Kobanê Davasında bu da oldu: "Hâlâ HDP’li ve pişman değil"

Kobanê Davası’nda yargılanan siyasetçilerin esasa ilişkin savunmaları devam ediyor. 8 ay cezaevinde kaldıktan sonra yargılaması tutuksuz devam eden Prof. Dr. Beyza Üstün, mütalaada, “Hâlâ HDP’li ve pişman değil” ifadesinin yer almasına tepki gösterdi.

IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler nedeniyle HDP Eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Davası sürüyor. Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde bulunan duruşma salonunda, Sincan’da tutuklu bulunan siyasetçi Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata, Nazmi Gür ve Günay Kubilay’ın yanı sıra çok sayıda tutuklu kadın ve tutuksuz yargılanan Prof. Dr. Beyza Üstün ile izleyiciler de katıldı. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Milletvekili Heval Bozdağ ve Özgül Saki de duruşmayı izledi.

Tutuksuz yargılanan Prof. Dr. Beyza Üstün, iddianamede ve mütalaada yer alan suçlamaları kabul etmediğini belirtti. Suçlu olmadığını ve kendisine yönelik iddialara ilişkin bir delilin olmadığını ifade eden Üstün, 9 ay boyunca cezaevinde tutulmasına ve hala yargılanmasına tepki gösterdi. Kobanê eylemleri sırasında ve sonrasında yaşananların araştırılması için HDP’nin çok sayıda araştırma önergesi verdiğini, ancak bu önergelerin AKP-MHP tarafından reddedildiğini anımsatan Üstün, bu önergeleri reddeden vekillerin davada müşteki olarak yer aldığına dikkat çekti. Üstün, “Bunları biliyoruz, aslında siz de biliyorsunuz. Somut bir delil olmaksızın bugüne gelindi ve mütalaa ile devam etti” dedi.

Somut delil olmadan tutukluluk halinin sürdüğünü dile getiren Üstün, bu durumların hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Üstün, mütalaaya dair iddia makamının “senaryo” yazdığını söyledi. Üstün, mütalaada, “Hala HDP üyesi ve pişman değil” ifadesinin yer aldığına dikkat çekti. Üstün, “Biz HDP olarak halklar ile birlikte katliamları önlemeye çalıştık. Ancak başaramadık. Çünkü hala çocuklar ölüyor. Bu katliamları yapanlar ise tatil yapıyor. Halkların, çocukların, kadınların ölmediği ve özgür bir ortamda yaşadığı bir ortamda yaşamak istiyoruz. Barışı, insanca yaşam hakkını, Kürt sorunun demokratik çözümünü esas aldığı için HDP’de buluştuk” diye konuştu.

SİNCAN CEZAEVİ’NDE KÜRTÇE SAVUNMAYA ENGEL

Sincan 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mehdi Baştimur slogan attığı gerekçesiyle hakkında açılan disiplin soruşturmasında Kürtçe savunma verdi. Ancak söz konusu dilekçe, cezaevi idaresi tarafından kabul edilmedi. Gerekçede, “Dosya incelemesinde kurum müdürlüğümüze ve resmi makamlara yazmış olduğunuz Türkçe dilekçeler mevcut olduğundan, meramınızı anlatabilecek kadar Türkçe bildiğiniz açık olarak tespit edilmiştir” ifadelerine yer verilerek, Kürtçe savunmanın kabul edilmediği belirtti.

SAVUNMA HAKKINDAN VAZGEÇMİŞ SAYILACAK

İdare tarafından verilen tarihe kadar konuya ilişkin Türkçe sözlü veya yazılı savunma verilmediği takdirde tutuklu Baştimur’un “Savunma hakkından vazgeçilmiş sayılacağı” kaydedildi. Baştimur, avukatı aracılığıyla söz konusu durumun sürekli tekrar ettiğini aktardı. Türkçe savunma vermeyenlere, “savunma vermediği” kabul edilerek ceza verildiğini kaydeden Baştimur, tercüman taleplerinin de sadece bazı infaz hakimlikleri tarafından kabul edildiğini ancak çoğu zaman kabul edilmediğini aktardı. (MA)