiye işlerine gidiyor. 4 kişi kalıyorlar konteynerde. Yardım alamadıklarını söyleyen Sinan, temizlik malzemesi alabilmek için bile 2 hafta uğraştığını söylüyor. Konteynerdeki koşullarını sorduğumuzda ise “Bir bez dolap verdiler, kurdum ertesi gün kırıldı. Valizde gurbetçiler gibi duruyor kıyafetlerimiz. Hava çok sıcak, çöpler de düzenli toplanmıyor. Ciddi sağlık sorunları yaşanıyor. Tezgahta bulunan musluğun tesisatında problem var, kullanamıyoruz şu an. AFAD’da bulunan yetkililere söyledim, ‘Cumartesi ya da pazar bakabiliriz’ dediler. Hafta sonu da bakmadılar. Banyodaki termosifonun suyunu kullanıyoruz mecburen. Tuvaletin yanında bulunan musluktan su içiyoruz. Kızımı geçtiğimiz günlerde cildiyeye götürdüm, alerji oldu. Konteynerde kaldığımızı söyledim, doktor da sıcaklardan ve enfeksiyon kaynaklı olduğunu söyledi. Ulaşım sıkıntısından bahsetmiyorum bile. Beş liralık ekmeği alabilmek için on beş lira yakıt yakıyorum” diyor.