Liseye başlama heyecanı değil endişesi
Geçmiş senelere oranla fazlasıyla yükselen fiyatlar, ekonomik krizin yaşandığı ülkemizde ailelerin bu harcamaları yaparken daha da zorlanmalarına sebep oluyor.
Görsel: Stories/Freepik
Atatürk Anadolu Lisesi öğrencisi
Ankara
Okulların açılmasına çok az bir vakit kaldı. Liseye yeni başlayacak olan 9. Sınıf öğrencileri için zaten son 5 yılın belirleyiciliği en düşük sınavıyla liselere yerleşmek büyük hayal kırıklığıydı. Bir de öğrencilerin başlayacakları okul konusunda heyecanlarını köreltip birçok öğrencinin rahatsız olmasına sebep olan ÇEDES sorunu ortaya çıktı. ÇEDES, okullara imam atanmasına sebep olan bir proje olarak eğitimin laiklikten uzaklaşmasına ve tamamen dinin etkisi altına girmesini amaçlıyor. Okullara atanacak din görevlilerinin ne yapacağı ise muamma.
OKULDA EĞİTİM ADI ALTINDA DİN BASKISI ARTIYOR
Bu konuda liseye geçer geçmez böyle bir din baskısıyla karşılaşmak birçok öğrenci için sorun olacak. Halihazırda din eğitimi lise müfredatlarında oldukça fazla yer kaplarken aylık zorunlu 8 saat din dersine bir de 4 saat daha eklendi. Bu haftada 3 saat din eğitimi almak demek. Seçmeli ders adı altında da diğer din dersleri yine zorla okutulabiliyor. Oysaki laik bir eğitimde din konusu öğrencilerin vicdanlarına bırakılmalı ve din eğitimi zorunlu olmamalı. Din eğitimi alabileceğimiz yer okullarımız değil, bunun için başka seçenekler var. Din derslerinin ise yalnızca İslam/Sünni içerikte olması ise başka bir sorun.
EĞİTİM MASRAFLARI ALTINDA EZİLİYORUZ
Bunun yanı sıra yeni dönem, okulların zorunlu tuttukları formalar, kaynak kitap, servis ve toplu taşıma araçları, yemekhane gibi alanlardaki ücret artışlarını beraberinde getirdi. Geçmiş senelere oranla fazlasıyla yükselen fiyatlar, ekonomik krizin yaşandığı ülkemizde ailelerin bu harcamaları yaparken daha da zorlanmalarına sebep oluyor. Servis ücretlerinin artışı sebebiyle toplu taşıma kullananlar için bile ücretlerin durumu çok iç açıcı değil. Abonman ücretleri ve dolmuş ücretleri son zamanlardaki en büyük zamlara uğrayan alanlardan bazıları. Bazı arkadaşlarımızdan bazı devlet okullarının kayıt için bile para aldığını duyduk. Bunların sonucunda yeni okul yılına hem öğrenciler hem de veliler için oldukça stresli bir başlangıç olacak. Ülkemizdeki öğrencilerin birçoğu emekçi ve memur kesimlerin çocuğu yani ya asgari ücrete ya da bir tık üzerine çalışıyorlar. Ancak asgari ücretle geçinmeye çalışan aileler için eğitime harcadığımız para karşılanması çok güç oluyor. Daha okula başlamamışken bile kantinin ve yemekhanenin pahalılığı bize bu sene aç kalmamak için farklı çözümler üretmemiz gerektiğini gösteriyor.
İşin özeti liseye yeni başlamanın heyecanı maalesef ki beraberinde gelen sorunlarla birlikte bir endişeye dönüşmeye başlıyor. Dersleri düşünmek yerine öğlen ne yiyeceğimizi, bu ay hangi kaynak kitaba para harcamamız gerektiğini, servis ve yemekhane parasını düşünmek zorunda kalıyoruz. Ancak tüm bunlara karşı sorunlarımızı dile getirmeli, nitelikli bir eğitim almak için hepimizin bu sorunlara karşı birlikte çözüm yolları aramalıyız.