BM Ajansı raporuna göre teknolojiye bağımlılık eğitimde ''sarsıcı' eşitsizliğe neden oluyor

Birleşmiş Milletler’in eğitim ve kültür örgütü UNESCO tarafından hazırlanan bir rapor, salgın sırasında uzaktan eğitim teknolojisine aşırı güvenmenin dünya çapında “sarsıcı” eğitim eşitsizliklerine yol açtığını söylüyor. UNESCO’nun Çarşamba günü yayınladığı 655 sayfalık rapora göre bu, küresel bir “eğitim teknolojisi trajedisiydi."

UNESCO’nun Eğitimin Geleceği bölümünün raporunun, hükümetlerin ve yerel okul bölgelerinin pandemik kısıtlamalarla nasıl başa çıktığı ve bazı ülkelerin okulları yüz yüze sınıflara daha erken açmasının daha iyi olup olmayacağı konusundaki tartışmayı alevlendirmesi bekleniyor.

UNESCO araştırmacıları raporda, çocukların eğitimlerine devam edebilmelerini sağlamak için tasarlanan “benzeri görülmemiş” teknolojiye bağımlılığın, Kenya, Brezilya, Birleşik Krallık ve Brezilya da dahil olmak üzere dünya çapında yüz milyonlarca öğrenci için eşitsizliklere ve öğrenme kayıplarına yol açtığını savundu. ABD’nin koşulları ağırlaştı.

Çevrimiçi uzaktan eğitimin pandemik eğitim için birincil çözüm olarak teşvik edilmesi, her öğrenci için düzenli olarak okul ödevi paketleri sağlanması, okul derslerinin radyo veya televizyon aracılığıyla verilmesi ve okulların yakında yeniden açılması gibi daha eşitlikçi, daha düşük teknolojili alternatiflerin kamuoyunda tartışılmasını da engelledi -Person Araştırmacılar, sınıfların olduğunu söyledi.

UNESCO raporunda, “Mevcut kanıtlar, pandemi sırasında eğitim ve teknoloji deneyimlerindeki parlak noktaların önemli ve dikkate değer olmasına rağmen, başarısızlıklar nedeniyle gölgede kaldığını güçlü bir şekilde gösteriyor.” ifadesine yer verildi.

UNESCO araştırmacıları, eğitim yetkililerine, öğrenci öğreniminin ana itici gücü olarak çevrimiçi platformlar yerine öğretmenlerle yüz yüze derslere öncelik vermelerini tavsiye etti. Ve okulları, AI sohbet robotları gibi yeni teknolojileri eğitim amaçlı kullanıma sunmadan önce öğrencilere gerçekten fayda sağladığından emin olmaya teşvik ettiler.

Eğitim ve endüstri uzmanları raporu memnuniyetle karşıladılar ve pandemik öğrenmenin etkisine ilişkin daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Üyeleri arasında Amazon ve Amazon’un da bulunduğu Yazılım ve Bilgi Endüstrisi Birliği’nin küresel kamu politikası başkanı Paul Lekas, “Raporun, toplumların dijital araçların eğitimi nasıl dönüştürdüğü konusunda dikkatli olması gerektiği yönündeki sonucu inanılmaz derecede önemli” dedi. Apple ve Google. “Pandemi sırasında dijital eğitimden öğrenilecek birçok ders ve dijital uçurumu azaltmanın yolları var.””

Google, HP ve Verizon’dan fon alan kar amacı gütmeyen bir eğitim grubu olan Digital Promise’ın genel müdürü Jean-Claude Brizard, “teknolojinin her derde deva olmadığını” kabul etti. Ancak okul sistemleri salgına büyük ölçüde hazırlıksız olsa da çevrimiçi eğitim araçlarının “okullar sanal sınıflara geçerken daha kişiselleştirilmiş, gelişmiş öğrenme deneyimlerini” teşvik etmeye yardımcı olduğunu da söyledi.

Dünya çapında yaklaşık 380 öğretmen sendikasının ve 32 milyon öğretmenin çatı kuruluşu olan Education International, UNESCO raporunun yüz yüze öğretimin öneminin altını çizdiğini söyledi.

Grubun genel sekreter yardımcısı Haldis Holst, “Rapor bize kesinlikle zaten doğru olduğunu bildiğimiz bir şeyi söylüyor; ‘Okul Önemlidir’ adlı bir yer.” dedi. “Eğitim işlemsel değildir ya da sadece içeriğin teslimi değildir. Bu ilişkisel bir şey. Sosyal. Özünde insandır.”

