Vestel’de tüm yük çalışanların omuzunda

Vestel’de çalışan bir satış danışmanı

Türkiye’deki ekonomik koşullar giderek ağırlaşırken satış danışmanı olarak çalıştığımız Zorlu Holdinge bağlı Vestel AŞ’de kârlılık stratejileri ön planda tutulmaya başlandı. Bu süre zarfında ‘az personel çok yüksek iş gücü’ kapsamında açılan kurumsal ekpress mağaza mantığı ile Vestel’in hızlı büyümesi ve hızlı mağaza açma stratejisinin acısı biz personellerden çıkarılıyor.

Satış danışmanı olarak mağazalarda satış dışında operasyonel süreç dahil her şeyin omuzlarımıza yüklenip iş gücünün arttırıldığı, hem müdür hem depo sorumlusu hem kasiyer hem muhasebe hem güvenlik hem temizlik işlerinde az maaş çok iş mantığı sürdürülüyor. Ne yazık ki tüm iş gücü ve sorumluluk bizim kontrolümüze bırakılırken aslında hiçbir şeyin bizim kontrolümüzde olmadığı gerçeği ile kaderimize terk edildiğimiz bir süreç söz konusu. Yaşanan bütün kriz ve sıkıntılardan da tek sorumlu biz tutuluyor ve savunmalara, baskılara maruz kalıyoruz. Hızlı büyüme ile çok iş az personel ile vardiyasız, tek çalıştırıldığımız zamanlarda günlük molalarımızı kullanamıyoruz. Haftalık ve yıllık izinlerimize müdahale ediliyor ve planlarımızı şirket içi işlere uygun olduğu takdirde yapabiliyoruz. Bu uygulama ile biz çalışanlar pasivize edilerek sindiriliyoruz. Taleplerimiz ve haklarımız söz konusu olduğunda bireysel korkulara kapılıyoruz. Haklarımızı korumak bir yana izin sanki bizim hakkımız değilmiş gibi, bir lütuf edasında mahcubiyet hissettirilerek veriliyor ve bunun karşılığı isteniyor.

UZUN SÜREDİR KIYIM VAR

Asgari ücrete yapılan zam ve her ayın sonunda aldığımız maaşlarımızı önceden açıklayan şirket son iki aydır bir gün önceden sistemden duyuruyor. İşe girişte asgari ücretin üzerinde bir ücretle anlaşmışken, şu an asgari ücrete tabi tutulmuş durumdayız. Ayrıca performans puanları iyi olan bizlere geçen aylarda verilen zamlar da orantısız bir şekilde geri çekildi. Şirket içindeki kıyım da cabası. Performans düşüklüğü gerekçesiyle ansızın haber verilip, onca zaman emek vermemiş gibi birçok arkadaşımız işten çıkarılıyor. Korku ve baskıyla istifa ettirilen arkadaşlarımız hak kaybına uğruyor. Şirkette uzun süredir sessiz sedasız kıyımlar yapılıyor.

Değerli, mutlu personel algısını dışarıya bir şov gibi yansıtan ancak içeride buna önem vermeyen, sesimizi susturmak isteyen, işimizle tehdit edildiğimiz bu sistemde bizlere korku salan yöneticiler ve tüm bunlara karşı sessiz kalan ‘kurumsal’ bir marka anlayışı ile karşı karşıyayız. Biz tüm yaşadıklarımıza karşı mücadele etmek istiyoruz ancak bir yandan da sendikayı engelleyen bir sistemin içindeyiz.

ÇALIŞMA KOŞULLARI İYİLEŞTİRİLMELİ

Az sayıda personel ile çok büyük iş yükleri ile kazancımızı düşüren şirket politikaları bizi derinden etkiliyor. Yeni alınan personeller 1-5 yıl çalışan personellerden daha fazla ücretle başlatılıyor. Bu orantısız uygulama ile hayat koşullarının bu kadar zorlaştığı bir dönemde adil bir iş yaşamı isteyen bizler, sürdürebilir, huzurlu ve sağlıklı bir hayat yaşayamıyoruz. İş yükünün yoğun, stres ve psikolojik travma noktasına geldiği bu koşullarda yüksek olan performans puanlarımız da düşük tutuluyor, ücretlerimize zam beklerken ücretlerimiz daha da düşüyor. İnsan kaynakları sorunlarımıza ve taleplerimize kapalı. Şirket içinde birliğimiz ve konuşma hakkımız engelleniyor. İsimlerimiz kara listeye alınarak üstü kapalı baskılar, işten çıkarma tehditleriyle karşılaşıyoruz.

Ayrıca biz çalışanlar ve yakınlarımız WhatsApp üzerinden kimi ülkelerden aranıyor, taciz ediliyoruz. Vestel Ticaret AŞ personelleri olarak kişisel verilerimizin çalındığından şüpheleniyor, şirketten buna dair bir açıklama yapılmasını, bunun araştırılmasını talep ediyoruz.

Tüm bunlar şirketin personel mutluluğuna verdiği önemin yok olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Bizler hak arayışlarımızı sürdürmeyi planlıyor, kârına kâr katan, sırtımızdan kazanç sağlayan Vestel’in, personelini mutsuz eden anlayışını reddediyor, adil yaşam iyi çalışma şartları kapsamında tüm arkadaşlarımızı birliğe davet ediyoruz. Mücadelemizi sürdürmek ve haklarımızı alana dek büyütmek istiyoruz.