EÜ hastanesi işçileri: Alın terimizin karşılığı şimdiden eridi

Eda AKTAŞ
İzmir

Ege Üniversitesi Hastanesi Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışan Türk-İş’e bağlı Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (Sağlık-İş) İzmir Şube üyesi işçiler, toplu iş sözleşmesiyle bağıtlanan geriye dönük alacaklarının ödenmesi için üç gün iş bırakma eylemi yaptı.

Temizlik, yemekhane, hasta bakım, laboratuvar, bilgi işlem gibi hastanenin farklı birimlerinde çalışan 1860 işçinin 55-60 bin TL civarında alacağı bulunuyor. Alacaklarının şimdiden enflasyon karşısında eridiğini ifade eden işçiler, “Daha fazla kaybımız olmadan alacaklarımız bir an önce yatırılsın” dedi.

“YÜZDE 40 KAYBIMIZ VAR”

On yıldır hastanede çalıştığını söyleyen Sağlık-İş İş Yeri Temsilcisi Serdar Mercanoğlu, “İşçiler burada yük olarak görülüyor. Dört yıldır hiçbir ödememizi zamanında alamadık. Tediye yatar, ikramiye yatmaz, verilen sözler zamanında tutulmaz. Sekiz aydır paramızı alamıyoruz. Geçen sözleşme döneminde de aynı sorunu yaşamıştık” dedi.

Mercanoğlu, artan enflasyon nedeniyle geriye dönük alacaklarında yüzde 40 civarı kayıplarının olduğunu dile getirdi.

Mercanoğlu, “Parça parça yapılan eylemler hiçbir zaman sonuç getirmez. Sadece günü kurtarmış oluruz ama yarınki sözleşme sürecinde aynı sorunları yaşarız. Sadece EÜ işçilerinin, metro veya belediye işçilerinin ayrı eylemler yapmasıyla bu sorunlar çözülmez. Çözüm yolu için tüm işçilerin birleşmesi lazım” dedi.

ZAMAN İŞÇİNİN ALEYHİNE İŞLİYOR

On bir yıldır hastanede çalışan temizlik biriminden bir kadın işçi, “Toplu olarak vereceklerini söylediler, 31 Temmuz son gündü fakat o günden beri bize bir açıklama yapılmıyor. Bir yıla yakın süredir zamsız çalışıyoruz ve paramızı vermiyorlar. EYT’den emekli olanların yerine yeni personel verilmiyor, o yüzden iş yükümüz de artmış durumda. Zorunlu fazla mesaiye bırakılıyoruz. İş tanımımız olmadığı için temizlik dışında işlerde de çalışıyoruz” dedi.

“Gün geçtikçe her şeye zam geliyor ve alacağımız para erimiş oldu. Bir ay sonra verecek olsalar çok daha zararda olmuş olacağız” diyen kadın işçi, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep etti.

“EK İŞ YAPMADAN GEÇİNEMİYORUZ”

Üniversite son sınıfa giden kızıyla yaşadığını belirten kadın işçi, “Kızım Manisa’da okuyor, her gün gidip geliyor. Servis ücreti veriyorum, benzinin artmasıyla o da atmış olacak. Kira zamlarının yüzde 25 olarak sınırlandığını söylüyorlar ama yüzde 200 zam yapıldı. Kiram 3 bin civarıydı şimdi 10 bin lira istiyorlar. Genç kızımla yaşayan bir kadın olduğum için de itiraz edemiyorum, çünkü kapıma gelirler diye korkuyorum. Son zamla birlikte 18 bin TL maaş alıyoruz. 10 bin lirayı kiraya ödersem geçinmem mümkün değil” diye konuştu. İşçilerin çoğunun ek iş yapmak zorunda kaldığını anlatan kadın işçi, “Diğer türlü kimse geçinemiyor. Ben de iş buldukça ek işe gidiyorum, mecburum” dedi.

