Dikmece halkına 5 ilden destek: Boş kamu arazileri varken neden Dikmece?

Adana, Denizli, İstanbul, İzmir ve Mersin’de eş zamanlı gerçekleştirilen basın açıklamaları ile yurttaşlar Hatay’ın Dikmece köyünde TOKİ projesi için toprakları kamulaştırılan köylülerin tarım arazilerine ve zeytinliklerine sahip çıkmak için verdiği mücadeleye destek açıklamaları yaptılar. Türkiye Ekoloji Birliği  ve İklim Adaleti Komisyonu üyeleri de bugün Dikmece halkını direniş çadırında ziyaret etti. 

Adana’da Atatürk Parkı’nda bir araya gelen yurttaşlar ve çeşitli sendikalardan temsilciler basın açıklaması yaptı. “Dikmece halkı yalnız değildir”, “İstimlakı durdurun”, “Ma Rihna Nehna Hon”, “Dikmece’de TOMA’nın suyu var Hatay’ın suyu yok” dövizlerinin açıldığı eylemde Praksis Müzik Gurubu sahne aldı. Aynı saatlerde, İstanbul’da Kadıköy Süreyya Operası önü, İzmir’de Karşıyaka İzban’da, Mersin’de Özgecan Aslan Meydanı ve  Denizli’de Candoğan Parkı’nda aynı metin okunarak Dikmece halkına destek açıklamaları yapıldı. 

“SERMAYENİN İHTİYAÇLARI İÇİN ÜLKE AÇIK HAVA ŞANTİYESİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”

Adana’daki eylemde basın metni okuyan Sekan Nar, dikmece halkının haklı mücadelesinin yanında olduklarını ifade etti. Türkiye’nin yağmacı politikalar sonucunda açık hava maden sahası ve açık hava şantiyeye dönüştürüldüğünü ifade eden Nar,  “Ülkenin dört bir köşesindeki doğal alanlar maden sahalarının açılması, inşaatların yükselmesi ya da savaş için sürekli yok ediliyor. Akbelen, Cudi, Çanakkale… Ülkenin dört bir yanı yağmalanıyor, yok ediliyor. Tüm bu yıkım ve yağma sahasına şimdi de Dikmece’nin zeytinlikleri, tarım alanları, yaşam alanları eklenmek isteniyor” dedi.

"HALK CANININ DERDİNDEYKEN KAMULAŞTIRMALAR BAŞLADI"

Hatay halkı henüz enkaz altındaki canlarını çıkarmakla, kendisine yaşayacak bir çadır aramakla, yiyecek bulmakla meşgul olduğu sırada deprem rantının yağmacı inşaat şirketleri arasında paylaştırıldığını ifade eden Nar, “Rantın önünü açmak için elbette bir devlet desteğine ihtiyaç vardı ve böylece acele kamulaştırma devreye sokuldu. Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Dikmece, Gülderen, Anayazı gibi mahallelerdeki tarlaların, zeytinliklerin, yaşam alanlarının acele kamulaştırma yoluyla istimlak edileceği ilan edildi” dedi.

August 10, 2023

Deprem konutu yapma amaçları halkın ve doğanın yararını gözetmek değil sermaye çıkarlarını birinci plana koymak olduğunu ifade eden Nar, “Yalnızca bu da değil elbette. Depremin ilk gününden beri Hatay halkının temel ihtiyaçlarını karşılamamayı tercih eden devlet bu yolla halkı zorunlu bir göçe zorluyor. İlk günlerde temel barınma ihtiyacı, sonrasında diğer temel ihtiyaçlar, içme suyu… Sonrasında süreklileşmiş ve hiçbir önlem alınmayan yıkımlar, yaşam alanlarının etrafına yığılan molozlar, asbest ve kirleticilerin serbestçe toprağa, suya, havaya karıştırılması… Tüm bunlar Hatay halkını yıldırma planının birer parçasıydı. Bu planın devamı acele kamulaştırma yoluyla getirilmek isteniyor” şeklinde konuştu.

BOŞ KAMU ARAZİLERİ VARKEN NEDEN DİKMECE?

İstimlak edilmek istenenin binlerce dönüm alanda endemik zeytin ağaçları olduğunu ifade eden Nar, Dikmece’nin yakınında kamu arazileri bulunmasına rağmen Dikmece’nin seçilmiş olmasına tepki göstererek “Tam da bu nedenle bile planın gerçek nedeni ortaya çıkıyor: Dikmece halkı bölgeden sürülmek isteniyor. İşte tüm bu sebeplerden dolayı günlerdir direniyor Dikmece halkı” dedi. 

“DİKMECE HALKININ YANINDAYIZ”

Hedef göstermeler, jandarma saldırısı ve provokatif söylemlere rağmen Dikmece halkının yaşam alanlarına sahip çıktığını dile getiren Nar, “İklim krizinin dehşet verici günlerini yaşadığımız bugünlere, sermaye saldırılarının en azgın saldırıları eşlik ediyor. Halk ise tıpkı Akbelen’de ve Cudi’de, Dikmece’de olduğu gibi bu saldırılara direniyor. Bu mücadele sermaye ile halk, yaşam ile yok oluş arasındadır. Dikmece halkının haklı mücadelesinin yanındayız. Diren Dikmece Adana seninle. Yaşasın ekoloji mücadelemiz” dedi. (Adana/EVRENSEL)

MERSİN

Mersin'de Özgecan Aslan Meydanı’nda yapılan açıklamada “Sermaye elini Dikmece’den çek” pankartı açılırken, “Hatay’ın suyu yok”, “Dikmece halkındır” dövizleri taşındı. Açıklamaya Yeşil Sol Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan ve HDP Mersin il Örgütü de destek verdi.

