6 Eylül 2023 19:28
/
Güncelleme: 7 Eylül 2023 16:27

İkitelli’yi yine sel vurdu | “Bir şey yapılması için bu hâle mi gelmemiz gerekiyor?”

İstanbul'da selin vurduğu bölgelerden İkitelli'de evlerini su basan mahalleliler, daha önce de derenin sık sık taştığını, defalarca kez belediyeye başvurduklarını ancak adım atılmadığını söyledi.

Nisa Sude DEMİREL
Neslihan KARYEMEZ
İstanbul

Dün akşam İstanbul’da yağan yağmur Başakşehir, Arnavutköy ve Küçükçekmece’de sele dönüştü. Selin etkilerini görmek için gittiğimiz İkitelli 2009 ve 2017’de sel nedeniyle can kayıpları vermişti. Bu sefer de yıllardır müdahale edilmeyen Ayamama Deresi'nin Ayazma kolu İkitelli’nin yoksul mahallelerinden Atatürk Mahallesi'nde büyük hasarlara neden oldu.

Selden yaklaşık 12 saat sonra Atatürk Mahallesine gittiğimizde hâlâ evlerden su tahliyesi devam ettiğini görüyoruz. İlk girdiğimiz sokak olan 3. Kırlangıç Sokak çamurla ve mahallelilerin evlerden çıkarabildikleri eşyalarla kaplı. Sokaktaki eşya sayısı evini sel basan mahallelilerin evlerinden kurtarabildiklerini sokağa çıkarmasıyla artıyor. Ülkenin en büyük metropolü olan İstanbul’da, sokağın iki yanındaki kaldırımlarda evleri artık girilemez durumda olan insanlar boydan boya oturuyor. Sokaktaki basın emekçilerini gören mahallelilerden bazıları evlerinin durumunu çektirip derdini, çaresizliğini anlatıyor. Biz de mahallede dün geceden beri olan biteni anlamak için mahalleliyle konuşmaya başlıyoruz.

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

Mahalledeki yurttaşların neredeyse tamamı yıllardır derenin her yağmurda taştığını, defalarca hem İstanbul Büyükşehir Belediyesine hem de Küçükçekmece Belediyesine başvurmalarına rağmen hiçbir şey yapılmadığını anlatıyor. Selin ardından ekiplerin çok geç geldiğini, hâlâ daha görevli sayısının çok eksik olduğunu söylüyor. Mahalleli “Bizi ne zaman görecekler? Bir önlem alınması için mahallemizin bu hale mi gelmesi gerekiyor?​” diye soruyor.

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

"KAÇ YENİ HAYAT DAHA KURACAĞIZ?"

Girdiğimiz ilk ev sokağın en hasarlı, derenin hemen yanındaki evlerinden biri. Binanın giriş katında iki tane 2+1 daire var. İlkinde 2018 yılında Türkmenistan’dan göçmüş 4 erkek oturuyor. Evde su seviyesi pencere hizasına kadar çıkmış. Evin bir duvarı tamamen yıkılmış, bu sayede evden çıkabildiklerini anlatıyorlar. Biri evin içinde eşyaların kullanılabilirliğini anlamaya çalışırken geri kalan üçü evin karşısında taşların üstünde, kurtarabildikleri eşyaların yanında yemek yiyor. Evde yaşayanlarla konuştuğumuzda oturma izni, pasaport gibi belgelerinin selle beraber kaybolduğunu söylüyorlar. Şimdi tekrar Göç İdaresine gitmeleri gerektiğini söyleyerek bir sıkıntı çıkmamasını umuyorlar. 3 bin TL kirası olan evlerinin artık yaşanamaz halde olmasıyla ev kiralarına göz attıklarında en ucuz kiranın 9 bin TL civarından başlamasıyla karşılaşmışlar. Bundan sonra ne yapacaklarını bilmiyorlar, devletten yardım alabilecekleri konusunda ise endişeliler.

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Neslihan Karyemez/Evrensel

Yan dairede ise 4 kişilik Suriyeli bir aile oturuyor. Bu daire de yandaki gibi kullanılamaz halde. İçeri girip gazeteci olduğumuzu söylediğimizde anne sitem etmeye başlıyor: “Mahvolduk, savaştan kaçtık bugün de sel oldu. Kaç kere daha en baştan, yeni bir hayat kuracağız biz? Bizim evimize bir maaş giriyor, eşim hasta. Nasıl en baştan ev kuracağız”... Eve giren bir maaşın sahibi, evin büyük oğlu Mahmut. Mahmut, Aymakoop Ayakkabıcılar Sitesi’nde bir ayakkabıcıda çalışıyor. Odasının içindeki yeni alınmış mobilyaları gösteren Mahmut, “Çeyiz olur diye almıştık, hayal oldu tabii” diyor. Aile İstanbul’a gelmeden önce bir buçuk sene yaşadıkları Konya’ya geri dönecek.

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Neslihan Karyemez/Evrensel

LİSE ÖĞRENCİSİ ALEYNA TEKRAR ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAK

Hemen yan binanın önünde üç genç kadın kendi aralarında konuşuyor. Aralarından 17 yaşındaki Aleyna bu binada oturuyor, yanındaki arkadaşları kendisini kontrol etmeye gelmiş. Aleyna lise ikiye geçmiş. Annesiyle beraber kalan Aleyna, bir süredir annesine destek olmak için açıktan okuyup tekstil atölyesinde çalışıyormuş. Bu sene okula gidebileceğini düşünen Aleyna, evlerinin bu hale gelmesiyle tekrar açıköğretime geçip çalışmak zorunda kalacağını söylüyor.

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Neslihan Karyemez/Evrensel

"ZATEN KİRASI UCUZ OLDUĞU İÇİN BURADA YAŞIYORDUK"

Aleyna tedbirsizlik yüzünden mahkûm edildikleri durumu şöyle anlatıyor: “Zaten kirası ucuz olduğu için burada yaşıyorduk. Evimiz şu an zaten çok kötü halde içeri giremiyoruz, arkadaşımın haberi alıp camıma gelmesiyle evden kendimi zor attım. Bilmiyorum ne yapacağız. Evin yıkılma tehlikesi olduğunu söylüyorlar ancak annem mecburen kalacağımızı söylüyor. Evlerin kiraları zaten uçuk halde, gidecek bir yer de yok. Öyle bekliyoruz şu an. Belediye ismimizi aldı ama inşallah yardım ederler”

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Neslihan Karyemez/Evrensel

HER YERE BAŞVURDUK, UMURSAMADILAR

Aynı sokakta karşılaştığımız İlhan Özdemi’yle o kaldırımda otururken konuşuyoruz. İlhan’ın evi hasar almamış olsa da 25 senedir yaptığı meslek olan demir doğrama atölyesi tamamen su içinde kalmış durumda, iş için kullandığı arabası da öyle. Aletlerinin de aracının da yenisini almasının mümkün olmadığını söyleyen İlhan, 25 yıllık mesleğini bırakıp bir yerde kendisine iş bulacağından bahsediyor. Çocuğu olup olmadığını sorduğumuzda ise en küçüğü altı aylık altı çocuğu olduğunu öğreniyoruz: “Haftaya okula başlayacaklar; işim yok, atölyem su altında. Ne yapacağız bilmiyorum, zaten selden önce de ekonomik durum yüzünden geçinemiyorduk. Şimdi de böylece kaldık”

İlhan ve yanında oturan diğer iki mahalleli öfkeyle senelerdir derenin genişletilmesi ve tıkanıklıkların temizlenmesi için tüm kurumlara başvurduklarını anlatıyorlar. Bir mahalleli, “Ben 30 senedir burada oturuyorum. 30 senedir aynı burası. Benim bakkalım vardı bu sokakta, sırf bu yüzden kapattım. Ne zaman önlem alınacak? Mahallemiz, insanların evleri, her şey mahvoldu. Her yere gittik, bir şey yapın dedik, bizi umursamadılar” diye sitem ediyor.

“EVDE OLSAK ÖLECEKTİK, EVİM RESMEN YOK OLDU”

3. Sakarya Sokak’taki yurttaşlarla konuştuktan sonra bir yandaki 1. Kırlangıç Sokak’a geçiyoruz. Zabıtalarla konuşmaya çalışan, kimseye ulaşamayınca yarı ağlayarak sitem eden Semra’yla karşılaşıyoruz. Semra ve altı yaşındaki oğlu dün gece evde değilmiş. Çok şanslı olduklarını, yoksa öleceklerini söyleyen Semra bizi evinin önüne götürüyor. Bodrum kattaki evinden geriye etrafa saçılmış eşyalar dışında neredeyse hiçbir şey kalmamış. Belediyeye ulaştığını, yardım almak için evin hasar durumunu belirten rapor almaya çalıştığını anlatan Semra, “Kesin sokakta kaldık biz, nereye gideceğiz ne yapacağız? Her yağmurda taşıyor bu dere, bir gün böyle olacağı belliydi. Şimdi ne yapacağımızı öğrenmeye çalışıyoruz yine kimse bizi umursamıyor. Görevlilerin peşlerinden koşuyorum yardımcı olsunlar diye, herkes telefonda. Küçücük oğlum var benim, ne yapacağız şimdi?​” diyor.

Aynı sokaktaki Sevim’in de giriş kattaki evi diz boyuna kadar su almış, yakın zamanda yaptırdıkları parkelerin neredeyse tamamı kalkmış. Sevim’in dört çocuğu var. Üç çocuğu öğrenci; çocuklar 4., 7. ve 9. sınıf. Bir leğenin içinde sırılsıklam olmuş kırtasiye malzemeleri, defterler duruyor. Sevim üç çocuğuna da daha yeni okul alışverişi yaptıklarını, artık onların da kullanılmaz durumda olduğunu söylüyor, hemen arkasından tekrar nasıl alacaklarını bilmediğini ekliyor. Sevim’e alınmayan önlemler yüzünden mahallenin bu hale geldiğini, bunun telafisinin yapılmasının gerekip gerekmediğini sorduğumuzda Sevim sitemli bir şekilde gülüyor: “Böyle olacağı belliydi, defalarca söyledik. Elbette devlet bunu telafi etmek zorunda, hepimiz büyük hasarlar aldık. Ama senelerce şikayetlerimizi umursamadılar, hasarı kim karşılayacak ki?​”

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Neslihan Karyemez/Evrensel

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

İkitelli'de su baskınlarının hasar verdiği evler ve mahalleli

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Sömürge madenciliği felaketinin yıl dönümünde İliç: Toprak zehirli, halk işsiz

Sömürge madenciliği felaketinin yıl dönümünde İliç: Toprak zehirli, halk işsiz

İliç siyanür faciasının üzerinden 1 yıl geçti. Hava, toprak ve su zehirlendi; 9 işçi can verdi. Daha fazla altın için kuralsız çalışmanın önünü açanlar aklandı. Halk zehirlenmiş doğa ve işsizlikle baş başa. Facianın ana sorumlularından uluslararası maden tekeli SSR, hisse senedi değerlerinin yükselmesiyle felaket öncesine geri döndü. İliç’teki altın için de “iş birliği içinde olduğu iktidarla” pazarlıkta.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Patronlara övgüler dizip teşekkür eden Gaziantep valisi, Başpınar’da 20’yi aşkın fabrikada başlayan fiili grevleri yasakladı. Eylemler sürüyor.

Evrensel'i Takip Et