Ortak mücadelenin önemine değinen kadın işçi şunları söyledi: “Tüm sendikalar birbirini desteklemeli. Eylem yaptığımız için aldığımız eleştiriler maalesef çok kötü. ‘Emekli maaşıyla geçinenler ne yapsın, devletin işçisisiniz daha ne istiyorsunuz’ gibi şeyler söyleniyor. Keşke herkes hakkı için bir şeyler yapabilse. Geçinebilmek için gerçekten hepimizin birlikte, dayanışma içinde hareket etmesi lazım.”

“VERİLEN SÖZLER TUTULSUN”

Laboratuvar görevlisi olarak çalışan 17 yıllık bir başka işçi de “Geriye dönük alacaklarımızın 31 Temmuz’da yatacağı söylendi ama yatırılmadı. Maliye Bakanlığından para geldiğini biliyoruz ama bu paranın nereye harcandığını bilmiyoruz. Biz de kanuni hakkımızı kullanarak iş bıraktık. Sadaka değil alın terimizi istiyoruz. Artan enflasyonla birlikte paramız eriyor. Verilen sözlerin tutulmasını, paramızın zamanında ve eksiksiz şekilde yatırılmasını istiyoruz” dedi.

Bir çocuğu olduğunu ve eşinin de çalışmasına rağmen geçinmekte zorlandıklarını anlatan işçi, “Gelecek toplu para bir kısım borcumuzu ödememize yarayacak. Ama gün geçtikte bu da zor gözüküyor” diye konuştu.

“ALACAKLARIMIZ TEK SEFERDE ÖDENSİN”

12 yıllık bir başka kadın işçi de “Alacaklarımızın üç taksitle ödeneceği söylendi ama hâlâ ödemediler. Bizler tek seferde ödenmesini istiyoruz. Hakkımızı versinler ya da en azından bir açıklama yapılsın. Başhekim bizi ciddiye almıyor, paranın nerede olduğu da söylenmiyor. Muhatap bulamıyoruz açıkçası” dedi.

İki oğluyla birlikte yaşadığını anlatan kadın işçi şunları söyledi: “Biri 6 yaşında kreşe gidiyor, diğeri ise 12 yaşında. Sadece kreşe 6 bin lira ödüyorum, büyük oğlumun etüdü için de 3 bin 500 lira veriyorum. Büyük oğlumu da yaz okuluna verdim aylık 7 bin liraya, 14 bin lira ödedim. 10 bin lira ev kirası, etüt ve kreş parasını hesaplayınca aldığım 19 bin TL’nin üstünde kazanmak zorundayım. Her iki çocuk için babalarından 1200 lira nafaka geliyor. Ben kendi babamın desteğiyle ayakta duruyorum, o da olmazsa hiçbir şekilde geçinemeyeceğim” diye konuştu.

“HAKLARIMIZ VERİLENE KADAR EYLEMLERİMİZ SÜRECEK”

Yirmi yıldır hastanede çalışan Sağlık-İş İş Yeri Temsilcisi İrfan Uluç da “Yılladır bu kuruma hizmet veriyoruz ve her seferinde alacaklar konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Devamlı bir hafta, 10 gün süre verip işçiyi atlatmaya çalışıyorlar” dedi.

Üç çocuğu olduğunu ve eşinin de hastanede çalıştığını söyleyen Uluç, “Bir çocuğum özel eğitime gidiyor, diğeri üniversiteye hazırlanıyor, bir diğeri ise liseye gidiyor. Çocuğumu özel kreşe göndermem gerekiyor ve aylık 8 bin lira. Özel dersleri ve etkinlikleri var. Birimizin maaşı onun masraflarına gidiyor. Evimiz kira değil, babamızdan kaldı ve kredi çekerek evi düzettik. On yılık bir kredi ödememiz var. İkimiz çalışmazsak geçim imkansız. Şu anda da geçinemiyoruz ay sonu geldiği zaman maaşın gideceği yerler belli. Bu şekilde kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

“Geçim şartları gerçekten çok zor. İki ay önce aldığımız şeyleri şu an aynı parayla alamıyoruz. O yüzden bu işçiler daha fazla mağdur edilmeden hakları verilmeli” diyen Uluç, hakları verilene kadar eylemlerine devam edeceklerini söyledi.