Cihan Can’ı öldüren polise ödül gibi ceza: 21 bin 200 TL | Sanık aklandı, yenilerinin önü açıldı
Diyarbakır'da mühendis Cihan Can’ı zırhlı otobüsle ezerek ölümüne neden olan polise 21 bin 200 TL para cezası verildi.
Fotoğraf: MA
Meltem AKYOL
İstanbul
Diyarbakır’da Mühendis Cihan Can’ı zırhlı polis otobüsüyle ezen Polis Hakan Avcı’nın yargılandığı davada karar çıktı. Can’ı öldüren Avcı’ya iyi hal indirimi uygulandı, yetmedi ceza paraya çevrildi: 21 bin 200 TL.
Evrensel’e konuşan ailenin Avukatı Fuat Coşacak, sanık polisin tüm taleplere rağmen bir kez bile mahkeme yüzü görmediğini söyledi. Avukat Coşacak, “ATK raporları ‘Sanık yüzde yüz kusurlu’ diyor. Tanık beyanları doğruluyor ama karar bu. Yani diyorlar ki ‘Cinayeti işleyin, paramparça edin ama bir gün bile hürriyetinizden mahrum kalmayın.’ Sanık bu coğrafyada elini kolunu sallayarak dolaşacak” diyerek karara itiraz edeceklerini söyledi.
HİÇ TUTUKLANMADI
Cihan Can 27 Aralık 2019’da Diyarbakır’da Turgut Özal Bulvarı’nda karşıdan karşıya geçerken Polis Memuru Hakan Avcı’nın kullandığı zırhlı polis otobüsü tarafından ezilerek yaşamını yitirdi. Aynı gün trafik polislerinin hazırladığı trafik kazası tespit tutanağında sürücü Hakan Avcı asli, Cihan Can ise tali kusurlu sayıldı. Olaydan sonra gözaltına alınan zırhlı aracın sürücüsü polis memuru, tutuklama talebiyle sevk edildiği Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
"ODUN SANDIM" DEMİŞTİ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada ifade veren sanık Polis Hakan Avcı, verdiği ifadesinde araçla ezdiği Can’ı görmediğini ileri sürdü. Avcı, kazanın ekmek fırının önünde gerçekleştiğini, fırında kullanılan odunun aracın altına girmiş olabileceğini düşündüğünü iddia etti. Sanık Polis Avcı, hakkında “Taksirle bir insanın ölümüne neden olma” suçundan iki yıldan altı yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Diyarbakır 11. Asliye Ceza Mahkemesinde başlayan yargılamada dosya Adli Tıp Kurumu (ATK) Trafik İhtisas Daire Başkanlığına gönderildi. Yargılama boyunca verilen Adli Tıp Kurumu (ATK) raporları, Cihan Can’ı ezen Polis Hakan Avcı’yı “asli kusurlu” buldu.
"İYİ HAL İNDİRİMİ" DE UYGULANDI
Davanın son duruşmasında karar çıktı. Diyarbakır 11’inci Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Can’ın ağabeyleri ve ailenin Avukatı Fuat Coşacak ile sanık avukatı hazır bulundu. Sanık Polis Hakan Avcı duruşmaya katılmadı, zaten bütün taleplere rağmen hiçbir duruşmaya getirilmemişti. Cumhuriyet Savcısı önceki celsede, Adli Tıp Kurumunun (ATK) olayda sanık polis Avcı’yı yüzde 100 kusurlu bulduğu raporlara dikkati çekerek, sanığın üzerine atılı suçtan cezalandırılması yönünde verdiği mütalaasını tekrarladı. Yargılamaya dair son beyanları alınan Can’ın ağabeyleri ve ailenin Avukatı Fuat Coşacak, sanığın üzerine atılı suçun sabit olduğunu ve hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Sanık avukatı ise müvekkilinin beraatini istedi.
Savunmaların ardından mahkeme heyeti, “Cihan Can’ın taksirle ölümüne sebep olmaktan” sanık Hakan Avcı’ya 3 yıl hapis cezası verdi. Ardından polisin cezasına ‘iyi hal’ indirimi uygulandı, ceza altıda bir oranında indirildi. Mahkeme bu cezayı da 21 bin 200 TL para cezasına çevirdi.
