Bizim olanı bize vermek kazanım mı?
"İşçilerin taleplerine kulak tıkayan sendikal anlayış, sözleşme sürecinde de benim olanı bana almak için, yani mücadele ruhundan uzak uzlaşmacı anlayışla bu süreci işletmeye çalışıyor"

Arşiv | Fotoğraf: Evrensel
Kroman Çelik işçisi
Gebze
Gebze’de çalışan metal işçisiyim. Bilindiği üzere MESS grup toplu sözleşmesine girmemize günler kala hem çalıştığım fabrikada hem de birçok metal fabrikasında hayat pahalılığı, eriyen ücretler ve giderek derinleşen yoksulluk karşısında işçilerde huzursuzluk ve geçinememenin sesleri giderek artmış durumda.
İşçiler hem sendikalarına karşı, hem de fabrika yöneticilerine karşı bir takım tepkilerini dile getiriyorlar. Ama bu ses birleşik bir harekete dönmeyince ya sendika tarafından ya da patronlar tarafından baskılanmaya çalışılıyoruz. Geçinemediğimizi aylardır söylememize rağmen sesimiz duyulmuyor ve bastırılmaya çalışılıyor. Bu da bizim çalıştığımız fabrikalarda hem sesimizi hem de birlikteliğimizi yeteri kadar göstermeyişimizden kaynaklıdır. Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu, çalıştığım fabrikada da durum bundan ibarettir.
Sendikamızın önümüzdeki TİS taslağında ilk altı aylık zam oranını yüzde 140.5 olarak açıkladı. Aylardır ciddi geçim sıkıntısı yaşayan işçilerin ek zam talebine karşı da taslaktan yüzde 30 mahsuplaşma adı altında MESS’ten avans talebinde bulundu. Biz işçiler mahsuplaşma istemiyor, ek zam istiyorduk. Geçtiğimiz dönemde de sözleşme sonradan yaşanan fiyat artışları ve hayat pahalılığı karşısında yüzde 20 ara zam almıştık. Aslında bu zam bile, sözleşme gereği bizim hakkımız olan enflasyon farkının iki ay öne çekilmesiydi. Yani bizlere ara zam aldık iyi bir kazanım elde ettik diye sundukları aslında bizim olanın bize verilmesiydi.
Bugün gelinen nokta da aynıdır. İşçilerin taleplerine kulak tıkayan sendikal anlayış, sözleşme sürecinde de benim olanı bana almak için, yani mücadele ruhundan uzak uzlaşmacı anlayışla bu süreci işletmeye çalışıyor. Bu anlayış biz işçiler tarafından kabul edilebilir bir anlayış değildir. Bu da bizim bölük pörçük olmamızdan kaynaklı. Uzlaşarak, kolay olan bir hatta ilerlemek sendikacıların işlerine geliyor. Hem bu sendikal anlayışı değiştirmek hem de insanca yaşanacak bir ücret için birleşmekten başka çaremiz yok.
Evrensel'i Takip Et