23 Ağustos 2023 08:57

Ev almak için mesaiye kalanların derdi artık kirayı ödeyebilmek

Kira fiyatları katlandıkça kira gerilimleri artıyor. Silahların karıştığı, cinayete varan kavgalar yaşanırken zorunlu arabuluculukla da sorunun çözülmeyeceği açık.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Meltem AKYOL
İstanbul

“Ev sahibi, evini boşaltması için kiracısına 200 bin lira teklif etti.”

“Ankara’da bir ev sahibi, evden çıkarmak istediği genç kadın kiracısı adına bazı flört sitelerinde sahte hesaplar açıp telefon numarasını paylaştı.”

“Antalya’da ev sahibi kiracısını evden çıkarmak için elektrik ve su aboneliklerini kapattırdı, yetmedi ikametgahını daireye alarak 4 kişilik ailenin kaydını sildirdi.”

Örnekler farklılaşıyor ancak sorunun kaynağı aynı, kira krizi. Dahası ölümle biten kavga haberleri de var ki bunlara daha dün 2 yeni örnek eklendi.

“Kiracı iş yeri sahibine pompalı tüfekle ateş açtı: 2 yaralı”

“Edirne’de ev sahibi kiracısını baltayla yaraladı”

“Gaziosmanpaşa’da kira artışı nedeniyle tartıştığı ev sahibi tarafından silahla vurulan kiracı yaşamını yitirdi.”

“Rize’de ev sahibi ile kiracının kavgasında bıçaklanan 2 kişi yaşamını yitirdi.”

Sorun birkaç il ile sınırlı değil, Türkiye’nin hangi iline baksanız aşağı yukarı benzer şeyleri duyuyorsunuz. Kira fiyatları arttıkça kriz de derinleşiyor. Birkaç örnek ile somutlayalım: Reyhan İstanbul’da yaşıyor, 5 yıllık kiracı. Geçen yıl iki kez zam yapmış ev sahibi. “Bu yıl istediği zam yüzde 150’ye denk geliyor” diyor.

Sabri de İstanbul’da yaşıyor, tek cümleyle özetliyor durumunu: “Bir senede iki kez kira zammı yaptı, şimdi yine sene dolmadan 2 katına çıkarmak istiyor.”

Bir başkası İstanbul Büyükada’da yaşayan Barış, hukukçu. Yaşadığı evin suyunu kesmiş ev sahibi. Şöyle anlatıyor: “Yeni ev sahibi beni evden çıkarmak istiyor. Normalde ev tapuda dubleks görünüyor ama iki ayrı taşınmaz. Ben üst katın kiracısıyım elektrik ve doğal gaz ayrı ama su ortak. Vana alt katta, alt kata kızı yerleşti ve vanayı kapatıyor. Beni yıldırmak için. İSKİ’ye başvurup suyu ayırmak için gittim ustalarla, tesisat döşemeye. Müdahale ettiler, hakaret ettiler. Süreç mahkemede.”

‘KIZIM GELECEK, ÇIK’

Hüseyin Antalya’dan. 5 yıllık kiracı olduğu eve 5 bin ödüyor. “Kızım Amerika’dan gelecek” diye çıkarmış ev sahibi: “İnanmadım ama her gün baskı, çıktım. Geçen 25 bin teklif etmişler vermiş; 30 istiyormuş.”

Selçuk ve Berivan ise yaklaşık 5 yıldır Diyarbakır Kayapınar’daki bir evde kalıyor. Uzun süredir yeni ev arayışındalar: “Yaklaşık 5 yıl önce kiramız 750’ydi, sonra 3 bin 500’e kadar çıktı. Ev sahibi ‘Babam gelecek, çıkın’ diyor. Bizden önceki kiracıyı da benzer şekilde çıkarmış. 8-10 binin altında ev yok, o da 30-40 yıllık eski binalar. Artık 6 ay ya da bir yıl peşin istiyorlar. Çözüm diye sunulan yüzde 25’in bir anlamı yok. Ben ev sahibine yüzde 25’ten fazla olmaz diyemiyorum ki.”

Berivan çevrelerinden en çok duydukları sorunun bu olduğunu anlatıyor: “Sadece biz değil, taşınma, peşinat, emlakçı parası… Herkes birbirine kendi hikayesini anlatıyor. Bir arkadaşımızı ‘Akrabam geliyor’ diye çıkardılar. Daha taşınırken evi görmek için yeni kiracı geldi. Herkes aynı şeyleri yaşıyor. Böyle devam ederse çok ciddi sorunlar olacak. Devlet bir şey yapmak zorunda. Kira yardımı, ne bilim fiyat sınırı, ne ise…”

ÜÇ KAT İSTEDİ, OLMAYINCA HALASINA SATTI

Ahmet Konya’dan bir sağlık emekçisi. Ev sahibi ile mahkemelik: “Üç kat fazla kira bedeli istedi ama benim maaşım 3 kat artmıyor ki. ‘Orası beni ilgilendirmez’ diyorlar. Üç katını veremeyeceğimi söyledim, anlaşmak için öneriler yaptım. Olmadı. Sonra beni çıkarmak istedi, olmayınca evi halasına sattı. Anlaşmalı bir satış yani. ‘Kendim oturacağım’ diye dava açtılar. Ev sahibinin aynı binada 3 dairesi daha var. Bir de savcı yakınları var adliyede, tüm süreçleri çok hızlı işliyor. Şimdi sürecimiz devam ediyor ama zor. Çalıştığım yerde 40 kişi varsa 20’si benimle aynı durumda.”

Çevresindeki herkesin “Çık uğraşma, başına bir şey gelecek” dediğini söyleyen Ahmet, “Oturduğum yerde kiralar 20 bin, nasıl vereyim, çoluğumun çocuğum rızkı o. Ben ev sahipleri komple kötüdür ya da kiracılar iyidir demiyorum. Hepsinde fırsatçılık yapanlar var; peki buna kim mani olacak? Yani bizi ev sahiplerinin insafına mı bırakacak devlet?​”

KİRA KAVGALARI SÜRÜYOR: 3 YARALI

Geçtiğimiz aylarda yaşanan ev mülk sahibi-kiracı kavgalarına dün yenileri eklendi. İstanbul ve Edirne’de yaşanan kavgalarda tüfekler, baltalar konuştu, 3 kişi yaralandı.

İstanbul’daki olay Sultangazi’de yaşandı. Kiracı S.Ö, kentsel dönüşüm nedeniyle iş yerinden çıkmasını isteyen bina sahibi B.Ö’ye pompalı tüfekle ateş açtı. B.Ö. bacağından yaralanırken, bu sırada yoldan geçen K.S. isimli kadın kurşunların karnına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Kiracı, gözaltına alındı.

Edirne’de ise Yeniimaret Mahallesi Dirhemsiz Aralık Sokak’ta ev sahibi F.B. ve kiracısı E.S. arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Kavgaya kiracının oğlu P.S. de katıldı. Kavgada ev sahibi F.B, kiracısı E.S’yi kolundan baltayla yaraladı. E.S, sağlık ekipleri tarafından Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesine kaldırıldı. Babasının yaralandığını gören P.S. ise evden aldığı tüfekle çevreye rastgele ateş açtı. F.B. ile P.S, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

MAHKEMELER DAVALARLA DOLU

Ev sahiplerinin “Oğlum gelecek”, “Evi sattık, satacağız” gibi bahanelerle kiracısını çıkarmak istemesi, sözleşme yenilemekten kaçınması, 2-3 kat kira zammı talepleri nedeniyle mahkemeler kira anlaşmazlıkları dosyalarıyla doldu taştı.

Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz’ın paylaştığı verilere göre, 2022’de 22 bin olan kira tahliye davaları 2023’ün ilk 6 ayında 47 bine ulaştı. İlk 6 ayda açılan kira tespit davası sayısı ise 100 bin civarında.

Sulh hukuk mahkemelerini adeta kilitleyen kira davaları dolayısıyla duruşma aralıkları hayli uzadı. Kiraz duruşma aralıklarının 8-9 ay, hatta İstanbul’un kimi yerlerinde 1 yılı bulduğunu söylüyor. 1 Eylül’de uygulanacak zorunlu arabuluculuk konusuna ise temkinli yaklaşıyor: “Belki bir miktar rahatlatır ancak temel sorunu çözmez.”

TOKİ BİLE LÜKS KONUTLAR ÜRETİYOR

Kiracılar, ev sahiplerini fahiş zamlar istemekle suçluyor, ev sahipleri ise kira bedellerinin enflasyon ve döviz karşısında eriyip gittiğini savunuyor. İktidarın çözüm diye sunduğu yüzde 25 zam sınırı da davaların önüne geçmeyince şimdi zorunlu ara bulucu şartı gündeme geldi.