MAHKEME YÜZÜ BİLE GÖRMEDİ
Kararı değerlendiren Avukat Fuat Coşacak, mahkemeye sunulan adli tıp raporlarında sanık polisin yüzde yüz kusurlu olduğunu hatırlatarak sözlerine başladı. Avukat Coşacak, “Raporlara göre Cihan Can’ın herhangi bir kusuru yok, buna karşın sanık polisin yüzde 100, yani tam kusurlu olduğu yönünde bir kanaat görüş var. Birincisi mahkeme bunu göz önünde bulundurmadı. İkincisi sanık polis devam eden yargılama boyunca hiçbir duruşmaya katılmadı. Yargılama boyunca doğrudanlık ilkesini hatırlatarak sanığın mahkeme huzuruna çıkarılmasını, mahkemeyle yüzleşmesini istedik ki avukatlar da çapraz sorgu hakkını kullanabilsin. Tüm ısrarımıza rağmen mahkeme sanığa duruşmaya davet bile göndermedi. Ve sonuçta alt sınırdan ceza verdi. Üstüne üç yıl boyunca mahkemenin yüzünü görmeyen, doğrudanlık ilkesini ihlal eden bir sanık hakkında iyi hal indirimi uyguladı” dedi.
CİHAN CAN İLK DEĞİL: 15 YILDA 44 ÖLÜM
Cihan Can’ın ölümü bölgede zırhlı araçların karıştığı ilk ölümlü kaza değil. 7 Haziran 2023 tarihi itibarıyla son 15 yılda zırhlı araç ve kolluk hakimiyetindeki araçların karıştığı 82 çarpma olayı meydana geldi. Bu olaylarda 21’i çocuk 44 kişi yaşamını yitirdi, 23’ü çocuk 94 kişi de yaralandı. Bu nedenle bu davada yapılacak adil yargılanma diğer davalar için de önem arz ediyordu.
Avukat Fuat Coşacak, yargılamanın başından beri mahkemeye “Bu tür cinayetlerin işlenmemesi için vereceğiniz kararın caydırıcı nitelikte olması lazım. Hatta örnek karar niteliğinde olması lazım” dediklerini belirterek şunları söyledi: “Netice itibarıyla dosyadaki olay yeri tutanağı var, tanık beyanları var, ATK raporları var. Bize göre canavarca hislerle işlenen bir cinayettir. Neden böyle diyorum; bakın zırhlı araç yavaş bir hızla gitmesine rağmen Cihan Can’a çarpıyor, çarpmayla birlikte üstünden geçiyor, sonra devam ediyor. Ancak çevredekilerin uyarması üzerine duruyor. Yani Cihan Can lime lime edilmiş, parçalara bölünmüş. Bu tutanakta tanık beyanlarıyla da sabit. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini talep ettik dosyanın, kabul edilmedi. Tamam, ağır cezaya göndermediniz ama üst sınırdan ceza verin dedik. Ama mahkeme alt sınırdan 3 yıl verdi. Ona da indirim yapıp para cezasına çevirdiler. Sanık yargılama boyunca bir defa ‘Pişmanım, keşke bu suçu işlemeseydim, aileden özür diliyorum’ demedi. Ve sonuçta bir gün bile tutuklanmadı sanık. Bir gün! Yani bu karar diyor ki ‘Cinayeti işleyin, paramparça edin ama bir gün bile hürriyetinizden mahrum kalmayın, bir gün bile cezaevi yüzü görmeyin.’ Sanık bu coğrafyada elini kolunu sallayarak dolaşacak. İtiraz edeceğiz, adaleti aramaya devam edeceğiz. Ama karara dair değerlendirmemiz budur.”
CİNAYETİ AKLADILAR, PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ
Cihan Can’ın ağabeyi Neytullah Can karar sonrası Mezopotamya Ajansına konuştu. “Böyle bir ceza beklemiyorduk. Şu an verilen ceza resmen ödüllendirmedir” diyen ağabey Can şunları söyledi: “Yapılan cinayeti akladılar, biz öyle görüyoruz. 21 bin 200 TL’yi de aile olarak biz yatıracağız. Memur rahatsız olmasın. Türkiye’deki adalet tam olarak budur.
Yol çizilmiş, o yolu takip et denilmiş. Biz adalet istedik, bizim canımız yandı, başkalarının yanmasın dedik ama maalesef başka canlar da yanacak gibi görülüyor. Adaletin peşini bırakmayacağız. Elimizden geleni yapacağız. Bizim için bitmiş değildir. Nereye kadar yol varsa oraya kadar gideceğiz.”