24 Ağustos 2023 14:53

‘ÇED gerekli değildir’ denilen mermer ocağı için bilirkişi raporu: Seralar, zeytinlikler, sular zarar görecek

Mersin Bozyazı Karaisalı ve Tekedüz'de işletilmek istenen mermer ocağı ile ilgili bilirkişi raporunda, "Binlerce ağaç kesilecek, zeytinlikler, tarım alanları ve su kaynakları zarar görecek" denildi.

Fotoğraf: Mersin Çevre Platformu 

Paylaş

Ramis SAĞLAM
İzmir

Mersin’in Bozyazı ilçesi Karaisalı ve Tekedüz mevkisinde işletilmek istenen mermer ocağına karşı açılan davada hazırlanan bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Rapora göre mermer ocağı açılması durumunda binlerce ağaç kesilecek, zeytinlikler, tarım alanları ve su kaynakları zarar görecek. Raporda mermer ocağı için yazılan izin yazılarının yüzeysel ve gerçekle bağdaşmadığına vurgu yapılarak verilen izinlerin yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.

"İZİN YAZISI GERÇEKLERLE BAĞDAŞMIYOR"

Natürelmar Madencilik Mersin Bozyazı ilçesi Karaisalı ve Tekedüz mevkisinde, yerleşim yerlerine 150 metre mesafede, ormanlık alanda mermer ocağı açmak istedi. Ocak için 2019 yılında “ÇED gerekli değildir” raporu verildi. Mersin Çevre ve Doğa Derneği, kararı mahkemeye taşıdı, Mersin 2. İdare Mahkemesinde dava açıldı. Yargı süreci devam ederken şirket iş makineleri ile alana girdi, yörede yaşayan halk ise mermer ocağına karşı mücadeleye başladı. Devam eden dava kapsamında atanan bilirkişi heyetinin -25 Mayıs 2023’te- bölgede yaptığı incelemeler sonucunda hazırlanan rapor mahkeme sunuldu.

Projenin havaya, toprağa, ürünlere, tarıma, hayvancılığa, arıcılığa; doğal yaşama ve bitki örtüsüne ne tür olumsuz etkiler yapacağı hususlarının irdelenmediği belirtilen raporda, ÇED tanıtım dosyasının yetersiz ve uygun olmadığı belirtildi. Mersin Tarım İl Müdürlüğünün izin yazısının yüzeysel olduğuna dikkat çekilen raporda, yazının sahadaki gerçeklerle bağdaşmadığı, yeterli araştırma yapılmadan hazırlanıp verildiğine vurgu yapılarak, ÇED raporu ve eklerinin yeterli ve uygun olmadığına dikkat çekildi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün izin yazısının sadece bir prosedürün tamamlanması olarak değerlendirildiğinin altı çizilen raporda, tarımın yok sayılarak etraftaki ağaçların göz önünde bulundurulmadığına işaret edildi.

‘"AĞAÇLAR KESİLECEK, ZEYTİNCİLİK ZARAR GÖRECEK"

Çarpıcı tespitlerin yer aldığı raporda, sahasının ilgili maden şirketine verilmesi durumunda ormanlık alandaki binlerce ağacın kesileceği, özellikle yasal koruma altındaki delice zeytinliklerin olumsuz etkileneceğine dikkat çekildi: “İşletme sahasına en yakın olan zeytinliklerin ocağa mücavir olduğu; ilk 500 metre yarıçaplı daire içinde çok sayıda aşılı zeytinlik olduğu tespit edildi. Yarıçapın 1000 metreye çıkartılması halinde ise Karaisalı ve Tekedüzü mahallelerinin neredeyse tüm zeytinliklerinin mermer madeni işletme sahasının etki altında olduğu tespit edildi.”

Mermer ocağı işletilmesi istenen alan ve konumun, ‘Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun’da tesis yapılabilmesi için öngörülen mesafe şartlarını taşımadığına işaret edilen raporda, ocağın faaliyete geçmesi halinde yöredeki zeytinciliğin ciddi zarara uğrayacağı, yasaya aykırı işlem tesis edileceği uyarısı yapıldı.

"TARIMA DA ZARAR"

Mermer ocağı açılmak istenen alan ile çevresinde seraların olduğuna vurgu yapılan raporda, “Proje alanında ve çevresinde 20-50 metre uzaklıklardan başlamak üzere 500 metre yarıçaplı bir daire içinde kalan kesimlerde ve daha uzak olan mesafelerde yoğun sera yapıları olduğunu tespit etti. Seralarda daha çok muz ve ejder meyvesi ile yöreye özgü sebzeler yetiştirildiği; açık alanlarda da tarla ve bahçe tarımı yapılan parseller olduğu; az ve toz çıkaran madencilik faaliyetlerinin özellikle sera yapılarında örtü malzemesi üzerine çökelerek seraya güneş ışınlarının girmesini engelleyecektir” denildi. Rapora göre, özellikle sera örtü malzemesinin ışık geçirimliliği azalacak, yetiştirilen bitkiler üzerine tozlar çökecek; serada yetiştirilen bitkilerin verim ve kaliteleri de olumsuz etkilenecek. Yine rapora göre mermer ocağının tüm bu nedenlerle ekonomik kayıplara sebebiyet vermesi kaçınılmaz olacak.

"SU KAYNAKLARI ETKİLENECEK" 

ÇED raporu ve eklerinin yeterli bilgi ve belgeye dayanılarak hazırlanmadığına her bölümde vurgu yapan bilirkişi heyeti, aynı vurguyu yer altı suları için de yaptı. DSİ tarafından verilen 24 Mayıs 2019 tarihli izin belgesinde işaret edilen taahhütlerinin tekrarlanmasıyla proje tanıtım dosyası hazırlandığı belirtildi.

Bilirkişi heyeti ÇED alanına hemen yakınında köylülerin kendi ihtiyaçları için taş çıkarması sonucunda bir yer altı su (YAS) kuyusunun kuruduğu örneğini vererek, proje tanıtım dosyasında yer altı suyu rezervinin korunmasına dair ne tür tedbirler alınacağına yer verilmediğine dikkat çekti. YAS rezervlerinin korunması için projede önemli eksikliklerin bulunduğuna dikkat çekilen raporda, sahadaki fiili durumun tespit edilmemesi nedeniyle proje tanıtım dosyasındaki taahhütlerde yer altı suları ve yüzey su kaynaklarının dikkate alınmadığı belirtildi.

Raporda ayrıca mermer ocağı proje sahası içinde tescilsiz arkeolojik kalıntılar olabileceğini

belirterek verilen izinlerin raporda yer verilen hususlar doğrultusunda yeniden değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

ÖNCEKİ HABER

Yolcu otobüsüyle işçi servis midibüsü çarpıştı, 11 kişi yaralandı

SONRAKİ HABER

Diyarbakır’da 5 kayyumun yeri değişti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa