Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde çalışan sağlık personelinden mektup: Deprem anında en güvenli yer hastane sanıyorduk...
Mesai arkadaşlarımla sohbetlerimizde “deprem anında en güvenli yer hastane, umarım hastanede oluruz” derdik. Şimdi en dayanıksız yerin burası olduğunu düşünüyoruz.
Fotoğraf: Evrensel
Çam ve Sakura Şehir Hastanesinden bir sağlık personeli
Sizlere bu satırları; görkemli binaları ve donanımıyla övünülen, sağlıkta zirve olarak son yıllarda adını sık duyduğunuz “Çam Sakura Şehir Hastanesi’nin karanlık bir gecesinde yazdım. Çünkü dün gece yağan şiddetli yağış sırasında çalıştığım hastaneyi su bastı. Uzun süre elektrik ve su kesintisi oldu. Canla başla, gerçek anlamda paçaları sıvayarak suyu tahliye etmek de biz sağlık çalışanlarına düştü.
Hastane otoparkında kanalizasyonlar patladı. Eczane, laboratuvar ve yemekhanenin bulunduğu bodrum katlar su ile doldu. Hal böyle olunca hastalara yemek dağıtımı ve ilaçlara ulaşımda sorunlar yaşandı. Laboratuvar hizmet veremediği için bir süre hastalardan alınan kanlar çalışılamadı. Binalar arası mesafelerin uzaklığından yağış sırasında hastaların veya hastalardan alınan kan, idrar vs gibi örneklerin taşınması aksadı. Hatta acil müdahale gerektiren durumlarda (kalp durması, solunum durması) hızlıca alana ulaşması gereken mavi kod ekibi dahi bloklar arasında ulaşım sorunu yaşadı. Yakın zamanda övgülerle açılan şehir hastanesi metrosu da hastane yolu da sular altında kaldı.
Hastalara paniğe kapılmamaları, önlem amaçlı elektriklerin kesildiği söylendi. Ancak özellikle düşme riski yüksek, fiziksel engelli hastalar bu saatleri riskli ve yetersiz hijyen koşullarında geçirdi. Hastanenin bazı bölümlerinde tavan döşemeleri çöktü ve tavanlarda boşluklar oluştu. Depremzede hastalar karanlık, şiddetli yağmur ve bu tavan görüntüleriyle depremi tekrar hatırladıklarını korkuyla dile getirdi.
Hastane yönetimi yaşananlarla ilgili “fotoğraf ve video kaydı alınmasın” şeklinde özellikle uyarı yaptı. Burası reklam için kameraların sürekli hazır olduğu, hemen hemen her şeyin şovunun yapıldığı, devasa bütçeler harcanan görkemli bir hastane. İçerisinde Starbucks dahil birçok kahve dükkanı, çiçekçi, oyuncakçı hatta 2 adet Gratis dahi var ancak altyapısı yok. Halbuki hastanelerin her türlü doğal afete dayanıklı, her durumda hizmete devam edebilir olması gerekiyor. Mesai arkadaşlarımla sohbetlerimizde “deprem anında en güvenli yer hastane, umarım hastanede oluruz” derdik. Şimdi en dayanıksız yerin burası olduğunu düşünüyoruz.
Bu gece yaşadıklarımız gösteriyor ki bilimden uzak, rant uğruna yapılan görkemli yapılar hayat kurtaramayacak. Sağlık çalışanları ve halk sağlığı için derhal gerekli önlemler alınmalı; özelleştirmeye ve ranta değil sağlığa bütçe ayrılmalıdır.
September 5, 2023