Hayvan hakları aktivistleri, sokak hayvanlarının kanuna aykırı toplanmasına tepki gösterdi
Belediyelerin kanunsuz yaptıkları hayvan toplanmaya son vermeye çağıran hayvan hakları aktivistleri Ankara’da açıklama yaptı.
Fotoğraf: Gamze Burcu Gül
Sokak hayvanlarının kanuna aykırı toplanmasına karşı hayvan hakları aktivistleri Ankara’da açıklama yaptı. Belediyelerin kanunsuz yaptıkları hayvan toplanmaya son vermeye çağıran hayvan hakları aktivistleri sosyal medya üzerinden yapılmak istenen algı operasyonlarına karşı da mücadele edeceklerini ifade ettiler.
Milli Egemenlik Parkı'nda buluşan hayvan hakları aktivistler buradan Ulus Heykel’e yürüdüler. Patili Can Dostlar Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği, Maya Vakfı ve Patiko Derneği tarafından ortak açıklama yapıldı Ortak açıklamayı hayvan hakları aktivisti Gamze Burcu Gül okudu.
5199 SAYILI HAYVANLARI KORUMA KANUNU HATIRLATTILAR
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun, hayvanseverler ve hayvan hakları savunucuları için kırmızı çizgisi olan 6. Maddesini hatırlatan Gül, “Bu maddeye göre sokaklar hayvanların doğal yaşam alanıdır” dedi. Son dönemde hem kamu görevlileri hem de birtakım dernekler tarafından 5199 sayılı kanunu yok sayan hukuka aykırı demeçler verildiğini belirten Gül, “Sokakta hayvan olmamasını, hayvanların sadece evde beslenmesi gerektiğini, sokak hayvanlarının belediyelerin barınaklarında yaşamaları gerektiğini ifade eden, kanuna, yönetmeliğe, hukuka ve ortak yaşam ilkelerine aykırı bu tür söylemler asla kabul edilemez” dedi. Hayvanlara yönelik düşmanca tavırlara dikkat çeken Gül, “Özellikle köpeklere yönelik şiddet, öldürme vb. eylemler teşvik edilmektedir. Ülkemizde hızla yayılan şiddet salgını ile birlikte, hayvanlar ve hayvanların yaşam hakkını savunanlar hedef gösterilmekte, gönüllülük esasıyla hayvanları korumak için çalışan kişiler darp edilmekte, kişilik haklarına saldırılmakta, kendileri ve aileleri tehdit edilmektedir” diye konuştu.
SOSYAL MEDYADA DEZENFORMASYON YAPILIYOR
Basında ve sosyal medyada dezenformasyon yoluyla topluma korku, panik ve nefret yayan kişi ve grupların “insan hakları” ile en ufak bir ilgileri olmadığını anlatan Gül şunları söyledi: “Bu grupların güvenli sokaklar için bireysel silahlanma çağrıları da açıkça suça teşviktir. Güvenli bir yaşam, toplum kesimlerini birbirlerine karşı düşmanlaştırmak suretiyle bu nefret ve kutuplaşma iklimini besleyerek yaratılamaz. 2004 yılından beri, hâlâ yasa ile kendilerine verilen görev kapsamında İl Hayvanları Koruma Kurulunu toplamayıp, kısırlaştırma yapmayan, hayvanlar için ödenek ayırmayan ve sokak hayvanlarını düzenli olarak beslemeyen belediyeler varken, mülki amirler tarafından sokak hayvanlarının evde beslenmesine, barınaklarda hapsedilmesine yönelik ifadeler içeren açıklamalar yapılması da hukuka aykırıdır. Kamu kurumlarının, birtakım derneklerin basına yansıyan bu tür açıklamalarından sonra belediyelerin sokak hayvanlarını usulsüz ve kanunsuz şekilde toplama haberleri daha fazla gündeme gelmiştir.”
Mevcut mevzuatta kısırlaştırıldıktan sonra hayvanların alındıkları ortama bırakılmaları hususu net bir şekilde düzenleme yapıldığını belirten Gül, “Bu maddeye aykırı olarak verilen her türlü talimat kanunsuz emirdir. Belediyelerin kanunsuz emirlere uymaları ise suçtur. Biliyoruz ki, sokak hayvanı popülasyonunun artmasının asıl sorumluları, cins hayvan üretim ve satışını tamamen yasaklamayan, evde bakılan hayvanları sokağa terk edenlere, görev ve sorumluluğunu yerine getirmeyen kişilere, kurumlara idari ve adli yaptırım uygulamayanlardır” dedi.
Yerel yönetimler tarafından sokakta yaşayan hayvanların kısırlaştırılmaları, aşılanmaları ve kayıt altına alınmaları sokak hayvanı popülasyonunun artmasını engelleyen yasal zorunluluk olduğunu belirten Gül, “Yine yasada zorunlu kılınan geçici bakımevleri yapılmamış, yeterli personel ve veteriner hekim istihdam edilmemiştir. 5199 sayılı Kanunun hayvan ve insan sağlığıyla ilgili olarak belediyelere verdiği görevleri, yani kısırlaştırma, bakım ve tedavi sorumluluğunu üstlenen gönüllü hayvanseverler maddi manevi yıpratılmakta, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalmaktadırlar” diye konuştu. .
“SORUNUN ÇÖZÜMÜ KISIRLAŞTIRMA”
Gül, sorunun çözümü için kısırlaştırma olduğunu belirterek, “Bunun için Bakanlık, belediyeler, hayvanseverler, yerel hayvan koruma görevlileri, alanda çalışan sivil toplum örgütleri işbirliği yapmalıdır. Bizler her türlü görev ve sorumluluğu paylaşmaya hazırız. Unutmayalım ki, sokak hayvanları bizlerden önce de vardı. Biz yaşam alanlarını acımasızca işgal ederek onları beton yığınları arasında yaşamak zorunda bıraktık” ifadelerini kullandı.
Yaşadığımız olumsuzlukların kaynağı, hayvanların zaten kendilerine ait olan alanda yaşamaları değil, belediyelerin 5199 sayılı Kanun uyarınca görevlerini yerine getirmemesi, fahiş rakamlara ulaşan mama fiyatları, artan veteriner ve tedavi masrafları olduğunu anlatan Gül, “Belediyelere kanunsuz şekilde yaptıkları toplamaların suç olduğunu bir kez daha hatırlatır, sokakta zor şartlarda yaşam mücadelesi veren canlarımıza yönelik her türlü kanuna aykırı uygulama, kişiler ve bazı dernekler tarafından basın ve sosyal medya yoluyla yapılmaya çalışılan algı operasyonları ile mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz” dedi. (HABER MERKEZİ)