Kayyumların 4'üncü yılında "Halk yok sayılan iradesine sahip çıkacak"
Üç büyükşehir belediyesiyle başlayan kayyum atamaları, 19 Ağustos 2019 tarihinden günümüze kadar devam etti. Kayyumların 4'üncü yılında kayyumların atanmasıyla neler olduğunu topladık.
Fotoğraf:MA
19 Ağustos 2019 tarihinde HDP’nin Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir belediyelerine kayyum atandı. Üç büyükşehir belediyesiyle başlayan kayyum atamaları, günümüze kadar devam etti. Yarın kayyum atamalarının yıl dönümü.
O tarihten günümüze dört yılda HDP’nin kazandığı 3’ü büyükşehir, 5’i il, 33’ü ilçe ve 7’si belde belediyesi olmak üzere toplam 48 belediyeye İçişleri Bakanlığı kararıyla kayyum atandı. Kayyum atanan belediyelerin meclisi de feshedildiği için 31 Mart Seçimlerinde seçilen 807’si HDP’li toplam 1.139 meclis üyesinin üyeliği de feshedildi. Bunların içinde diğer partilerden seçilmiş belediye meclis üyeleri de vardı.
4 MİLYON 356 BİN SEÇMENİN İRADESİ YOK SAYILDI
HDP’nin daha önce sunduğu verilere göre, kayyum atanan 48 belediyenin sınırları içerisinde yaşayan, hangi partiye veya adaya oy verdiği fark etmeksizin, kentin “seçilmiş” bir belediye yönetimi tarafından yönetilmesi için oy kullanmış 4 milyon 356 bin seçmenin iradesi de yok sayıldı.
31 Mart 2019 günü HDP; 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplamda 65 belediyenin başkanlığını kazanmıştı. Bununla beraber 1.230 belediye meclis üyesi ve 101 il genel meclis üyesi de HDP listelerinden seçildi.
53 GÜN SÜREN DEMOKRASİ NÖBETLERİ
2016 yılında yapılan kayyum atmalarından farklı olarak bu sefer il valilikleri tarafından kayyum atanmasını talep eden valilik yazıları ortaya çıktı. Diyarbakır, Van ve Mardin’de kayyum atamaları sonrasında 53 gün süren Demokrasi Nöbetleri de valilik kararıyla engellendi.
KAYYUMLARIN ATANMASIYLA NELER OLDU?
- Kayyum atamalarıyla birlikte eş başkanlar "örgüte finans" sağlamak üzerinden hedef gösterilse de, belediye eş başkanlarına, katıldıkları basın açıklamaları, cenaze törenleri, basına verdiği demeçler suçlama olarak yöneltildi.
- Bölgedeki kadın kurumları kapatıldı, kadın aktivistler gözaltına alındı.
- Belediyelerde kayyumların ilk icraatları ise belediyelerde çalışanların ihraç edilmesi oldu. Çıkarılan KHK'lerle binlerce kişinin iş akdi feshedildi.
- Kürtçe tabelalar indirildi.
- Kürtlerin sembol isimlerinin yer aldığı tabelalar kaldırıldı, anıtlar yıkıldı.
- Halka yapılmayan hizmetler, kayyumların eş, dost akrabalarına verilen ihalelerle belediyeler borç batağına sürüklenirken, yapılan yolsuzluklar Sayıştay raporlarına kadar yansıdı.
BELEDİYE EŞ BAŞKANLARI GÖREVE İADE EDİLMİYOR
İkinci kayyım döneminin 4'üncü yılında da Kürt seçmenin iradesi, hizmete erişimi engellendi. Yolsuzluklar son bulmazken, kayyıma gerekçe gösterilen yargılamalarda beraat eden belediye eş başkanları da göreve iade edilmedi. Sadece bu yıl içerisinde Silvan Belediye Eş Başkanı Naşide Toprak, Urfa Belediye Eş Başkanı Hatice Çevik ve Ergani Belediye Eş Başkanı Ahmet Kaya kayyıma gerekçe yapılan dosyalardan beraat etmelerine rağmen hala göreve iadeleri sağlanmadı. Oysa ki dönemin İçişleri Bakanı tarafından belediye eş başkanları sadece hukukta "şüphe" olarak belirtilen iddialardan dolayı dahi görevden alındı, ancak verilen kararlara rağmen eş başkanlar göreve iade edilmedi.