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, “Ölümlere varan gerilime emekçiler yararına çözüm üretilmediği sürece bu sorunun bitmesi mümkün değil. Dar gelirlinin konut ihtiyacını karşılamak üzere kurulan TOKİ bile orta-üst gelirliye konut üretti” diyor:

“2003-2021 arası TOKİ verilerine baktığımızda 1 milyon 49 bin konut üretilmiş ve bunun sadece 155 bini (yüzde 14.8’i) yoksul kesimlere üretilen konutlar. Dar ve orta gelir grubuna üretilen konut sayısı ise 493 bin. TOKİ yoksula, dar gelirliye değil üst gelir gruplarına kâr getirici konutlar inşa etmiş ve ‘Toplu Lüks Konut İdaresi’ olarak işlev görmüştür.

Kanunlar inşaat şirketlerinin ihtiyaçları doğrultusunda düzenlenirken SİT alanları, ormanlar, sahiller, tarım alanları ve hatta merkezi yerlerdeki gecekondu bölgeleri kah TOKİ eliyle kah inşaat şirketleri eliyle rant alanlarına dönüştürüldü. Böylece iktidar bağlantılı şirketler muazzam kârlar sağladı. Milyonlarca emekçi ise artan kiraları karşılamak üzere kölece çalışma koşullarına boyun eğmek zorunda bırakıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi verilerine göre sadece İstanbul’da 450 bin ile 700 bin arası boş konut var. Bu veri İstanbul’daki 4.5 milyon daireden yaklaşık yüzde 20’sinin boş olduğunu gösteriyor.”

Başkavak barınma sorununun geldiği noktayı dünden bugüne şöyle özetliyor: “Bugün işçi-emekçilerin barınma için harcadıkları para ağır bir yük haline geldi. Bırakalım asgari ücreti ortalama bir ücretle kira ödeyebilmek büyük bir sorun. Dün, ‘kira öder gibi ev sahibi olmak’ için kredi çeken ve onu ödemek için fazla mesaiye kalan işçiler bugün ev almak bir yana yüksek kiraları ödemek için fazla mesaiye kalıyor.

Hal böyle olunca sağlıksız, altyapısı yetersiz ve kötü konutların bile barınak haline geldiği günümüzde sokaklarda yaşayanların, evsizlerin sayısı da artıyor.”

KİRA YARDIMI, BOŞ KONUTLAR… ÇÖZÜM NEREDE?

Başkavak’a göre ‘Enflasyon düşünce kiralar da düşecek’ diyerek sabır telkin eden AKP iktidarı artan kiraların sorumlusu ama sorumluluk sadece AKP ile sınırlı değil: “Kapitalist sistem sürdükçe barınma sorunu da devam edecek. Kâr için üretim anlayışı, insanca yaşayacak barınma koşullarını da paraya tahvil ediyor. Sosyalizm ise barınmayı temel hak olarak ele alarak tüm kentsel hizmetler gibi karşılıksız olarak sağlanmasını şart koşar.”

Bugünün koşullarında çözümün kısmi olduğunu anlatan Başkavak, “Bugün tek şart toplumsal kaynakların işçi emekçinin mutluluğu ve refahı için harcanması” diyor ve ilk elden yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

  • Boş konutlar acil ihtiyacı olan yurttaşlara tahsis edilmeli.
  • Kirasını ödeyemeyen ya da ödemekte zorlanan işçi ve emekçilere kira desteği verilmeli.
  • İnsanca yaşayabilecek sağlıklı konutlar için devlet ve yerel yönetimler bütçe ayırmalı ve emekçiler gelirlerine göre bu konutlara kira ödemeli.
  • Kamuda çalışan işçi ve emekçiler için lojman uygulaması yeniden başlamalı.
  • Lüks konut yapımından vazgeçilmeli ve inşaat tekellerine verilen hibe, teşvik son bulmalı, ülke geliri sosyal konut yapımı için harcanmalı.
  • Öğrenciler için yeterli sayıda ücretsiz yurt sağlanmalıdır. Yurt olmayan yerlerde öğrencilere kira desteği sağlanmalı.
  • Büyük kentlere göçün durdurulması ve nüfusun ülke geneline dengeli dağılımı için planlı üretim ve planlı kentleşme uygulamaları hayata geçirilmeli.
ÖNCEKİ HABER

Nar Bilim Kültür ve Sanat Derneği, Antep’te direnişteki işçileri ziyaret etti: Bu kentin asıl sahipleri işçiler

SONRAKİ HABER

Suriye’nin güneyinde eylemler: İktidar partisinin ofisi basıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa