HDP’yi, ‘şakasına’ yakmaya çalışmak

Tugay BEK
Avukat

Adana HDP il binasına 20 Ağustos günü saat 10.00 sularında gelen bir kadın, ispirto olduğu zannedilen 3 şişe yanıcı maddeyi kapı önüne bırakarak ayrıldı. HDP’liler, aynı gün 15.55’te dolmuş durağında gördükleri saldırganı teşhis edip yakaladı. İsminin Aslı Cafri olduğu öğrenilen saldırgan, polisler tarafından Emniyet Müdürlüğüne götürüldü

Saldırgan Aslı Cafri, partililer tarafından yakalanmış olmasına rağmen, polisler her nedense kendileri yakalamış gibi tutanak tuttu.

Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı “Olayın terörle bağlantısı tespit edilemez ise şahsın ilgili birime gönderilmesi” talimatını verdi.

ADANA POLİSİ, ÖRGÜT ÜYESİNİ GÖZÜNDEN ŞIP DİYE ANLIYOR

Kayıtlara göre saat 15.55’te yakalanıp Adana Emniyet Müdürlüğüne götürülen Aslı Cafri, terörle bağlantısı tespit edilemediği gerekçesi ile saat 19.30’da Gasp Büro Amirliğine teslim edildi. TEM Şube Müdürlüğü, üç saat gibi kısa bir sürede, Aslı Cafri’nin terörle bir irtibatının olmadığını anlayarak, bu işte ne kadar mahir ve hızlı olduğunu tüm dünyaya gösterdi.

Dahası TEM Şube, Aslı Cafri’nin; ifadesini almadan, evinde arama yapma gereği duymadan, cep telefonu arama ve yazışma kayıtları incelenmeden, sosyal medya hesaplarını taramadan, güvenlik kamerası ve MOBESE kayıtlarına bakıp HDP binasına girip çıkarken başka birileri ile irtibatlı olup olmadığını araştırmak gibi lüzumsuz soruşturma teknikleri ile kamu olanaklarını heba etmeden bunu başardı.

Zaten Aslı Cafri de Gasp Büro Amirliğinde vermiş olduğu ifadesinde “Şaka yapmak” amacı ile bu eylemi yaptığını söyleyecekti.

Bu ‘komik’ savunmayı, inandırıcı bulan adli makamlar, Aslı Cafri’yi, adli kontrol uygulaması ile serbest bıraktı.

Cumhuriyet savcısı ve sulh ceza hakiminin ‘şakayı’ yanlış anlamasını istemeyen polis, Asli Cafri’nin sigara içmediği halde çantasında çakmak taşıyor olması gibi detayları soruşturmaya konu etmedi.

ZANLLI HEM ŞAKACI, HEM DELİ OLUNCA...

Adana Valiliği aynı gün yapmış olduğu basın açıklamasında Aslı Cafri’nin “…Hareketlerinden akıl sağlıyla ilgili dengesinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir” şeklinde bir açıklama yaptı. Valiliğin burada, sırf HDP’yi yakmak istedi diye, akli dengesi yerinde olmayan muzip bir vatandaşın, hapse atılmasının önüne geçmeye çalıştığı anlaşılıyor.

Valilik, Aslı Cafri’nin günümüzde birçok insan gibi “Depresyon, uyku bozukluğu ve psikoz” tanısı ile ilaç tedavisi görmüş olmasını çok ciddiye almış. Anlaşılan, mevzubahis Anayasa Mahkemesinde kapatma davası devam etmekte olan HDP olunca, herkesin şaka yapma ve bir an delirme hakkı olabiliyor.

Zanlının, sosyal medya hesabı üzerinden siyasal İslamcı paylaşımlarda bulunmuş olması da, IŞİD ve benzeri yapılarla bağlantısından kuşku duyulmasına neden olmuyor.

YARGI HER ZAMAN ŞAKACI DEĞİL

16 yaşındaki bir çocuğun, Tayyip Erdoğan’ın afişine bıyık çizmesini tutuklama gerekçesi görüp bu hareketin şakaya gelir bir tarafı olmadığını gösteren yargı, HDP ve muhalefete yönelik saldırılar söz konusu olunca birdenbire orta oyununa dönüşüyor.

2015 yılında HDP’nin Adana ve Mersin il binalarına yönelik olarak IŞİD tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırının failleri, aradan geçen 8 yıla rağmen ele geçirilemedi. Mağdurların, gizlilik kararı ile üstü örtülen bu soruşturma dosyasını incelemesine ısrarla izin verilmiyor.

Yine 16 Şubat 2022’te HDP Yüreğir ilçe binasına molotofkokteyli atıp, silah sıkan IŞİD’liler sadece 8 ay tutuklu kaldı. İkisi Suriyeli olan üç sanığın, örgüt bağlantısı bulunmayan ‘Öfkeli Arap gençler” olduğuna karar verildi.

Genelde toplumsal muhalefete, özel olarak HDP’ye yönelik saldırılara dair polisin ve yargının bu ‘lakayıt yaklaşımı’, hepimizi yasa boğan, asla hafızalarımızdan silemeyeceğimiz, yüzlerce insanımızın canına mal olan 10 Ekim, Suruç ve diğer katliamlara giden yolu döşedi.

Yaşamak, hak, hukuk ve adalet için birazcık ‘ciddiyet’ istiyoruz.

Çok mu?