Mücadeleyi yükseltelim, uyanık olalım
"Fabrikada memur-işçi toplamda 220 EYT’li vardı, şimdi 80 kişi emekli olunca bu sayı 140 civarında ama işveren bunlar içinden istediklerini girdi-çıktı yapıyor, istemediğini yapmıyor"
Fotoğraf: Evrensel
Sarkuysan işçisi
Gebze
Ülke genelinde her gün her şeye gelen zamlar, nihayetinde asgari ücretin yüzde 34 artırılması. Metal işçileri, geçinemiyoruz feryatlarını her yerde bağıra bağıra söyleseler de sendikal bürokrasi engeline takılıyorlar. Temsilcilerle konuştuğumuzda ek zam talebimizi dile getirdiğimizde “Sözleşmeye iki ay var olmaz” cevabı alıyoruz. Asgari ücrete gelen zamdan sonra işçiler bu konuları dillendirseler de sendikacıların sessiz ve duyarsız kalması sonucu susup kaldılar maalesef.
Sözleşme tartışmasının önüne EYT'lilerin girdi-çıktılarıyla geçti. Yasa geçtikten sonra girdi çıktı yapmayan patron, ne hikmetse emekliliklerini veren yaklaşık 70-80 kişinin gitmesi sonrasında, işlerde aksamalar olunca girdi-çıktı yapmaya karar verdi. Fabrikada memur-işçi toplamda 220 EYT’li vardı, şimdi 80 kişi emekli olunca bu sayı 140 civarında ama işveren bunlar içinden istediklerini girdi-çıktı yapıyor, istemediğini yapmıyor. Bu da bu işçiler arasında sözleşmenin konuşulmasını ikinci plana atıyor. Yeni işçiler her şeyden habersiz, eski işçiler girdi çıktı yüzünden sessiz kalıyor. Sözleşmede ilk altı ay zam için yüzde 140.5 taslak açıklayan sendikamız Birleşik Metal-İş, ilk altı ay zammının yüzde 30'unu ek zam değil de, zammı öne almak istemesinin de işçiler için hiç bir anlamı yok. Daha önce alınan ek zammı (kıdem yılı için 70 kuruş) enflasyon zammının içine katmaları gibi. Enflasyon nasıl zaten alınmış hakkımız ise şimdi de yüzde 30 ön zam sözleşmeden alınacak zammın içindeki bizim hakkımız. Ne anlamı var ki? Bizim alacağımız parayı bize verecekler, zam aldık diyecekler. Buradan işçilere çağrımız, mücadeleyi yükseltelim, uyanık olalım, sendikacıların tatlı sözlerine kanmayalım. Çünkü bu zamlardan sonra iki yıl zam almadan hayatımızı devam ettireceğiz.