TEPCO denizdeki radyoaktivite seviyesini açıkladı
Fukuşima Dai-içi Nükleer Santralinde biriken radyoaktif atık suyu denize boşaltmaya başlayan santral işletmecisi su örneklerindeki radyoaktivite seviyesinin güvenli sınırlar içinde olduğunu öne sürdü.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Japonya'da 2011 yılında meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunaminin ardından Fukuşima Dai-içi Nükleer Santralinde biriken arıtılmış radyoaktif atık suyun denize tahliyesine başlanmasının ardından bölgeden ilk test sonuçları geldi.
Perşembe günü santralin 3 kilometre açığındaki 10 farklı bölgeden su örnekleri alan santral işletmecisi TEPCO, incelenen örneklerdeki radyoaktivite seviyesinin güvenli sınırlar içinde olduğunu öne sürdü. TEPCO sözcüsü Keisuke Matsuo numunelerde görülen değerlerin litre başına bin 500 bekerel (1.500 bq/L) altında olduğunu söyledi.
Ancak uzmanlar atık suyun yeterli arıtmadan geçmediği iddiaları üzerine önemli risk uyarılarında bulunuyor. 64 radyonüklidin testten geçirildiğini söyleyen uzmanlar, nükleer santrallerde yaklaşık 200 çeşit radyoaktif izotop bulunduğunu söylüyor. Tahliye işleminin 40 yıldan daha uzun sürebileceğini öngören uzmanlar, yıllar içerisinde nükleer atığı suyun tüm denizlerde kirlilik yaratabileceğini; bu kirliliğin deniz ekosistemi ve insan sağlığını da etkileyeceğini vurguluyorlar.
Öte yandan tahliye planı, ülkedeki balıkçılar ve Çin başta olmak üzere bazı bölge ülkelerinin de tepkisini çekiyor. İlk aşamada 17 gün içinde 7 bin 800 ton olmak üzere Mart 2024'e kadar toplam 31 bin 200 ton radyoaktif atık suyun okyanusa boşaltılması planlanıyor.
Çernobil faciasından sonraki en büyük nükleer felaket olan Fukuşima Nükleer Santrali kazasında, 2011'deki 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunaminin ardından 3 nükleer çekirdeğin erimesi sonucu radyasyon sızıntısı meydana gelmişti. Güvenlik riski nedeniyle binlerce kişi bölgeden tahliye edilmiş, kaza sonrasında 1.3 milyon ton radyoaktif atık su oluştuğu açıklanmıştı.
Japonya hükümeti uzun bir araştırma sürecinin ardından atık suyun arıtılarak denize boşaltılmasına karar vermişti. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (IAEA) uluslararası standartlara uygun olduğunu öne sürdüğü tahliye 24 Ağustos Perşembe günü başlamıştı. (DIŞ HABERLER)