Raporun önemli bulgularından bazıları şunlar:

• Eğitim teknolojisinin vaadi abartılıyor.
• On yılı aşkın bir süredir Silikon Vadisi teknoloji devleri ve endüstri tarafından finanse edilen kâr amacı gütmeyen gruplar ve düşünce kuruluşları, öğrenci öğrenimini hızlı bir şekilde demokratikleştirecek ve modernleştirecek yenilikler olarak devlet okullarında bilgisayarları, uygulamaları ve internet erişimini teşvik ediyor.
• Birçoğu, bu tür dijital araçların öğrencilerin ilgi alanlarını daha kolay takip etmelerine, kendi hızlarında öğrenmelerine ve öğrenme analizi algoritmalarından çalışmaları hakkında anında otomatik geri bildirim almalarına olanak sağlayacağının sözünü verdi.
• Raporun bulguları, dijital teknolojilerin eğitimde eşitlik ve ilerlemeyle eşanlamlı olduğu fikrine meydan okuyor.
• Raporda, 2020’nin başlarında koronavirüs vakalarının sayısı artmaya başladıkça, eğitim teknolojisi araçlarının aşırı satışının, çevrimiçi uzaktan eğitimin pandemik eğitim için en çekici ve etkili çözüm olarak görünmesine yardımcı olduğu, ancak daha eşit, daha düşük teknolojili seçeneklerin mevcut olduğu belirtiliyor. 
• Çevrimiçi uzaktan eğitim eğitimsel eşitsizlikleri daha da artırdı.
• UNESCO araştırmacıları, çevrimiçi uzaktan eğitime geçişin, zengin ailelerdeki çocuklar için önemli faydalar sağlama eğiliminde olduğunu, düşük gelirli ailelerdeki çocuklar için ise dezavantajlı olduğunu buldu.
• Rapora göre Mayıs 2020 itibarıyla ulusal uzaktan eğitim programlarının yüzde 60’ı “münhasıran” internet bağlantılı platformlara dayanıyordu. Ancak raporda, bu uzaktan eğitim programlarının hedef aldığı yaklaşık yarım milyar gencin (dünyadaki ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin yaklaşık yarısının) evlerinde internet bağlantısının bulunmadığı ve bu durumun onların katılımlarını engellediği belirtiliyor.
• Raporda yer alan verilere ve anketlere göre 2020 yılı itibarıyla Amerika Birleşik Devletleri’nde anaokulundan 12. sınıfa kadar olan öğrencilerin üçte biri, yetersiz internet bağlantısı veya donanım nedeniyle “eğitimden koptu”. 2021 itibarıyla Pakistan’daki hanelerin yüzde 30’u uzaktan eğitim programlarından haberdar olduklarını söylerken, bu grubun yarısından azı katılmak için gereken teknolojiye sahipti.
• Öğrenme engellendi ve değiştirildi.
• UNESCO araştırmacıları, çocukların dijital cihazlara ve internet bağlantılarına erişimi olsa bile, okulların yüz yüze derslerin yerine eğitim teknolojisini kullanması nedeniyle öğrencilerin öğrenme sonuçlarının durduğunu veya “önemli ölçüde azaldığını” söyledi.
• Rapora göre, çevrimiçi öğrenim gören öğrenciler resmi eğitim görevlerine önemli ölçüde daha az, monoton dijital görevlere ise daha fazla zaman harcadı. “Keşfetmek ve keşfetmekten ziyade dosya paylaşım sistemlerini dolaşmak, otomatik öğrenme içeriğini taramak, kurumsal platformlardaki güncellemeleri kontrol etmek ve uzun video görüşmelerine katlanmak” anlamına gelen günlük bir öğrenme rutinini tanımladı.
• Rapora göre, çevrimiçi uzaktan eğitim aynı zamanda öğrencilerin sosyalleşme ve akademik olmayan faaliyetlere katılma fırsatlarını da sınırlandırıyor veya sınırlıyor, bu da birçok öğrencinin okuldan ayrılmasına veya okuldan ayrılmasına neden oluyor.
• Rapor, uzaktan öğrenmeye geçişin aynı zamanda Google ve Zoom gibi bir avuç teknoloji platformunun okullarda olağanüstü bir etki yarattığı konusunda uyardı. Raporda, bu dijital sistemlerin sıklıkla devlet okulu eğitiminin “hümanist” değerleriyle çelişen özel iş değerlerini ve gündemlerini empoze ettiği belirtildi.
• Düzenlemeye ve koruma raylarına ihtiyacı var.
• Senaryonun tekrarlanmasını önlemek için araştırmacılar, okulların eğitim teknolojisi kullanımında temel kriter olarak okul çocuklarının refahına öncelik vermesini önerdi.
• Uygulamada araştırmacılar, çevrimiçi öğrenme araçları için daha fazla düzenleme ve koruma sağlanması çağrısında bulundu. Ayrıca bölgelerin öğretmenlere okulların hangi dijital araçları ve bunları nasıl kullanacakları konusunda daha fazla söz hakkı vermesi gerektiğini de önerdiler.

(HABER MERKEZİ)