Gündüz okula, gece kimyasal kokulu atölyeye gidiyorlar
Adana'da solvent bazlı zararlı kimyasalların kullanıldığı ayakkabı atölyelerinde çalıştırılan çocukların büyük bölümü gündüz okula, akşam atölyeye gidiyor.
Seren ELATAŞ
Volkan PEKAL
Adana
Adana’da ayakkabı üretimi yapılan küçük atölyelerden birindeyiz. Derileri yapıştırmak için kullanılan solvent bazlı zararlı kimyasallarla çalışılan ayakkabı üretiminde çocuk emeği geçmişten beri yoğun olarak kullanılıyor. Uzun zamandır bu atölyelerde çalışan çocuk işçilerin neredeyse tamamı Suriyeli. Kimi okuma hayalini sürdürürken ailelerin yükünü omuzluyor, kimi geçim derdiyle çoktan hayallerinden uzaklaşmış.
‘ÇALIŞMAZSAM BORÇLAR ÇOĞALIR’
6’ncı sınıfa başlayacak olan 15 yaşındaki Muhammed, yaz tatillerinde ayakkabı atölyelerinde çalışıp eğitim döneminde okula gidiyor. 6 kişilik ailede Muhammed’le birlikte kendisinden iki yaş küçük kardeşi ve babası çalışıyor. Okula daha çok vakit ayırabilmek isteyen Muhammed “Ben çalışmasam borçlar daha çok olur” diyor. Muhammed, kazandığı paranın çoğunu ailesine veriyor: “Evin borçlarına harcıyorlar. Elektrik borcu, bakkala olan borç… Haftalık bin lira alıyorum. Okulda lazım olur diye 150 lirasını kendime ayırıyorum. Okula giderken kıyafet alacağım.”
Üniversite hayal; ev, iş ve okul arasında mekik dokuyan Muhammed, bir hayalinden de vazgeçmek zorunda kalmış. Futbolda yetenekli olduğunu anlatan Muhammed, “Mahallede iyi oynuyorum. Ama kulübe gitmedim, vakit yok. Okuldan sonra yine buraya geleceğim” diye anlatıyor. Okul ve işi nasıl idare ettiğini sorduğumuzda “Okuldan sonra buraya gelirim. Akşam 7’de çıkarım. Akşam yemeği sonrası 1-2 saat ders çalışırım yeter” diye yanıtlıyor.
ÖĞRETMEN ‘OKULA GELMESİN’ DEDİ
Okulda arkadaşları ile ilişkisini sorduğumuz Muhammed Suriyeli öğrencilerle anlaştığını ancak Türkiyeli öğrencilerin ayrımcılığına maruz kaldığını anlatıyor: “Arkadaşlarımla aram iyi. Ama Türklerle iyi değil. ‘Sen Suriyelisin’ diye vuruyorlar, küfür ediyorlar. Ama hepsi öyle davranmıyor. Bazı Türk arkadaşlarımla da aram çok iyi. Böyle şeyler olmasa okula daha çok giderdim.”
6’ncı sınıfa giden Zekeriya ise yazın tam gün, okullar açılınca okuldan sonra saya atölyelerinde çalışıyor. Kazandığı paranın tamamını babasına veriyor, evin ihtiyaçlarını karşılıyor. Hayali doktor olmak. Zekeriya da hayalinin önündeki bir engelin ayrımcılık olduğunu anlatıyor: “Öğretmen bana ‘Okula gelmesin’ dedi. Bana küfür ediyorlar ama öğretmen bana kızıyor.”
UZAK OKULA GÖNDERİLİNCE OKULU BIRAKTI
Zekeriya’nın yaşadığı sorunları birkaç yıl önce yaşayan Muhammed isimli bir başka çocuk, umudunu yitirip okulu bırakmak zorunda kalmış. Okulda kendisine bıçak çekildikten sonra kendisini tehdit eden öğrencilerle birlikte okuldan uzaklaştırılan, gönderildiği okul evine uzak olduğu için de okulu bıraktığını anlatan Muhammed okulu bırakınca daha önce de çalıştığı saya atölyelerinin yolunu tutmuş.
‘ÖĞRETMENLERİN TUTUMU ÖNEMLİ’
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Hüseyin Kaya Suriyeli çocukların okulda maruz kaldığı ayrımcılık karşısında öğretmenlerin tutumunun çok önemli olduğunu anlatıyor: “Öğretmenlerimizin az diyebileceğimiz bir bölümü de olsa düşmanlaştırıcı politikalarına uyum gösteren bir tutum sergileyebiliyorlar. Öğretmenlerimizin büyük bir bölümünün ise bu ayrıştırıcı davranışları önlemek için gerekli duyarlılığı gösterdiğini söyleyebiliriz” dedi.
‘ATÖLYELER ÇOCUKLAR İÇİN TEHLİKELİ’
Ailenin yoksulluğunu omuzlarında bir yük olarak taşımak zorunda bırakılan çocukların eğitimden uzaklaştığını söyleyen Kaya çocuk işçiliğinin görüldüğü kayıt dışı atölyelerin çocuklar için zihinsel, fiziksel, toplumsal ya da ahlaki açılardan tehlikeli olduğunu ifade ederek özellikle ayakkabı atölyelerinde çocukların kimyasal maddeler ile çalışmalarının tehlike yarattığını ifade ediyor.
Kayıt dışı alanlarda ucuz iş gücü olarak çalışmaya itilen işçilerin çocuklarının da bu şekilde işçileştiğini anlatan Kaya, “İktidarın sermaye yanlısı politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıkan işsizlik, yoksulluk ve sömürü en çok çocukları etkiliyor. Kayıt dışı çalışma önlenmeli, mülteci işçilerin kayıtlı çalışmalarının önündeki engeller ortadan kaldırılmalı. Çocuk işçilik ağır yaptırımlarla kesin olarak yasaklanmalı. Yoksul ailelere çocuklarını okula gönderebilmeleri için ekonomik ve sosyal destek verilmeli” dedi.