02 Eylül 2023 04:07

Bir Türkiye fotoğrafı: Tabela kalktı enkaz kaldı

Seçim varsa ihaleler üzerinden ekonominin çarkının dönmesi elzemdi. ‘Beslenmesi’ gözetilen şirketler kayırılmalıydı. Siyaset-ticaret evreninde al-ver işleri hızlanmalı, oy kaybı önlenmeliydi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Bülent FALAKAOĞLU

Hükümet ve AKP’li belediyeler gaza bastı, bu yılın ilk 6 ayında kamu ihaleleri patladı!

Niye?

Çünkü seçim vardı!

Seçim varsa ihaleler üzerinden ekonominin çarkının dönmesi elzemdi. ‘Beslenmesi’ gözetilen şirketler kayırılmalıydı. Siyaset-ticaret evreninde al-ver işleri hızlanmalı, oy kaybı önlenmeliydi.

İşte bu niyet, ekonomik ve siyasi rant uğruna, hesapsızca işlere yol açıyordu. Ne de olsa hükümetin, ‘hızlı ve esnek karar alma yapısı’ ile övündüğü sistem sayesinde hesap sorulamayacaktı.

İhalesinden hesap sorulamayan işlerin şimdi rezaletinden de hesap sorulamıyor. “Halkın birikimini ‘hurda’ diye şirketler iç ediyor” başlığıyla sunduğumuz örnek gibi!*

Şimdi de…

Öncesinde skandalla başlayan şu an skandala devam eden bir örneğe uzanalım; her hesap sorulamayan işin önümüze ödenecek hesap çıkardığı gerçeğine bağlanmak üzere!

***

Öncesinde çokça yazılmıştı! Ayvalık’ın hatta Türkiye’nin en güzel, en nadide, mavi bayraklı Sarımsaklı plajının betona bulandığı.

Kozak Yaylası’ndan gelen akarsuların parçaladığı granitlerin, binlerce yıl boyunca taşınması ile oluşmuş kumsallara hunharca dalındığı.

Dünya üzerinde sadece bu plajda yetiştiği için “Ayvalıkensis” adıyla literatüre kazandırılan Ayvalık çemeninin çiçeklerinin üzerinin taşla, asfaltla, betonla örtüldüğü.

Yaşam savunucuları da daha önce pek çok kez projeye karşı eylem yapmıştı.

Yine de Sarımsaklı Plajı şantiyeye dönüştürülmüştü; bilim insanlarının, “Sarımsaklı kumsalı kendine has florasıyla, endemik türlerin de yaşam alanıdır” çağrısına kulak asılmadan.

Şimdiki vaziyetine gelince…

Büyükçe bir parçası devasa otopark alan olarak tasarlanan güzelim plajın bir kısmı şimdiden, belediye tarafından ‘otoparka’ çevrilmiş durumda.

Mevcut sistemde, “Mavi bayraklı bir plajın böyle katledilmesine Kültür ve Turizm Bakanlığı ne mi diyor?​” diyor sorusu anlamsızlaşıyor.

HİÇ OLAN TAKVİM!

Sessizliğe gömülen sadece Turizm Bakanlığı değil!

İşin başlangıç ve bitiş tarihini, yüklenici firmaları, işin vericisi ve denetleyicisini belirten tabela da yok oldu! Sessiz sedasız.

O tabelaya göre yani ihale şartlarına göre akış şöyleydi: İş 20 martta başlayacak, 120 gün sürecek, 20 temmuzda sona erecekti.

20 temmuzu geçeli çok oldu. Ağustos da bitti, şimdi takvimler eylülü gösteriyor. İşin yarısı bile bitmiş değil.

İş bitirilmedi ama tabela ortadan kaldırıldı!

Nasıl çözüm ama!

“Hani mevcut sistem hızla çözüyordu?​” sorusu da anlamsız. Zira ‘hız’ denilenin ‘hukuksuzluk’ olduğunu… Hızlananın ‘rant ve el koyma’ olduğunu… ‘Esneklik’ diye ‘işlenen günahların’ hesap verilmez kılındığını… 5 yıllık, Türkiye tipi başkanlık sisteminde, bolca deneyimledik.    

Sarımsaklıdaki işin gecikmesinin hesabını kim soracak ki?

Dedik ya… İhalesinden, doğaya zararından hesap sorulamayınca, halkın parasının har vurup harman savrulmasının hesabı da sorulamıyor!  

***

Hesapsızlık altında ilerleyen projede görüntü içler acısı; döşenmiş parke taşlar şimdiden çatlamış, döşenen kimi taşlar kırılıp sonradan çukur açılmış vs.

Eee ne de olsa parasının da hesabı sorulmuyor.

“Denetimi yapacak Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kentler Estetiği Daire Başkanlığı hani nerede?​” sorusu anlamsızlaşıyor.

Tüm bu anlamsızlıklar altında da vatandaşın paraları uçup gidiyor. Sahili hiçe sayan, keyfe keder ilerleyen Sarımsaklı projesinin bedeli yaklaşık 77 milyon TL.   

Bedel parayla da sınırlı değil! Bitmeyen beton, vurguna dönen ihaleler ile emeğin, doğanın değersizleşmesi, tükenmesi arasında bir ilişki var çünkü!

Aynı ilişki memur maaşlarının düşük tutulmasında da söz konusu.

HAKEMİN KALDIRDIĞITABELA: ERİTME!

Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun açıkladığı memur maaş zam oranları, ‘Sefalet’ zammı tepkisiyle karşılandı.

2024 yılı için yüzde 15 (ilk 6 ay için) artı yüzde 10 (ikinci 6 için) belirlenmiş olması bu tepkiyi fazlasıyla hak ediyor.   

Öyle ya…

Bu yılı yüzde 60’ın üzerinde tamamlaması beklenen enflasyon için gelecek yılsonu tahmini yüzde 35!

Kamu emekçilerine, kafadan ‘kaybedeceksiniz’ deniyor. Hakemin kaldırdığı o tabelada, ‘gelirde erime’ yazıyor. 

***

Aslında çark öğütme üzerine kurulu.

Hafızamızı tazeleyelim.

Seçim öncesinde uygulanan düşük faiz politikası banka ve şirket kârlarını, fiyatları coştururken, emekçi kesimleri yoksullaştırdı.

Gelir uçurumu büyüdü.

Seçim arifesinde kaybedenlere-tam tedavi etmese de- merhem sürüldü: Asgari ücrete çifte zam yapıldı’, EYT düzenlemesi hayata geçirildi, ucuz kredi ile tüketimin önü açıldı.    

Günün sonunda vatandaşın borcu 1 trilyon lira daha artmış olsa da… Sürülen merhem-savmasını sağlamasa da-yaranın ağrısını almış oldu.   

Seçim bitti, verilenin geri alınma dönemi geldi.

Vergi artışları… Döviz kurlarını serbest bırakma… Faiz artışı… İç talebi azaltmaya dönük uygulamalar… Hepsi verilenin cepten geri alınmasını sağladı. Birilerinin cebini ise şişirdi!

İŞTE BU TIRTIKLAMADAHA DA BÜYÜYECEK

Veriler merhem sürme döneminde dahi tırtıklamanın tam gaz sürdüğünü gösteriyor.

Önceki gün açıklanan nisan-haziran dönemini kapsayan, büyümenin ayrıntıları ortada. Emekçilerin büyümeden aldığı pay 3.5 puan azalmış. İyi sayılan dönemde bile emeğin hali bu!

Buna karşılık kâr, faiz, rant payı 3.8 puan artmış. Başka bir ifade ile emekçiden sermayeye kaymış .

Şimdi daha kara dönemde olduğumuza göre…

Bugün alayım, yarın daha pahalı olur’ diyerek yaptığı harcama ile borca batmış ve şimdi elindeki de türlü yöntemle alınan emekçilerin durumunu varın düşünün.

***

 “Faizi, güçlü iç talebi kırmak amacıyla artırdık” diyenler aynı mantıkla ‘ücreti bastıracağız’, ‘asgari ücrete artık tek zam yapacağız’, ‘maaşları düşük tutacağız’ da diyor.

Bildiğiniz kemer sıkma politikası devrede!

Rant beslensin, kar yükselsin, faiz artsın. Bunlara besleyebilmek için en alttakinin canı çıksın.

Bu yüzden dedik: Hesap sorulamayan işlerin ödenen ve ödenecek faturası var; ucuzlamış emek, katledilmiş doğa, niteliksiz eğitim gibi.

Hesap sorma vakti değil mi sizce de!

 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Ferhan Şensoy ölümünün 2. yılında anılıyor | “Ustamızı ve emanetini yaşatmaya devam edeceğiz”

SONRAKİ HABER

Pentagon "UFO" bilgilerinin paylaşılacağı web sitesi açtı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa