Boğaziçi kayyumu kreşe de bulaştı: Dini dayatma ve özelleştirme hazırlığı

Gerici, dini eğitimin çocuklara aşılanmasının aracı olarak uygulanan "değerler eğtimi" Boğaziçi Üniversitesi kreşine de bulaştı. Boğaziçi Üniversitesi çalışanlarının 1-6 yaş arasındaki çocukların eğitim aldığı Okul Öncesi Eğitim Biriminin ders programına, içeriğinde dini eğitim verildiği bilinen “değerler eğitimi” eklendi. Ayrıca çeşitli adımlarla okul öncesi eğitim biriminin özelleşmesi için altyapı hazırlanıyor.

AKP iktidarı uzun süredir bilimsel ve pedagojik eğitim ilkelerini “Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum” (ÇEDES) gibi uygulamalarla tehdit ediyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin “Kız okulları açılabiliriz” açıklamalarını yaparken bazı okullarda karma eğitim fiilen askıya alınıyor. Eğitimde bu dini ve gerici politikaların bir yansıması da son olarak Boğaziçi Üniversitesindeki okul öncesi eğitim biriminde başladı.

ÖNCE KOMİSYON FESHEDİLDİ

Tüm bu adımlar için önce Boğaziçi’deki Okul Öncesi Eğitim Biriminin sorumlusu 40’lı yaşlarda olmasına ve ayrılma niyeti olmamasına rağmen 2023 yılı başında emekli edildi. Ardından yönetim kurulu ve eğitim komisyonu feshedildi ve bunların yerine alanında uzmanlığı olmayan kurul üyeleri getirildi.

ÖZELLEŞTİRME HAZIRLIĞI MI?

17 Temmuz 2023’te velilere yönelik bir toplantıda çocuklara ebeveynlerinden izin alınmadan uzman olmayan kişiler tarafından yapılan psikometrik testler sonucu “Mevcut programla çocuklar bir şey öğrenmiyorlar” gerekçesiyle piyasacı yeni bir programdan bahsedildi. Yeni programda yer alan derslerde ise değerler eğitiminin de yer aldığı görüldü. Okul öncesi eğitim birimi için markalaşmayı kolaylaştıracak BabyBOUN ve KidsBOUN gibi isimlerden bahsedildi. Çocuklara üniforma zorunluluğu getirileceği söylendi. Sözleşmeli öğretmenlere tazminatlarının hazır olduğu, kadrolu öğretmenlere üniversite içindeki birimlere veya kurumlar arası geçiş yapmaları söylendi.

"GERİCİ EĞİTİM YAYILMAK İSTENİYOR"

Eğitim Sen İstanbul Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın, kamu üniversitesinin ve ona bağlı olan birimin temel görevlerinden biri olan kamusal, laik, bilimsel ve nitelikli eğitim verme görevinin hiçbir şekilde taşere edilemeyeceğini söyledi. 'Değerler eğitimi'nin ne olduğunu Milli Eğitim Bakanlığının uygulamalarından bildiklerini dile getiren Sayın “Milli Eğitim Bakanlığının gerici ve dinci vakıflarla yaptığı protokollerden ayrı düşünülemeyecek bir ‘değerler eğitimi’ bugün Boğaziçi Üniversitesi, Okul Öncesi Eğitim Birimine getiriliyor” dedi. Milli Eğitim Bakanının kız okullarına dair açıklamalarını ve ÇEDES’i hatırlatan Sayın, “Tüm bunlar aslında Milli Eğitim Bakanlığının ve siyasal iktidarın eğitim politikalarına dair bir veri oluşturuyor. Gerici, ırkçı, cinsiyetçi bir eğitim modelini hayata geçirmeyi düşünüyorlar” diye konuştu.

"BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ"

4-6 yaş arası çocuklara verilen Kur’an kursu, din eğitimi, peygamberin hayatı gibi derslerle din eğitiminin okul öncesi eğitim birimlerine girdiğini hatırlatan Sayın, “Bu süreç yeni değil. Aslında siyasal iktidar hedeflediği bu yolda uzun yıllardır adım adım ilerlediği bir program var. Bilimsel ve laik bir eğitim için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

"KAMU BİRİMİDİR, ÖZELLEŞTİRİLEMEZ"

Okul öncesi eğitim biriminin 1973’ten beri her yıl ortalama 100 çocuğun geleceğine dokunduğunu ifade eden Boğaziçi Üniversitesi Okul Öncesi Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mine Göl Güven, yapılanların kabul edilemeyeceğini söyledi. Son değişikliklerin mezunları ve çalışanları endişelendirdiğini dile getiren Güven “Boğaziçi’de her çalışanın çocuğu okul öncesi eğitim biriminde eğitim alır. Kamu üniversitesi olan Boğaziçi Üniversitesi okul öncesi eğitim birimi kamu çalışanlarına ve çocuklarına hizmet veren bir birimdir. Satış zihniyetine dayalı özelleştirme ile markalaşma stratejileri yerleşkelerde açılması planlanan ücretli okullar için model oluşturma çalışmasıdır” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)