11 Eylül 2023 21:35

Sandras’da maden aramaya verilen “ÇED gerekli değildir” kararına dava açıldı

Sandras Dağı’nda yapılması planlanan krom ocağı projesine verilen “ÇED gerekli değildir” kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için bölge halkı ve Sandras’ı Koruma Platformu dava açtı.

Arşiv | Fotoğraf: Sandras Koruma Platformu

Paylaş

Abidin ÇINAR
Muğla

Muğla’nın Ortaca ve Köyceğiz ilçeleri arasında yer alan Sandras Dağı’nda Damla Madencilik tarafından yapılması planlanan patlatmalı yer altı krom ocağı projelerine Muğla Valiliği ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü temmuz ayında “ÇED gerekli değildir” kararı verildi.

Projelerine verilen “ÇED gerekli değildir” kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için bölge halkı ve Sandras’ı Koruma Platformu dava açtı. “ÇED gerekli değildir” kararının hukuksuz olduğunu ifade eden Sandras’ı Koruma Platformu Sözcüsü Neşe Yüzak, “Karara karşı tüm yaşam savunucularını ve vicdan sahibi halkımızı Çiçekbaba’nın, yaşayan ormanların, suyun, toprağın ve binlerce canlının meskeni Sandras ile dayanışmaya çağırıyoruz” dedi.

MADEN ARAMASI YAPILACAK ALAN ORMAN VASFINDADIR”

Maden araması yapılacak alanların tamamının orman arazisi vasfında olduğunu hatırlatan Yüzak “Maden alanlarına en yakın yerleşim yeri 50 metre mesafede Gölbaşı Mahallesi, ikinci en yakın yerleşim yeri ise 140 metre mesafede Çaylı Mahallesi’ne ait hanedir. ÇED İnceleme Alanına en yakın korunan alan 10,7 kilometre batı istikametinde yer alan Muğla Köyceğiz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’dır. Ayrıca 20 kilometre Güneybatı istikametinde Marmaris Milli Parkı ve 27,6 kilometre kuzey-kuzeydoğu istikametinde Kartal gölü Tabiat koruma Alanı yer almaktadır” dedi.

Yüzak, “Sandras’ı Koruma Platformu olarak, doğamızı ve yaşam hakkımızı sistematik bir biçimde tehdit eden sermaye ve rant açlığına karşı, sürdürülebilir bir ekosistem için yaşam mücadelemize devam ediyoruz. Sandras dağı, su kaynakları, toprağı, barındırdığı tüm endemik ve çoğu tehlike altında olan bitki ve hayvan biyomları ile bölgemizin ana ve en önemli yaşam kaynağıdır. Maden projelerinin varlığı dahi bölgede hali hazırda süregelen kamu yararına açık bir tehdit oluşturmaktadır” diye ekledi.

EKOSİSTEMİN KORUNMASI ANAYASAL HAKTIR”

Doğa derneğinin yapmış olduğu araştırmalarda bölgede 63 bitki taksonu ÖDA (tehlike altındaki biyolojik çeşitlilik) tek bir arada gözleminin Sandras, namı değer Çiçekbaba Dağı’nda bulunduğuna dikkat çeken Yüzak, “Akdeniz biyomuna özgü ve dar yayılışlı Lacerta oertzeni kertenkelesi, yine Akdeniz biyomuna özgü ve ülkemize endemik büyük esmer (Maniola megala) ile nesli bölgesel ölçekte tehlike altında olan karagözlü mavi kelebek (Glaucopsyche alexis) de bölgede tehlike altındaki diğer türler arasında. Sandras ekosisteminin bütünlüğü ve korunması Anayasal hak ve sorumluluğumuzdur” dedi.

“14 yıl sürecek maden projesi için, milyonlarca yılda oluşmuş bitkisel toprak 54 dönümlük proje alanından 5 ay boyunca saatte 16 ton olmak üzere sıyrılacak ve canlılığını geri dönülemez şekilde yitirecektir” diyen Yüzak, ÇED raporunun mutlaka gerekli olduğuna vurgu yaptı.

YER ALTI SULARI VE SU KAYNAKLARI TEHDİR ALTINDA

“Damla Madencilik proje tanıtım dosyasında kümülatif etki değerlendirmesi, kapsamlı ve gerçekçi bir çevresel ve hidrojeolojik değerlendirme yapmamış ve Proje Tanıtım Dosyasında belirtilen çevresel incelemeleri literatürün ötesine geçmemiştir” açıklaması yapan Yüzak, Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi Jeoloji uzmanı Dr. Eşref Atabey’in raporuna göre; proje alanı dahilinde Gölbaşı ovası beslenim alanının, Kocabel ve Sıtma derelerinin, Karanlık derenin madensel atık ile kirlenme riski altında olduğunu hatırlattı.

Yüzak, proje tanıtım dosyasında belirtilen 14 yıl boyunca, yılda 34.6 ton dinamit patlatmasının ise kaya kütlesi yapılarını bozacağını ve yer altı su yollarını değiştirerek azaltacağı ya da tamamen kurutacağının da Atabey’in raporunda yer aldığını söyledi.

ORMANLAR HUKUKSUZCA RANTA AÇILIYOR”

Yüzak, “Çevresel tahribatın günümüzdeki hissedilebilir ve ölçülebilir etkilerine rağmen, TEMA vakfı raporlarına göre; Muğla ormanlarının yüzde 33'ü ihale ruhsat alanlarına, yüzde 19'u işletme ruhsat alanlarına, yüzde 13'ü arama ruhsat alanlarına tahsis edilmiştir. Toplamda orman alanlarının yüzde 65’inin hukuksuzca ranta açıldığı açıkça görülmektedir. Maden projesinin gerçekleşmesi durumunda 11 bin kızılçam ağacı kesilecek, bölgedeki canlılar da yok olacaktır” dedi.

ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR KARARI HUKUKSUZDUR”

Yüzak son olarak, “Bizler Sandrası Koruma Platformu olarak doğal habitat, flora fauna ve ekosistemin tümüne zararlı olan, toprak yapısını, bölge tarım ve hayvancılık faaliyetlerini, su kaynaklarını tahrip eden ve 1. grupta sınıflandırılan kesin kanserojen asbest salınımı sebebiyle insan sağlığını tehlikeye atan patlatmalı krom madeni projelerine Muğla Valiliğince verilen ÇED gerekli değildir kararını hukuksuz buluyor ve bu karara karşı bölge insanımızın açtığı davaları destekliyoruz. Tüm yaşam savunucularını ve vicdan sahibi halkımızı Çiçekbaba’nın, yaşayan ormanların, suyun, toprağın ve binlerce canlının meskeni Sandras ile dayanışmaya çağırıyoruz” diye ekledi.

ÖNCEKİ HABER

Tarsus’ta fırtınada 2 okulun çatısı uçtu, ağaçların dalları kırıldı

SONRAKİ HABER

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri arkalarını 664. kez rektörlük binasına döndü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa