Kolektif yaşamla silinmeyecek kaygı yok!
Kampta gördüğüm o başka dünyayı elde etmek için mücadele etmek istediğimi fark ettim ve Emek Gençliği’nde örgütlendim.
pixabay
Rıza MUTLU
Boğaziçi Üniversitesi
“Başka bir dünya mümkün!” sloganıyla başlayan 20. Gençlik Yaz Kampı’nı geride bıraktık. Bu süreçte kampa ilk defa katılan biri olarak yaptığım gözlemleri sizlerle paylaşmak isterim. Kamptan kampa daha önce iki defa katılmış bir arkadaşım vasıtasıyla haberdar olmuştum. Kampın işleyişi ve genel olarak kamp hayatı bildiğimiz kamplar gibi olmadığından aklımda birçok soru vardı. O güne kadar bize öğretilen emek sömürüsü düzeniyle çelişen bir işleyiş vardı kampta. Kamp katılımcıları kampın güvenliğini birlikte sağlıyor, kampı birlikte temizliyor ve yemekleri birlikte dağıtıyorlardı anlatılana göre. Aradan birkaç ay geçti ve kafamdaki soru işaretleriyle beraber kampa gittim.
DUYDUM, GÖRDÜM, YAPTIM VE PARÇASI OLDUM
Kamp alanına girdiğim zaman İzmir ekibinin biz gelmeden kamp alanını hazırladığını gördüm. Çadırıma yerleştikten sonra kahvaltı etmek için sıraya girdim ve yine kamp katılımcılarının yemek dağıttığını gördüm. İlk günkü yorgunluğu sağlam bir uykuyla attım kamp hayatına tam anlamıyla başladım. Sonraki altı gün atölyelerle, forumlarla, kampın yanı başındaki mükemmel denizle, halaylarla, şarkılarla ve yeni tanışıklıklarla su gibi akıp geçti. Bu süreçte iki kere nöbet tuttum ve bir kere yemek dağıttım. Günümüz Türkiye’sinde gördüğümüz vahşi emek sömürüsünün yerini kamp katılımcılarının kolektif çalışması aldı ve kamptaki her iş kolay geldi. Marksizm Atölyesi’nde Marx’ın düşüncelerini hangi temellerden aldığını ve Marksizmin temel kavramlarını öğrendim, Politik İktisat Atölyesi’nde günümüz sorunlarına ekonomi politiğin merceğinden baktım. Katılamadığım heykel, modern dans ve koro atölyeleri kampın son gününde yaptıkları gösterilerle beni önümüzdeki sene o atölyelere katılmak için heveslendirdi. Forumlarda Türkiye’nin başka bölgelerinden insanlarla yaşadığımız sorunları ve bu sorunların çözüm yöntemlerini konuştuk. Kalan boş zamanlarda bol bol eğlendim. Başka bir dünyanın mümkün olduğunu birinci elden tecrübe ettim. Kampta gördüğüm o başka dünyayı elde etmek için mücadele etmek istediğimi fark ettim ve beni kamptan haberdar eden arkadaşımın da bünyesinde bulunduğu Emek Gençliği’nde örgütlendim. Bu deneyimi yaşatan tüm kamp katılımcılarına ve düzenleyicilerine teşekkür ederim.