Açıklamayı okuyan İrem Serin, ülkenin dört bir yanının maden sahaları ve savaş için yok edildiğini belirtti. Tüm bu yıkımlara Dikmece zeytinliklerinin ve yaşam alanlarının da eklenmeye çalışıldığını ifade eden Serin, “Depremlerde en büyük yıkımı yaşayan Hatay’da deprem konutlarının ihalesinin depremden kısa bir süre sonra yapıldığı sonradan ortaya çıkmıştı. Bu ihalelerle deprem rantı yağmacı inşaat şirketleri arasında paylaştırılmıştı” dedi.

Depremin ilk gününden beri Hatay halkının temel ihtiyaçlarını karşılamayan devletin bu yolla halkı göçe zorladığına dikkat çeken Serin, “İlk günlerde temel barınma ihtiyacı, sonrasında diğer temel ihtiyaçlar, içme suyu... Sonrasında süreklileşmiş ve hiçbir önlem alınmayan yıkımlar, yaşam alanlarının etrafına yığılan molozlar, asbest ve kirleticilerin serbestçe toprağa, suya, havaya karıştırılması. Tüm bunlar Hatay halkını yıldırma planının birer parçasıydı.  Halk ise tıpkı Akbelen’de ve Cudi’de, Dikmece’de olduğu gibi bu saldırılara direniyor. Bu mücadele sermaye ile halk, yaşam ile yok oluş arasındadır" dedi.

İZMİR   

İzmir'de Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP)'ün çağrısıyla bir araya gelen siyasi parti ve kurumlar da, Hatay Dikmece'de zeytinliklere konut inşaatı yapılmak istenmesine tepki gösterdi. "Sermaye Dikmece'den elini çek" pankartı açılan açıklamada, "Akbelen, Dikmece, Cudi'de kıyıma son", "Dikmece diren seninleyiz" ve "Ormanlar, nehirler satılık değildir" dövizleri taşındı.

Kurumlar adına basın metnini okuyan TÖP üyesi Melekcan Bakşi, iklim krizinin canlı yaşamını tehdit ettiği bir dönemde siyasi iktidarın eliyle yıllara yayılan yağmacı politikaların devam ettiğini kaydetti.

Dikmece’nin hemen yakınında kamu arazilerinin bulunduğunu vurgulayan Bakşi, "İşte tüm bu sebeplerden dolayı günlerdir direniyor Dikmece halkı. Jandarma saldırısı, provokatif söylemler, hedef göstermelere rağmen sürekli direnen ve yaşam alanlarına, ağacına, zeytinine sahip çıkan Dikmece halkının yanında olduğumuzu göstermek için bir araya geldik. Halk ise tıpkı Akbelen’de ve Cudi’de, Dikmece’de olduğu gibi bu saldırılara direniyor. Bu mücadele sermaye ile halk, yaşam ile yok oluş arasındadır. Dikmece halkının haklı mücadelesinin yanındayız" diye konuştu.

İSTANBUL 

Dikmece Direniyor İnisiyatifi, Hatay'ın Antakya ilçesinde bulunan Dikmece Mahallesi’ndeki ekolojik yıkıma karşı Kadıköy'de bulunan Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Sermaye Dikmece’den elini çek” pankartının açıldığı açıklamada, “Sermaye defol bu köy bizim”, “Ranta talana geçit yok”, “Diren Dikmece bu topraklar bizim”, “Dikmece halkındır” şeklinde dövizler taşındı. Halkların Demokratik Partisi (HDP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Devrimci Hareket, Proleter Devrimci Duruş, Kuzey Ormanları Savunması, Halkevi, Validebağ Savunması, Gazhane Çevre Gönüllüleri, Yeryüzü Ekoloji Kolektifi, Mor Dayanışma ve Doğanın Çocukları’nın destek verdiği açıklamada, basın metnini Doğanın Çocukları’ndan Beyda Ceylan okudu.

Devletin aceleyle kamulaştırmaya gittiğini vurgulayan Ceylan, Dikmece’nin tarım alanlarının ve ormanlık alanlarının yok edilmek istendiğini dile getirdi. Dikmece Mahallesi’nin yakınında bir kamu arazisinin olduğunu ve deprem konutlarının oraya yapılabileceğinin altını çizen Ceylan, bunun Dikmece halkını yerinden etmek için bir plan olduğunu ifade etti. Jandarma saldırısı, hedef göstermelere rağmen ağacına ve zeytinine sahip çıkan Dikmece halkının yanında olduklarını dile getiren Ceylan, “İklim krizinin dehşet verici günlerini yaşadığımız bugünlere, sermaye saldırılarının en azgın saldırıları eşlik ediyor. Halk ise tıpkı Akbelen’de ve Cudi’de, Dikmece’de olduğu gibi bu saldırılara direniyor. Bu mücadele sermaye ile halk, yaşam ile yok oluş arasındadır. Dikmece halkının haklı mücadelesinin yanındayız” diye belirtti. (MA)