11 Eylül 2023 03:40

Geçim yükü çocukların omzunda: Okul masraflarını karşılayamıyoruz

Yeni eğitim-öğretim yılı açılırken işçi mahallelerindeki ailelerle konuştuk. Ailelerin okul masraflarını karşılamakta zorlandığı bu dönemde çocuklar çalışarak geçim yüküne ortak oluyor.

Fotoğraf:Evrensel

Paylaş

Mahmut SEREM
Antep

2023-2024 eğitim öğretim yılı ilkokullarla birlikte açılmaya başladı. Ekonomik koşulların getirdiği zorluklarla birlikte işçi emekçi ailelerin çocuklarının okul masraflarını karşılamakta daha da zorlandığı bu tabloda, Antep’in işçi mahallelerindeki durumu öğreniyoruz.

Yukarıbayır Mahallesi’nde emekçiler ile konuşmak için sokak sokak dolaşıyoruz. Uzun ve dik bir yokuşun üzerine kurulan park, bu sıcak günlerde akşamın serinliğinde muhabbet etmek için bir araya gelen komşular ile dolu. Muhabbetlerin ana konusu okul masrafları ve geçim sorunu oluyor. Geçim sorununa okul çağındaki çocuklar da ortak oluyor. Çocukların çoğunluğu ya okula giderken çalışmak zorunda kalıyor ya da okula gitmek yerine fabrikalarda işe başlıyor. Okula giden çocuklar da MESEM’leri tercih ediyor.

"ÇOCUĞUMUZUN CEBİNE HARÇLIK KOYAMAZ OLDUK"

Bir bankın üstünde oturan üç kadının yanına yaklaşıyoruz. Evrensel'den geldiğimizi ve konuşmak istediğimiz konuyu söyleyince hemen masaya buyur ediliyoruz. Nadire ile konuşuyoruz. Nadire 50 yaşlarında, lisede okuyan bir çocuğu var, masraflardan yakınmaya başlıyor. Kırtasiye ürünlerinin pahalılığından okul kıyafetine, çocuğunu okula gönderirken cebine koyamadığı harçlığa kadar birçok şeyden söz ediyor. Çocuğunun çölyak hastası olduğunu, diğer öğrencilere nazaran daha özel bir durumda olduğunu belirterek şunları ekliyor: “Benim çocuğum liseye gidiyor, çölyak hastası olduğundan dolayı zaten normal besinleri yememesi gerekiyor. Ona özel besinler okulda bulunmuyor, evde hazırlayıp götürmek de istemiyor, gençtir, utanıyor. Çocuğumun cebine harçlık koyamaz hale geldik, çocuk okulda gün boyu aç geziyor” diyor.

"ÇOCUKLARIN GELECEĞİ YOK"

Sonrasında Ayşe söze giriyor, 54 yaşında ve dört çocuğu var. Çocuklarının biri üniversiteyi kazanmış fakat yurt çıkmadığı için okulu bırakmış, iki yıldan beri bir fabrikada asgari ücrete çalışıyor. Diğer çocuğunu ise MESEM’e yazdırdığını söylüyor. O çocuğu da zaten deprem öncesine kadar çalışmış.

Ayşe, geçim yüküne çocuğunun ortak olduğundan da bahsediyor: “Normal okula gitse çocuğun cebine okul harçlığı koymakta zorlanacağız. Şimdi hem çalışıyor hem okula gidiyor. Sabah işe gitmek için evden çıktı, saat dokuz olmuş hâlâ gelmedi. Eğer durumum olsa dört çocuğumun dördünü de yurt dışına gönderirdim, bir gün daha tutmazdım bu memlekette. Çocukların geleceği yok burada, mahvoluyorlar artık ülke bitti” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Şili'de darbenin 50. yılı: Yarım devrime tam faşist darbe

SONRAKİ HABER

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’dan tepkilere "AİHM kararı" yanıtı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa