Sputnik grevinde 20. gün: İlk günkü gibi kararlı, ilk günkü gibi inançlıyız
Sputnik çalışanları grevin 20. gününde Süzer Plaza önünde basın açıklaması gerçekleştirildi, "İlk günkü gibi kararlı, ilk günkü gibi inançlıyız" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile Rossiya Segodnya Uluslararası Haber Ajansı (Sputnik) Türkiye Bürosu arasındaki toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması ve işten atmalar yaşanması üzerine başlayan grev devam ediyor. Grevin 20. gününde Süzer Plaza önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Gerçekleşen basın açıklamasına Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekilleri Sera Kadıgil ve Ahmet Şık, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Enis Berberoğlu, Yeşil Sol Parti Milletvekili Özgür Saki, Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, TÜM TİS Sendikası, SOL Parti, TİP İlçe temsilcilikleri, Türkiye Sosyalist Partisi, CGD Akdeniz, Devrimci İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Emek Partisi, SODAP, 4. Vardiya İşçi Dayanışması, Sosyalist Cumhuriyet Partisi, Toplumcu Kurtuluş Partisi, Emekçi Hareket Partisi, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası ve gazeteci meslektaşları destek verdi.
"SESSİZ KALANLARI ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ"
Gerçekleşen açıklamada basın açıklamasını TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş okudu. Sendika hakkı ve adil bir ücret talebi ile başlatılan grevin 20. gününde olduklarına vurgu yapan Durmuş, “İlk günkü gibi kararlı, ilk günkü gibi inançlıyız. Greve başlarken taleplerimiz çok açık ve yasal taleplerdi. Hukuksuz biçimde işten atılan üyelerimizin işlerine geri alınmaları ve toplu iş sözleşmesinin imzalanmasıydı. 7 Ağustos’tan beri Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını tanımayanlara, kanunlarımızı hiçe sayanlara karşı sessiz kalanları anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu ülkeye isteyen patron gelip, kanunları istediği gibi eğip bükerek insanları çalıştırabiliyor mu” diye konuştu.
"SİYASETÇİLERİ ARAYARAK SENDİKAYI SUÇLADILAR"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İletişim Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın sessiz kalıp kalmayacağını soran Durmuş, “Sputnik işvereni grevi kırmak için her yolu denerken bu ülkenin kanunlarının çiğnenmesine izin mi verecekler? Aradan geçen 20 günde işverenden tek bir olumlu adım gelmediği gibi yasadışı girişimleri de devam ediyor. Önce grevin yasadışı olduğunu iddia ederek mahkemeye başvurdular. Ancak mahkeme yürütmeyi durdurma taleplerini reddetti. Bunun üzerine grevin etkisini kırmak için Rusya’da Türk vatandaşlarını işe aldılar ama hâlâ çalıştıramıyorlar. Türkiye’de ise işsizliği fırsat bilen kendini bilmezler, işsiz gazetecileri arayarak iş teklifleri, iş görüşmeleri yaptı. Aralarından siyasetçileri arayıp sendikayı suçlayacak kadar hadsizleşenler oldu” dedi.
"BİZLERİN SAFI EMEK, BİZLERİN SAFI DAYANIŞMA"
Durmuş, “Ne yaparlarsa yapsınlar kendilerini temize çekemeyecekler. Bunlar beyhude girişimler. Grev kırıcısı oldukları, meslektaşlarını yolda bıraktıkları gerçeği meslek hayatlarında hep arkalarından gelecek. Son 20 günde herkes safını netleştirdi. Kimi emeği ve dayanışmayı, kimi ise kariyerini seçti. Bizlerin safı emek, bizlerin safı dayanışma, bizlerin safı mücadeledir. Makam ve mevkilerini düşünenler değil, direnenler işçi sınıfı tarihinde yerlerini alacak. Yılmayacağız, kazanana kadar direnmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
"TÜM HAKLARIMIZI KORUMANIN YOLU SENDİKALAŞMA"
Greve destek veren gazeteciler adına Zafer Arapkirli, “Basın sektörü, uzun yıllardır birçok sektörde olduğu gibi acımasız sermayenin baskı altına almak istediği sektörlerden biri. On yıllardır bu baskıları gerek sermayeye peşkeş çekmek gerekse editoryal özgürlüğümüzü ve ekonomik özgürlüğümüzü elimizden almak için acımasız önlemler alıyorlar. En başta sendikasızlaştırarak bunu gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Sputnik’teki arkadaşlarımız Anayasal haklarını kullanarak sendikalaşmaya gittikleri için işlerine son verildi. Bu ilk değil son da olmayacak. Tüm haklarımızı korumanın yolunun sendikalaşma olduğunu ve gerekirse üretimden gelen gücümüzü kullanarak grev yapmak olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu.
"YILMADAN GREVİMİZİ TAÇLANDIRACAĞIZ"
Greve desteğe gelenler adına Türk-İş Marmara Bölge Temsilciliği Başkan Yardımcısı Halil Baki Erdal, “Bizler ne zaman bir olursak kazanacağımızı tüm meydanlarda söylemeye devam edeceğiz. 85 milyonluk ülkede 16 milyonluk çalışandan sadece 2 milyonu sendikalı. Bu bizim emekçiler olarak Anayasal hakkımız olan toplu sözleşme hakkımıza kavuşmamız gerektiğini gösteriyor. Evet bu ülkede zor ama hangi işimiz kolay ki. İlk gün de buradaydık, bugün 20. günü. Hiçbir şekilde yılmadan, sendikal örgütlülüğe sahip çıkarak, hep beraber bu grevimizi taçlandıracağız” şeklinde konuştu. (HABER MERKEZİ)