06 Eylül 2023 12:56

“Hocalarımız toplum yararına çalışan çok değerli bilim insanlarıdır”

"1,5 yıl önce okulumuzdaki tek çalışma alanının, öğrencilerden habersiz bir şekilde özel bir işletmeye devredilmesine karşı toplanmış bir gruptuk. Aralıklı toplantılar yaparak iletişimimizi koruduk."

Kaynak: Unsplash

Paylaş

Nisanur ÇİÇEK

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

 

Çeşitli yayın kuruluşları yaptıkları haberlerle İstanbul Tıp Fakültesi hocalarını, yayımladıkları makale sebebiyle hedef gösterdi. Bu makalenin içeriği aslında neydi ve sözünü ettiğimiz yayın kuruluşlarının çarpıttığı şeyler nelerdi?

Söz konusu makale, bilim camiası ve etik kurulu tarafından onaylanmış, bilim camiasında takip edilen “PubMed” adlı dijital makale arşivinde yayımlandı. Makale, disiplinler arası bir çalışma olup psikiyatri, üroloji, jinekoloji, pediyatri, endokrinoloji alanlarında yetkin birçok bilim insanı hekimin birlikte yürüttüğü bir çalışmadır. Çalışmada cinsiyet disforisi, literatürdeki adıyla “gender dysphoria” yaşayan ergenlerin sorunlarına çözüm olacak tedavilerden bahsetmektedir. Cinsiyet disforisi, ihtiyatlı ve alanınca yetkin kişilerce multidisipliner şekilde incelenip takip edilmesi gereken ve yaşayan kişilerin gündelik hayatını etkileyen önemli bir durumdur. Bu doğrultuda bütün işlemler, agresif bir şekilde yalan haber üreten medya organlarının lanse ettiğinin aksine ergen kişilerin ve ailelerin tedavi sürecinin ve getirebileceği risklerin açık bir şekilde beyan edildiği, aydınlatılmış onamları hukuka uygun şekilde alınmıştır ve İstanbul Üniversitesi Etik Kurulu tarafından onaylanmıştır. Konu hakkında bir gazeteye röportaj veren meslektaşımızın yayınlanan makale hakkındaki görüşlerini bilim kuruluşuna veya etik kuruluna iletmek yerine bir medya kuruluşuna saldırgan ve hedef gösterici şekilde beyanda bulunmasını bilimsel yöntemden uzak ve art niyetli buluyoruz. Bunun yanında, medya araçları üzerinden bilim insanı olmayan, tıp ve hekimlik konusunda hiçbir yetkinliğe sahip olmayan insanlar tarafından hiçbir geçerli kaynak gösterilmeden yanlış, asılsız bilgiler yayılmaktadır. Hocalarımıza karşı büyük bir karalama kampanyası güdülmektedir. Maalesef ki günümüzde asılsız bilgi, güvenli kaynaklara (hatta çoğunlukla hiçbir kaynağa) dayandırılmadan, yetkin olmayan kişi ve kurumlarca yaratılan infialden nemalanarak ün kazanmak isteyen kişiler tarafından kontrolsüz bir şekilde yayılmaktadır.

İTF Öğrenci Meclisi bu olay öncesinde kurulmuş bir oluşumdu. Kurma amacınız neydi ve bu olayda halihazırda bu birlikteliğe sahip olmanın süreç açısından nasıl bir avantajını gördünüz?

1,5 yıl önce okulumuzdaki tek çalışma alanının, öğrencilerden habersiz bir şekilde özel bir işletmeye devredilmesine karşı toplanmış bir gruptuk. Dayanışmamız ile durumu tersine çevirmiştik. Aralıklı toplantılar yaparak iletişimimizi koruduk.

Bundan sonra da deprem zamanı hızlıca hareket ederek 2 hafta boyunca 7 kamyonet yardım toplayarak dayanışma sürecine katıldık. Bunun yanı sıra, İstanbul Tıp Fakültesinin ve Hastanesinin depreme dayanıksızlığını yakın takibe aldık. Okul öğrencileri ve hastane personelleri olarak süreç hakkında bilgi almak ve süreci takip etmek adına dekanlıkla bir toplandı düzenledik. Taleplerimizi ilettik. Bu süreçten beri dayanışma ortamımız devam etmekte.

Bildirinin yazılması ve bunun kulüplerin imzasına açılması sürecinden bahseder misin? Önümüzdeki süreçte somut olarak planladığınız şeyler neler ve bu birliği nasıl güçlendirmeyi planlıyorsunuz?

Haber yayınlandıktan sonra öğrenci meclisimizde bu konuyu tartışmaya açtık. Bunun sonucunda ne yapılması gerektiği hakkında birtakım kararlar aldık. Bu kararlar doğrultusunda bir bildiri hazırladık. Okulumuzdaki bazı oluşumların tepkilerine rağmen kulüplerin çoğunluğu olarak bu bildiriyi imzalayarak yayınladık. İlerleyen süreçte provokasyonların devamı geldiği takdirde yeni adımlar atacağız.

Yaşanan olay aslında sistematik bir linç kampanyası, hem de ideolojik bir arka planı var. Bilimsel bilginin de bu bilgiyi üreten hekimin de değersizleştirildiği bir söylem aynı zamanda. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz, Tıp Fakültesi öğrencileri bu durumu nasıl yorumluyor?

Bu denli önemli ve hekimlik ilkelerine uygun şekilde hiçbir inanç, ideoloji ve siyasi görüş barındırmadan yaklaşılması gereken bir mesele, ne yazık ki çarpıtılmış ve üzerinden siyasi söylemler üretilmiştir. Hocalarımız toplum yararına çalışan, alanlarında yetkin, bizim de gelişimimizde emeği olan çok değerli hekim ve bilim insanlarımızdır. Onların bu şekilde karalanması ve iftiraya maruz kalması bilimin, ilerlemenin ve toplum yararının aleyhinde bir saldırıdır.

ÖNCEKİ HABER

EMEP Dersim İl Örgütü, direnişteki FEDAŞ işçilerinin çocukları için kırtasiye kampanyası başlattı

SONRAKİ HABER

Altın Portakal’ın ulusal uzun metraj filmleri açıklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa