Doğusan kiremit işçilerinden mektup: Talepler karşılanmazsa greve çıkacağız

Doğusan kiremit fabrikasından İşçiler
Erzincan

Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki, çeşitli semtlerindeki işyerlerinde çalışan binlerce işçiden birkaçıyız. Belki farklı görüşlere inanıyor, farklı siyasi partileri destekliyoruz. Ancak hepimizin ortak bir noktası var: Yaşamak için çalışmak ve emek-gücümüzü satmak. 

İster fabrikalarda ya da bürolarda ister devlet işletmelerinde ister özel şirketlerde, isterse belediyelerde, kooperatiflerde olsun, bizler hayatımızı yalnızca ücretle kazanıyoruz. Dertlerimiz aynı, sorunlarımız ortak. İş garantisi istiyoruz! Bununla beraber emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bizler Erzincan’da Doğusan kiremit fabrikası işçileriyiz. Kiremit işçileri olarak hayatımıza devam etmekteyiz. Her gün her şeye zam geliyor. Zaten düşük olan ücretlerimizin sürekli eridiği bu ortamda hayat mücadelesine devam ediyoruz. Her çalışanın tek istediği çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve adil ücretlendirme. Yeri geliyor 12 saate kadar çalıştığımız iş yerinde sırf üretim devam etsin diye sosyal hayatımızdan, ailemizden kendimizden feragat edip çalışmaya daha çok çalışmaya devam ediyoruz. Peki, sonuç; kocaman bir hiç. Oysa isteklerimiz makul ölçüde hayat standartların altında kalmadan yaşantımıza devam edebileceğimiz taleplerdir.

YAPILAN SÖZLEŞMEDE İŞÇİLER DİKKATE ALINMADI

06.07.2023 tarihinde örgütlü olduğumuz Kristal İş Sendikası ile Doğusan kiremit ve boru fabrikası arasında yapılan toplu sözleşmede işçilerin yaşadığı sorunlar hiç dikkate alınmadı. Bu işletmenin yüzde 56.6’sı Özelleştirme Dairesi Başkanlığına ait. Devlete ait bu işletmede biz açlık sınırının altında yaşamaya mecbur bırakılıyoruz. Yapılan sözleşme tamamıyla yöneticilerle sendikacılar arasında yapılmış, biz işçilerin fikri, görüşü alınmamış ve geçim sıkıntımız göz önünde bulundurulmamıştır.  Sendikacılar bile işverenin çıkarlarını gözetmişlerdir. Şimdi bu sözleşmeyi bizim kabul etmemizi istiyorlar. Hiçbir fikrimizin alınmadığı bu içi boş sözleşmeyi kabul etmiyoruz. Bunu sendikacılara da söyledik, her şeye hazırız biz, grevse grev dedik. Ancak bizi “Grevde geçen günlerde yaşanan kayıpları size ödetirler. Bizim grev kaldıracak durumumuz mu var?​” diyerek hep ötelediler. İki sene bekleyin diyerek imzaladıkları iki yıllık toplu sözleşmeyle bizleri açlık sınırın altında yok pahasına çalışmaya itiyorlar. Soruyorum, net ödenen 12 bin 504 TL ile bizler kiramızı mı ödeyelim, mutfak masraflarımızı mı karşılayalım ya da hangi ihtiyacımızı karşılayalım?

"BU KARARLAR BİZİ EKONOMİK VE PİSKOLOJİK ÇÖKÜNTÜYE UĞRATIYOR"

Bu belirlenen ücrete, akıl tutulması yaşayan yöneticilerin işgüzarlığına sesiz kalmak istemiyoruz. Biz Doğusan kiremit fabrikası işçileri olarak bu yapılan sözleşmeyi tanımıyoruz, reddediyoruz. Ülkede yaşanan ekonomik kriz göz önüne alındığında her ay açıklanan enflasyon rakamları düşünüldüğünde ve bununla birlikte her gün iğneden ipliğe gelen zamlar düşünüldüğünde bizlere verilen ücret zammı devede kulak bile değildir. İşveren ile işçiyi temsil ettiğini iddia eden sendika yetkililerinin aldığı bu keyfi kararlar bizleri daha ekonomik çöküntüye uğratıyor ve bu yaşanan süreç bizleri psikolojik baskı altına alıyor. Karşımızda muhatap göremiyoruz! Kamu çalışanı sayılmamız gereken yerde, sendika yetkililerini arayıp yaşadığımız bu durumun sağlıklı sonuçlar çıkarmayacağını ilettiğimiz halde kendilerinin tavrı aba altında sopa göstermek oluyor.

"EK ZAM İÇİN PROTOKOL İSTİYORUZ!"

Bizler yılmadan, alın terimizin karşılığını almak için mücadele etmeye ve yapılan haksızlığın üstüne gitmeye kararlıyız. Söz konusu, iş durdurmaksa evet varız, grevse evet varız… Daha önce de sendika yetkililerine ilettiğimiz şeyleri buradan bir kez de sizin aracılığınızla iletelim: Ötelemeden, evelemeden hemen ek zam için protokol istiyoruz. Maaşlarımızın yoksulluk sınırı da gözetilerek düzenlenmesini istiyoruz. Madem kamu işçisiyiz, kamu işçisi maaşı istiyoruz!

Eğer taleplerimiz en kısa sürede dikkate alınmazsa yeniden ek zam için bizlerle oturup konuşulmazsa bunu artık işveren de biliyor, sendika da biliyor her şeye varız. Çünkü hak verilmez alınır!