4 Eylül 2023 04:16

12 Eylül’e geliş ve sonrasının romanı: Senden Bir Ben

Yazar Halil Genç, “Senden Bir Ben” romanında, Türkiye’nin darbeler dönemine, yaşanan olaylara, aşk öykülerine, devrimcilerin direnişlerine, kararlılıklarına ışık tutuyor.

12 Eylül’e geliş ve sonrasının romanı: Senden Bir Ben

'Senden Bir Ben' kitap kapağı

Hasan AKARSU

Yazar Halil Genç, “Senden Bir Ben” adlı romanında 12 Mart 1971 öncesinden, 1970’li yılların devrimci gençliğin eylemlerinden ve 12 Eylül 1980 cuntasından sonra yaşananlardan kesitler verir. Anlatıcı Rasim, film yapımcısı, fotoğraf sanatçısı olarak çalışırken 12 Mart öncesi eylemlerin içindedir. 1969’da 6. Filonun gelişini protesto eylemlerinde bulunur. 1970’li yıllarda kızı Işıl devrimci gençlikten, oğlu Akif ülkücü gençliktendir. Aynı ailede kardeşler arasındaki çatışma, kavga vardır. Işıl, 12 Eylül’de tutuklanıp Mamak Cezaevine konur ve dört ay tutuklu kalır. Bir sağdan, bir soldan gençlerin asıldığı günlerdir yaşanan. Baba Rasim çocuklarının acılarını duyumsar o yıllarda ve eşi Saadet Hanım’ı yitirir. İlginç bir yaşamı vardır.

Romanın Başkişisi Kerim, üniversitede okurken Ankara’da eylemlerin içindedir ve örgüt üyesidir. Annesi Kamuran Hanım, onu öldürülmesin diye ihbar edip örgütten uzaklaştırır. Okulu bitirince de İzmir’de askere gider ve asteğmen olarak görev yapar. Ankara’da kalan sevgilisi Narin’den bir mektup gelir ve görev için gizli olarak Ankara’ya çağrılır. Annesinin ölümünü gerekçe gösterip izin alıp gider. Yazar, bundan sonra Ankara’da geçen olayları Kerim’in ağzından yansıtır. Kerim, örgüt üyelerinin kaldığı evleri bilir, kalacağı yerleri bulur. Basında arananların, örgüt elebaşılarının adları, idam haberleri vardır. Karlı bir kış günü Ankara’da dolaşır, eylemli günleri anımsar. Kızılay, cemselerle doludur. Öğrenci Temsilcisi Güngör’le karşılaşır. Flamingo’da Narin’i bekler. Birkaç ay önce patlamaların olduğu sokaklarda unutulmuşluk, sessizlik vardır. Garson, eline Narin’den bir not tutuşturur. Buluşmak için uygun yer aranırken Narin girer koluna. Özlem giderirler. Narin, sevgilisi Kerim’i, örgütün bir işi için çağırmıştır. Örgütün evrakları, dokümanları, silahları, arşiv vb. locadan alınıp başka bir yere taşınacaktır. Görevin sorumluluğu ve riski büyüktür. Her yerde aramaların, kuşatmaların olduğu bir dönemdir.

YAKALANAN, VURULAN, ASILAN GENÇLİK

Kerim’le Narin düşüncelerin yaşama geçirilemediğinden, Rasim Bey de toplumsal yaşamın bittiğinden yakınır. Kerim, Narin’in verdiği görevi üstlenir ve kamyonetle taşımaya karar verir. Okul arkadaşı Yıldız’la karşılaşır, birkaç gün içinde aralarında güven ve duygusal ilişki gelişir. Kerim, sevgilisi Narin’in başkasıyla evlendiğini ve bir çocuğu olduğunu ablası Jülide’den öğrenir, üzülür. Görevini yerine getirmek için hep iyilik ve destek gördüğü Rasim Bey’e gider. Kamyonet işini açar. Rasim Bey, işin tehlikesini anlar ve Kerim’i uzak tutmak için yardım etmez. Aynı günlerde iki gencin asıldığı haberi gelir. Rasim Bey, kaçak oğlu Akif’i ve tutuklu kızı Işıl’ı düşünür. Bir haber alamadığı için de üzgündür.

Kerim, insanların aldırışsızlığına öfkelense de, örgütle bağı kalmasa da “Kurtuluşa kadar devrim” der. Siyaset bilimi mezunu Müge’yle karşılaşır. Gençlik eylemlerinde önde olan Müge, savaşım uğruna ölümü göze alan bir kuşaktan olmakla onur duyar. 1980 öncesindeki çatışmalarda, faşistlerin iç savaş ortamını hazırlamalarında, emniyetin de yangına benzin taşıdığı ve parlamenter sisteme asker müdahalesinin gerçekleştirildiği unutulmaz. Narin, Kerim’i locaya götürür. Evraklar ve her şey paketlenir. Kerim, geceleyin Narin’in evini gözetlerken çevre polislerce basılır. Uzaktan olanları izlerken karaltı olarak görününce kaçmak zorunda kalır ve izlenmekten kurtulur.

SAVAŞIM SÜRÜYOR VE SÜRECEKTİR

Kerim, “Duyguları alınmış ölüleriz biz” (s.249) diye yakınırken Yenioğlan Mahallesi’nde eylem arkadaşı Niyazi’yle karşılaşır. Niyazi, mahallenin arandığını, gözetlendiğini söyler. Kamyonet olayını açar ve ondan yardım alır. Kamyoneti bulur ve taşınma planını yaparlar. O sırada Yıldız da Rasim Bey’den Yuva’nın anahtarlarını getirir. Yuva, Ayrancı’da Rasim Bey’in fotoğraf, film bürosudur ve kimse bilmez. Örgütün evraklarını oraya taşımaya karar verirler ve başarırlar. Savaşım sürüyor ve sürecektir. Kerim, Yıldız’ı düşünürken “Ondan bir ben oluşuyordu içimde” (s.428) der. Yavru’da Rasim’in mektupları arasında, Kerim’in annesi Kamuran’ın Rasim’e yazdığı mektuplar çıkar. Yıldız ve Kerim birlikte okurlar. Rasim ile Kamuran aynı üniversitede okurken Doğu Karadeniz’e bir gezi düzenlenir. O gezide, Rasim Bey, Kamuran’a tutulur, birbirilerini severler. İstanbul’a dönüşte eylemlerde Rasim tutuklanır, Kamuran’ın izini yitirir. İkisi de başka biriyle evlenirler. Ancak Kamuran hamiledir ve o haldeyken başkasıyla evlenir ve Kerim doğar. Yıllar sonra kocası ölünce Kamuran, Rasim Bey’i bulur ilişkileri sürer. Kerim, babasının Rasim Bey olduğunu düşünür. Yıldız’a İzmir’de asker olduğunu ve askerliği bitince Ankara’ya ve ona döneceğini, beklemesini söyler.

Yazar Halil Genç, “Senden Bir Ben” romanında, Türkiye’nin darbeler dönemine, yaşanan olaylara, aşk öykülerine, devrimcilerin direnişlerine, kararlılıklarına ışık tutar.

(*) Senden Bir Ben-Halil Genç, roman, Cumhuriyet Kitapları, aralık 2022, 464 s.

Evrensel'i Takip Et