Şireci işçileri: Birlik olarak kazandık
Şireci Tekstil’de düşük zamma karşı eylem başlatan iki bin işçi direnişlerini kazanımla sonuçlandırdı. İşçiler, eylemde olan diğer işçilere seslendi: “Sizden destek aldık, siz de başarabilirsiniz."
Fotoğraf: Evrensel
Deniz KAR
Antep
Şireci işçisinin bir hafta süren direnişi kazanımla sonuçlandı. Gaziantep OSB’de bulunan Şireci Tekstil’de iki bin işçi, asgari ücret zammının aylıklara yansıtılmamasına tepki göstermiş, yüzde 40 zam talebiyle üretimi durdurmuştu. Patronun, işyeri yönetiminin, polisin, kentin milletvekillerinin, belediye başkanının, patronlardan beslenen yerel haber sitelerinin saldırılarına rağmen işçiler kararlılıkla birliğini korudu, direnişi kazanarak işbaşı yaptı. Şireci işçileri kazanmanın mutluluğunu yaşarken, Başpınar OSB’de bulunan diğer fabrikalarda çalışan işçiler, Şireci işçisinin başarısından güç aldı, moral buldu.
Şireci işçileriyle fiili greve giden süreci, bir hafta süren direnişi ve bundan sonraki süreci konuştuk. İşçiler, birliğin önemini gördüklerini, aldıkları zamdan ziyade birbirlerine duydukları güvenle birlikte hareket etmenin önemli olduğunu söylediler.
“BİR EKMEK FAZLASI İÇİN DİRENDİK”
5. OSB’de bulunan Şireci Cotton fabrikasından bir işçi, bu eylemin bir tepkinin birikmesiyle ortaya çıktığını söyledi. Patronun, daha önceki tecrübelerine dayanarak bir iki gün içerisinde işçilerin direncinin kırılacağını beklediğini aktaran işçi, “Bu sefer öyle olmadı. Arkadaşlarımızın iyi bir direnci vardı. Zannediyorum on gün daha sürerdi. Bunun sebebi aslında enflasyon, ülkedeki ekonomik şartların kötü olması. İnsanlar hakikaten çıkmaza girmiş durumda. İki kuruş fazla para kazanabilmek için mesaiye kalmak zorunda kalıyorlar. Malum Antep’te kiralar bir asgari ücrete dayanmış neredeyse, bir kilo peynir 150-200 lira. Ekmeğe neredeyse yüzde 100 zam geldi. Bunların hepsi bir etkendi. İnsanlar bir ekmek daha fazla alabilmek için direndiler “ifadelerini kullandı.
İŞÇİLERE TOPYEKUN SALDIRI
Direniş sürecini anlatan bir başka işçi de karşılarında ve yanlarında olan güçleri gördüklerini söyledi. İşçi, yalnız fabrika yönetiminin değil başka güçlerin de karşılarında olduğunu söyledi. Eylemin son gününde Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in de fabrikaya gelmesini hatırlatan işçi, “Fatma Şahin girdi çıktı, baktı olacağı yok, çıktı gitti. Aslında hep patronun yanındaydı “sözlerini kullandı. İşçi, CHP Milletvekili Melih Meriç’in de patrondan yana tutum aldığını hatırlattı.
“YANIMIZDA OLANLAR BİRLİĞİN ÖNEMİNİ GÖSTERDİ”
İşçiler, bundan sonraki sürecin daha önemli olduğuna dikkat çekiyor. Sendikalaşma ve kalıcı birlik konsunda tartışmaları sürdüren işçiler, birliğin içeride de sürmesi gerektiği konusunda neredeyse hemfikir. İşçiler, direniş boyunca yanlarında BİRTEK-SEN ve Emek Partisi’ni gördüklerini, bunun direnişin başarıya ulaşmasında önemli rolünün olduğunu vurguladılar.
Sendikanın eyleme dahil olmasıyla işçilere özgüven geldiğini aktaran bir işçi, “Türkmen geldi konuştu, işçilerin de bir şeyler yapabileceğini gördük. Sevda Karaca geldi konuştu bize moral verdi“dedi. Sendikanın önemini direnişte gördüklerini aktaran işçi, “Biliyoruz bu fazla sürmeyecek. Birkaç ay sonra bu aldığımız ücret tamamen eriyecek. Bundan sonra daha önemlisi sendika diyoruz. Belki de onlar ve diğer işçilerden gelen destek olmasa direnç kırılırdı. Biz işçi kardeşlerimizin desteği ve dayanışmasıyla moral bulup birlik olduk. Birbirimizden aldığımız güçle kazandık, eylemde olan diğer işçiler de kazanabilir “dedi.
KARACA: “İŞÇİLERİN İRADESİNİ ESAS ALAN SENDİKALARA İHTİYAÇ VAR”
Eylem süreci boyunca işçilerin yanında olan EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Şireci işçilerinin 6 gün süren mücadelesinin, Antep'te açlık sınırının altında mahkum edilirken ürettikleriyle patronların kâr rekorları kırmasını sağlayan Başpınar işçilerinin hanesine önemli bir deneyim olarak yazıldığını belirtti. Karaca, “Örgütsüzlüğün bu kadar yaygın olduğu, sendikalaşma oranlarının bu kadar düşük olduğu, işçilerin birbirine güveninin kırılması için devletin tüm aparatlarının devreye sokulduğu Antep'te bu kazanım kolay elde edilmedi” dedi.
“PATRON İŞÇİLERE GERİ DÖNME BELGESİ İMZALATMAK İSTEDİ”
Patronun bu birlik karşısında geri adım atarak işçilerin taleplerini kabul etmek zorunda kaldığı bu koşullarda bile kendisini garanti altına almaya yönelik hamlelerinden biri de işçilere imzalatmak istediği belgeye dikkat çeken Karaca şunları söyledi: “Uzlaşma sağlandıktan sonra işçilere "Greve katıldım, işime geri dönmek istiyorum" belgesi imzalatmak isteyen patronun, bunu yine bir sınıf deneyimiyle yaptığını unutmamak gerekiyor. Her sınıf, bir işçi direnişi içinde kendi sınıf çıkarlarına uygun deneyimler biriktiriyor. Ülkenin dört bir yanında sefalet ücretlerine mahkum olmamak için yükselen irili ufaklı mücadelelerden işçiler örgütlü olmanın gereğini ögrenirken, patronlar da birbirlerine güç vermek için deneyim paylaşıyor, çünkü onlar da örgütlü.”
Ülkenin dört bir yanında aynı günlerde yürüyen ek zam talepli eylemlerde sendikanın önemine değinen Karaca, “İşçinin, emekçilerin iradesini merkeze alan sendikalara ne kadar ihtiyaç duyulduğunu görüyoruz. Çünkü ancak böylesi bir sendikal anlayış, sınıf sendikacılığı akacak mecra arayan öfkenin gerçek bir değişimi yaratmasının aracı olabilir” dedi.