SOYLU'DAN KAYYUM İTİRAFI
Kayyum politikasının iktidarın bir rejim yönetimi olduğunun itirafı da 14-28 Mayıs seçimlerinde dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından şu sözlerle itiraf edildi: "Ben İçişleri Bakanı oldum, cumhurbaşkanımız beni çağırdı, dedi ki Süleyman, ben bu Güneydoğu ve Doğu’daki HDP PKK’nın belediyelerinden rahatsızım. Çünkü bunlar çocukları alıp dağa götürüyorlar, çünkü devletin vergilerini PKK’ya gönderiyorlar, onlar da kurşun olarak bizim Mehmetçiğimize dönüyor. Bunları derhal görevden alacaksın. Benim istediğim bir göz, Tayyip Erdoğan verdi bana iki göz. İki gün geçti, sabah 08.00’de hepsine bir operasyon, hepsini görevden aldım” dedi.
YOLSUZLUKLAR DİZ BOYU
Kayyumlar atandığı günden bu yana birçok usulsüzlük ve yolsuzluklara imza attı. Kayyumların Ağustos 2022-Ağustos 2023 aralığında kamuoyuna yansıyan usulsüzlükleri şöyle:
- Kayapınar Belediyesi’nde yol yapım malzemesi olarak kullanılan mıcır ihalesinde 20 milyon TL vurgun yapan Trabzon'dan ithal edilen Anıl Alper, görevden alındı.
- Diyarbakır’da kent ormanı arazisini de içene alacak şekilde 112 dönüm araziyi, 884 milyon TL’ye satışa çıkarıldı.
- Kayyım yönetimindeki Yenişehir Belediyesi, Fabrika Mahallesi'ni 3 defa satılığa çıkardı.
- Kayyım yönetimindeki Ergani belediyesi, 6 parseli satışa çıkardı…
"KÜRT HALKI PASİFİZE EDİLMEK İSTENİYOR"
Mezopotamya Ajansı’ndan Eylem Akdağ’a konuşan Sur Belediye Eş Başkanı Filiz Buluttekin, kayyum sisteminin 2016’dan beri planlandığını belirtti. Buluttekin, “Burada hedeflenen ve amaçlanan Kürt halkının iradesini gasp etmek, iradesizleştirmek, sindirmek ve pasifize etmektir. Kayyum rejim haline getirilmeye çalışılıyor. Kürt halkı üzerindeki bu tecrit, baskı, yok sayma ve inkâr etmeye karşı, varlığını en yüksek sesle ortaya koymak için elinden geleni yapıyor. Halk ne olursa olsun, onlara biat etmeyeceklerini, onların istedikleri gibi yaşamayacaklarını ve kendi iradelerine sahip çıkacağını her dönemde dile getiriyor” dedi.
"GASP EDİLEN YERLERİ GERİ ALACAĞIZ"
“Kayyumların halkta karşılığı olmadı” diyen Buluttekin, şöyle konuştu: “Ne olursa olsun Kürt halkı kendi iradesi ve düşüncesine sahip çıktığını bir kez daha ortaya koydu. Halk elbette kendi düşüncesine, iradesine, yaşanmışlığına, bu kadar yok sayılmış varlığına bir kez daha sahip çıkacaktır. Bizler de çalışmaya devam edeceğiz. Bizim tek bir parçamız, kökümüz gitmişse bunları tekrar alabilmek için hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz. Yapılan yıkılan yerlerin de dönüştürülmesi için de mücadele edeceğiz.” (HABER MERKEZİ)